Eskimemek için bazen ara veriyorum.

Mühendis bir aileden gelen Tülin Özen, İTÜ'de önce mühendislik, ardından oyunculuk okudu. Televizyonun sevilen dizilerinden 'Kapalıçarşı'da oynayan Özen, kazandığı başarılara rağmen öne çıkmayı pek sevmiyor. Geçtiğimiz yıllarda 'Vicdan' ve 'Meleğin Düşü'ndeki rolleri ile hem Türkiye'de hem yurtdışında ödüller kazanan oyuncu, yer alacağı yapımları özenle seçiyor. İşinde çok titiz olan Özen'i, bu yıl Berlin'de Altın Ayı ödülü kazanan Semih Kaplanoğlu'nun yönettiği 'Bal'da da izledik. Özen oyunculuk hayatı üzerine İnİstanbul dergisine konuştu.

YILAN GERÇEKTİ
Sizin için tiyatro mu, sinema mı ağır basıyor?
İkisi de keyifli. Tiyatroda çok uzun süre prova yapıyorsunuz. Bir sahneyi haftalarca düşünme şansınız var. Sinemada ise ışıklar kuruluyor, makyaj yapılıyor ve o anı yakalamanız gerekiyor. Bu nedenle, ikisi birbirinden farklı...
Dizi oyunculuğu çok daha farklı o zaman...
Evet. Yazıcıdan yeni çıkmış senaryoyu alıyorsun eline, bakıyorsun sahnelerine. Sonra hep beraber o bölümü çekmeye koyuluyorsun. Çok uzun saatler ve insanüstü çalışma temposuyla diziyi çekiyorsun.
O nedenle mi çok fazla görünmüyorsunuz dizilerde? 'Kapalıçarşı'dan önce ara vermişliğiniz var...
Oyuncunun kendini eskitmemesi için biraz ara vermesi gerekiyor. Dizi sektörü, çok garip bir sektör; hep cebinden harcıyorsun. Bir dizide iki yıl yoğun olarak çalışmışsan; cebinde, aklında, kalbinde farklı bir şey kalmıyor. Bu nedenle yeniden biriktirebilmek için setten biraz çıkman gerekiyor.
Daha çok Semih Kaplanoğlu'nun filmlerinde gördük sizi. Bir rastlantı mı değil mi?
'Meleğin Düşüşü'nde Semih Bey, deneme ��ekimi yapıyordu. Ben de daha önceki filmini izleyip sevmiştim. Benim yaşlarımda birini arıyordu. Deneme çekimleri sonucunda oldu işte...
Devamı da geldi gördüğümüz kadarıyla...
'Yumurta'da kısa bir sahnem var. 'Süt'te Kaplanoğlu'nun asistanlığını da yaptım. 'Bal'da oynamakla birlikte yine asistanlığını yaptım.
'Süt'te ağzınızdan yılan çıkan sahne epey konuşulmuştu. Gerçek bir yılan mıydı?
Gerçekti. Önce bir maket yaptık. Fakat o iyi olmadı. Ya o maketle kötü bir sahne olacaktı, ya da gerçeğiyle yapacaktık. Biz de gerçeğiyle yaptık.

DİZİ SETİ ASKERLİK GİBİ ZOR
'Kapalıçarşı' dizisinin devam edeceği haberi geldi...
Evet. Ben diziye 11. bölümde katıldım. Teklif geldiğinde de 'Çok güzel insanlarla, iyi bir ekiple oynayacağım' diye düşündüm. Ekibinden şüphe duyduğum başka bir dizi olsaydı, kesinlikle kabul etmezdim.
Herkes bu konuda sizin gibi seçici davranamayabilir!
Ben de buradan ekmeğimi kazanıyorum ama biraz daha şanslıyım galiba. Çok lüks yaşamadığım için seçim yapabiliyorum. Bir işe 'evet' demeden önce insanın sadece parayı değil, kendini de düşünmesi gerekiyor. Böylece kendini daha az yıpratıyorsun. Benim arada tiyatro yapma şansım oluyor. Dans projelerinde yer alıyorum. O kadar televizyona çıkmadım ama istediğim işleri yaptım.
Deneyimli bir dizi oyuncususunuz. Peki dizi setlerinde nasıl bir hayat var, zorlukları neler?
30 tane oyuncu, 50 tane set işçisi sabahtan akşama kadar aynı yerdesiniz. Kışın en soğuk gününü, yazın en sıcak anını birlikte geçiriyorsunuz. En aç anlarınızı, en susadığınız, en sıkıldığınız anlarınızı birlikte yaşıyorsunuz. Askerlik gibi birazcık.