Protokolsüz konser olmaz mı?

GİRİŞ TARİHİ:  09.08.2010, 10:14 GÜNCELLEME TARİHİ:  09 Ağustos 2010 Pazartesi, 10:14

Hemen her konserde ilk sıraları kaplayan 'bürokratik protokol'ün genellikle asık olan suratı, sahneye çıkan sanatçıyı ve konsere eğlenmeye gelenlerin enerjisini de etkiliyor

Konserlerin değişmezlerinden 'bürokratik protokol'ün, sahnedeki gösteriye katılmadan, asık suratlı oturuşları bugünlerde çok eleştiriliyor. Peki 'bürokratik protokol'ü her konsere çağırmak farz mıdır? Kaskatı duruşları sanatçıların sahne performansına nasıl etki eder? Yeni Aktüel dergisinden Duygu Ertürk, sanatçılara ve konser dinleyicilerine sordu. Ortaya, sanatçıların hemen hepsinin, bürokratik protokolün kaskatı durmasından musdarip olduğu çıktı...

SÜNNET DÜĞÜNÜ MUAMELESİ ÇEKİLİYOR
HAŞMET BABAOĞLU (Gazeteci)

"Sıcak ve nemli bir yaz akşamı bile ruhunun kravatını gevşetemeyen, saçının fönü bozulur diye hiç kıpırdamayan protokol sıralarıyla bu konserler olmuyor, olamıyor!.. İzmir Festivali'nin değerli yöneticilerinden ricamdır... Gelecek sezonun konserlerini protokol diktasından kurtarın lütfen! Biliyorum, çok zor bu işler! Ama müziği sevmeyen, tanımayan yetkililere; sponsor oldukları konsere sünnet düğünü muamelesi çeken şirketlere; Murat Dalkılıç'tan ötesine akıl erdirememiş 'şehrin pek çağdaş önde gelenleri'ne ihtiyaç var mı gerçekten?" (21 Temmuz 2010 tarihli Sabah Gazetesi'ndeki köşesinden)

BU KONTENJAN GENÇLERE TANINSIN
JÜLİDE ÖZÇELİK (Caz Sanatçısı)

"Protokol mevzusunun, ayrımcılık olduğunu düşünüyorum. Davet edilen birçok kişi etkinliklere gelmiyor, gelenler de genellikle zorunlu hissettiklerinden geldikleri için ister istemez tüm enerjiyi olumsuz yönde etkiliyorlar. Zaten protokol olarak davet edilen insanlar genellikle statü ve maddi açıdan iyi durumda olan kişiler oldukları için onlara hediye edilen bir etkinlik biletinin ne maddi ne de manevi bakımdan çok fazla bir şey ifade ettiğini sanmıyorum. Bunun yerine konserlere gelmeye can atan birçok genç arkadaşımıza kontenjan tanınırsa çok daha iyi olacaktır diye düşünüyorum."

AVANTADAN LAVANTACILAR
ALİ POYRAZOĞLU (Tiyatro sanatçısı)

"Bizim işleri yapanlar protokol dediğimiz insanları sevmez, 'avantadan lavantacı' deriz biz onlara. Protokol adıyla, bedava yer içerler. Ön sıralar aslında eleştirmen ve sanatçıların hakkıdır. Sahnedekiyle ilgin yoksa, uyum sağlayamayacaksan gitme. Gösteride ağırlığı olan, gösteriyi yapan sanatçıdır. Onların da bir ağırlığı var tabii ama demek istediğim, sahnedeki kendini kasmıyorsa izleyen de sosyal kimliğini evde bırakıp rahat rahat eğlenmeli!"

SANATÇIYA SAYGISIZLIK
KEREM GÖRSEV (Caz Sanatçısı)

Bence protokolle ilgili en önemli sıkıntı, sponsorların davet ettiği kişilerin konsere gelmemesi. Sanatçı sahnede performansını gerçekleştirirken bir bakıyor, ön koltuklar boş. Bu sanatçıya saygısızlık. Gelmeyeceksen, biletini başkasına ver. Burada sadece asık suratlı protokolü suçlamamak lazım. Sanatçı da sound'uyla, sahnesiyle o müziği hiç bilmeyen bir insanı bile mutlu etmeli. Protokol de nasıl Osmanlı müziğini seviyorsa, klasik müzik ve caz da dinlesin."

'A PROTOKOLÜ'NÜN DEĞİŞMEZ İSİMLERİ
Vali Belediye Başkanı Rektörler Üst düzey yöneticiler Bakan ve müsteşarlar Diğer devlet erkânı. (Her kurumun A protokolü listesi birbirinden farklı olabiliyor.)

TANIMIYORSAN SEN DE GİTME
ZUHAL SUNAL (Şarkıcı)

"Protokolün eğlenmemesi diğer izleyenlere de bulaşıyor. Eğleniyorlar mı, eğlenemiyorlar mı anlayamıyorum. Nasıl davranacağımı şaşırıyorum. Gelen kişi mümkünse kimi izleyeceğini bilerek gitsin konsere, tiyatroya. Ya da davet edenler, konuyla ilgisi olan kişileri davet etsinler. Grace Jones'u tanımıyorsan gitme, kıymetini bilen başka biri gitsin senin yerine!"
CANLI YAYIN