Diziyi 7 yaşındaki oğlu Ada ve 2 yaşındaki oğlu Batu'yla izlediğini söyleyen Levent Üzümcü: Çocukların yorum yapmasını beklemedim. Ama sessizce ve eğlenerek izlediler. Sit-com'ların güzelliği bu. Ailenize vakit ayırabiliyorsunuz
atv ekranlarında yayınlanan 'Şen Yuva' dizisinde babası tarafından sevilmeyen, kayınvalidesinin biriciği 'Münir' karakteriyle dikkat çeken Levent Üzümcü, sit-com'da yer almayı dramalarda yer almaya tercih ettiğini söyledi. Üzümcü, dizideki Kalender Şenyuva tiplemisiyle babasını canlandıran Altan Erkekli için de "Tahammül edilmesi çok zor olan tipler vardır. Dizideki babam da öyle... Bana Kalender Şenyuva'nın yaptıkları çok eğlenceli geliyor" dedi. İşte anlattıkları.
'Avrupa Yakası'ndan sonra neden 'Şen Yuva'da yer almayı istediniz?
Bir yıl boştum. Ama o sırada da tiyatro yaptım. Bu arada da birçok teklif geldi. Özellikle de drama tarzı dizilerden... Sinema anlamında gelenlerde de kayda değer bir şey yoktu. Ben de daha iyisini bekleyeyim diye düşündüm. Sonra 'Şen Yuva' geldi. Senaryosu, yapımcısı ve kadrosu çok başarılıydı. Hem bana iyi bir rol sunuyordu, hem de çok iyi bir ekip vardı. Ben de bu işe dahil oldum.
DRAMALAR AĞIR İŞLİYOR
Sit-com'da yer almayı neden tercih ediyorsunuz?
Birçok yönden sit-com'da yer almayı seviyorum. Dramalara girdiğin zaman özel hayatın kalmıyor. Ama sit-com'da haftanın maksimum beş günü çalışıyorsun. Bu kendine ve ailene ayıracağın zaman anlamına geliyor. Diğer işler, çok ağır ilerliyor. Ben o kadar ağır işlere tahammül edemiyorum. Çünkü 90 dakikayı doldurmak istiyorlar. Türk izleyicisini de ağırlığa alıştırıyorlar.
Münir karakterinde sizi etkileyen ne oldu?
Geldiği sosyal sınıftan konuşuyor. Ailesine bağlı, karısını seviyor ama çok sevilecek bir adamken insanlar onu sevmiyor. Bu kadar düzgün adamı neden sevmezler? Münir'in hikayesi bana komik geliyor.
Peki babasının göstermediği ilgiyi kayınvalidesinden görmek neden hoşuna gitmiyor?
O kadar sevgi de iyi değil, bunaltır. Münir, her şeye rağmen babasını seviyor. Çocuklarda öyle bir durum vardır. Her şeye rağmen babalarını severler. Kayınvalidesi sürekli üzerinde, onun hayatını düzenlemeye çalışıyor bu durum da sıkıcı...
Bazen 'Bu kadar da olmaz dediğiniz' oluyor mu?
Sit-com'lar zaten genelde 'bu kadar da olmaz'dır. Yolda bir gün birini görürsünüz ve "Yazsam komedi olur. Kimse buna inanamaz" dersiniz. Öyle şeyler görüyorsun ki "Yok artık" diyorsun. Sit-com'un da olayı budur. Tesadüfler, yanlış anlamalar biraz seri oluyor. Türkiye'de bazı dramalarda "Yok artık bu kadarı da olmaz" diyorum. İnanılmaz entrikalar oluyor.
İzleyiciler entrikayı seviyor mu?
Entrikayı çok seviyorlar. Her zaman sevdiler ve sevecekler. Bugün orta yaşlı izleyiciler 'Hanedan' ve 'Dallas'la büyüdü. Onlar entrika sever. Ancak 80'li yılların Amerikan dizilerindeki 'Hadi canım artık' dediğin işleri Matrix boyutuna getirdiler. 'Lost' ve 'Flash Forward' diye diziler var. Orada neden dünyadaki her şey beş dakika duruyor. Kimse onları düşünmüyor. Şu anda da bu izleniyor.
SETTE ÇOK EĞLENİYORUZ!
Çekimler sırasında neler yaşıyorsunuz?
Bazen oyunculara yaptıkları iş azap gelir, sete gelirken ayakları geri geri gider. Ama biz çok eğleniyoruz.
Çocuklarınız dizi hakkında ne düşünüyor?
Geçen haftaki bölümü üçümüz birlikte izledik. Çocukların bir yorum yapmasını beklemedim. Ama onlar eğlenerek seslerini çıkarmadan izliyorlar.
İzleyicilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Diziyi izleyip de 'Bu dizi olmamış' diyen kimseyi duymadım. Herkes 'Çok eğleniyoruz' diyor.
BEN ÖDÜLÜMÜ KENDİM VERDİM!
'Alevli Günler' geçtiğimiz sezon sonunda izleyiciyle buluştu. Bu sezon da devam edecek mi?
Evet. Aslında oyun, geçen sezon sonunda çıkmıştı. Byük ilgi gördü. Şimdi oyunun galasını yapacağız. Yeni sezonda da BKM ve CKM'de izleyici karşısına çıkacağız.
Oyunun bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz?
Tabii ki bekliyorduk. Yüreğimizi ve bütün samimiyetimizi bu işe koyduk. Erkan (Can) Ağabey ve Cem (Davran) ile daha önce hiç çalışmamıştık ama o kadar aynı havayı soluyoruz ki, anlatamam. Müthiş bir maç yapıyoruz aramızda... Ama kazananı da kaybedeni de biziz ve sadece kazanıyoruz. Aramızda kimsenin kötü iş yapmaya tahammülü yok. Bu sene bizim oyuna hiç ödül vermeseler de bence yılın en iyi oyunu ve oyuncularıdır. Ben kendi ödülümü verdim.
YAPMAK İSTEYEN TİYATRO YAPAR
Peki oyuncuların dizilerden vakit bulamadıkları için tiyatro yapamadıklarından yakınmalarına ne diyeceksiniz?
Ben, İstanbul Halk Tiyatrosu'nun kurucusu ve sahiplerinden biriyim. Şehir Tiyatroları'nın oyuncusuyum. Yıllardır 'Maskeliler'de oynuyorum. Diğer oyunlarda da oynadığım oluyor. Dizi çekiyorum. Ailem var, onlarla kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum. Birisi gelip 'Zamanım yok o yüzden tiyatro yapamıyorum' derse, ben de 'Yapmak isteyen yapar' derim. Drama da da oynasa, sit-com'da da oyansa yapar. Tiyatro gönül işidir. Kimse tiyatro yaparak ev ve araba almayı beklemesin. Tiyatronun öyle bir olayı yoktur. Yapmak isteyen varsa, tiyatro yapar. Eğer tiyatro anlamında yapılan işleri beğenmeyenler varsa, kendi tiyatrolarını kurabilirler.
