Uçurum, diğer dizi setlerine benzemiyor!

Uçurum dizisinin yönetmeni Ali Bilgin, toplumsal sorunu ekrana aktarırken üzerlerindeki sorumluluğun ciddiyetini anlatıyor… Ali Bilgin, “Sahneleri çekerken acı çekiyorum” diyor.

Uçurum dizisinin 2. Sezon hikayesi yine seyirciyi gerçeklerle yüzleştirmeye, seyirciyi ekrana kilitlemeye hazır. Yayınlanmaya başladığı ilk günden beri kadın ticaretine dikkat çeken dizi, bu sezon sadece kadın ticaretine değil, günümüzde yaşanan, dayatılan birçok olaya daha geniş perspektiften bakıyor. Sadece bir dizi olmakla kalmayıp bir sosyal sorumluluk projesi niteliğinde olan dizinin bu sezonunda sadece iki kardeşin fuhuştan kurtulma hikayesini değil, yanı başımızda olan insanların, yardıma muhtaç insanların, parasızlıktan mecbur kalan insanların hikayesini, kötülerin aslında neden kötü olduklarını, aile olamamanın, doğru çocuk büyütememenin, insanların geleceğini çocukken şekillendirdiğinin hikayesini anlatıyor. Evrensel bir konuya sahip dizi bu sezon töreden kaçan, ailesi tarafından satılmak istenen masum Türk insanının da hikayesini anlatacak.

Dizinin yönetmeni Ali Bilgin yeni sezona dair şu sözleri söyledi;

"Böyle bir projede olmaktan, yönetmeni olmaktan onur duyuyorum. Benim derdim senaristimizin kurduğu dünyayı en inandırıcı ve gerçekçi şekilde anlatmak. Çoğu zaman sahneleri çekerken acı çekiyorum ve seyirciyi de çok fazla rahatsız etmek istemiyorum. Ama inanın bu hikayeden daha ağırları arka sokaklarda, belki de yanı başımızda yaşanıyor..."

Enis Arıkan; "en şanslı aktörüm…"

Geçtiğimiz günlerde dizinin başarılı oyuncularından Enis Arıkan da bir röportajında benzer bir açıklama yapmıştı; "Ağlamaktan mahvoldum. Bu rol anormal şekilde etkiliyor beni. Senaryoyu elime alıyorum, ilk repliği okuyorum ve ağlamaya başlıyorum. Kutlu sanki benim çocuğum gibi… Türkiye'de şu ana kadar yazılmış en iyi senaryo olduğunu iddia ediyorum. Ve bu rolü oynadığım için kendimi dünyanın en şanslı oyuncusu hissediyorum."