Oynadığım kötü karakterle duygusal ilişkiye girmiyorum

GİRİŞ TARİHİ:  11.03.2015, 10:29

'Kara Para Aşk' dizisinin kötü adamı Saygın Soysal, "Canlandırdığım karaktakteri anlamaya çalışıyorum ama onunla duygusal bir ilişkiye girmiyorum, hiçbir oyuncu da girmez" diyor

ATV'nin çarşamba akşamlarına damga vuran dizisi 'Kara Para Aşk'ta canlandırdığı 'Metin Dündar' karakteriyle adından söz ettiren Saygın Soysal, kendisiyle ilgili merak edilenleri Esquire dergisinden Türkan Doğan'a anlattı...
Çok sık röportaj vermiyorsunuz... Genellikle cevaplamaktan sıkıldığınız röportaj soruları neler oluyor?
Bana yönelen her soru sıkıyor beni aslında. Yani nasıl biri olduğumla ilgili olan her soru... Kendimizi anlatmak için değil de yaşamak için dünyaya geldiğimizi düşünenlerdenim. İnsanın kendinden bahsetmesi zor ve objektiflikten uzak bence.

MÜCADELE GÜCÜ KAZANDIM

Oyunculuğunuz çok beğeniliyor. Ancak hiç 'Oyuncu olmasaydım, nasıl bir hayatım olurdu acaba?' diye düşündünüz mü?
Açıkçası 'Oyuncu olmasaydım, nasıl bir hayatım olurdu?' diye düşünmedim hiç; çünkü oyuncu olmanın hayatımı değiştirdiğini düşünmüyorum. Tabii ki sosyal hayatım bu meslekle şekillendi ama bunun dışında, oyuncu olmak ya da başka bir iş yapıyor olmak, çok da fark etmiyor. Nasıl biriysem öyle yaşıyorum. Oyuncuyum ya da değilim; mesleğe o kadar anlam yüklememek gerek.
Bir sürü kentte, biraz göçebe bir çocukluk ve ilk gençlik yıllarınız olmuş. Bugün baktığınızda o göçebe yaşam size neler kazandırdı?
Sanırım birçok şey kazandırdı. Mesela; eğitim hayatıma Bursa'da dil eğitiminin de verildiği özel bir okulda başladı ve İstanbul Kartal'da bir ilköğretim okulunda bitti, tabii ben de bittim. Bursa'daki düzenimizden çok daha farklı, zor bir döneme girmiştik. Devlet okuluna gitmem gerekiyordu. Gecekondular arasında bir mahalle okuluydu. Hayatımda ilk sopamı orada yedim. Sonra çoğuyla arkadaş olduk. Ortaokulun ilk yılını ise Bostancı'da bir okulda okudum. Sonra liseden mezun olana kadar da Trabzon'da okudum. Zordu tabii ama adapte olup devam edebildim. Şimdi düşününce; sanırım bütün bunlar bana bir mücadele gücü kazandırdı.

KÖTÜLÜK GENETİK MİRAS

'Kara Para Aşk' dizisinde canlandırdığınız 'Metin Dündar' oldukça kötü biri. Sizce bir insan neden kötü olur?
Bir insan neden kötü olur, gerçekten bir tanım yapmak zor. İnsanın bir melek olarak doğduğunu düşünenler var ama bilim insanları kötülük dürtüsünün genetik mirasımızdan kaynaklandığını kanıtladılar. 'Kötülük geni' diye bir şeyden bahsediliyor. Eğer öyleyse, belki de içimizde uyanmayı kollayan bir kötü var ya da bazılarımızda iyilik duygusu uyanmayı bekliyordur. Hangisini seçmek kolay bilmiyorum ama benim iyi insandan anladığım, içinde kötülük olmayan değil; olsa da onu ehlileştiren, ona hükmeden kişi.
Oynadığınız karakteri anladığınızı düşündüğünüz oluyor mu hiç?

Anlıyorum tabii, anlamadan karakteri oynayamazsınız. Ama onunla duygusal bir ilişkiye girmiyorum; hiçbir oyuncu da girmez.

10 YIL SONRASI İÇİN HAYALİM YOK

Dizi setlerinde uzun saatler geçirmek dışında neler yaparsınız?
Bize sizin İstanbul'unuzu anlatır mısınız? Genelde Galata-Beşiktaş arasında yürüyüş halinde olurum. Bazen Harbiye üzerinden yürürüm, bazen de sahil yolundan. Takıldığım yerlerin çoğu bu güzergahlar üzerinde. Haftada bir de, kendime bir iş çıkarıp Anadolu Yakası'na geçiyorum. Beykoz'u, Kuzguncuk'u ve Kadıköy'ü seviyorum. İstanbul çok güzel tabii ama kafanıza beşlik bir kalas düşmeyeceğinin, üstünüze bir otomobil çıkmayacağının da garantisi yok. Yani İstanbul, tehlikeli bir şehir.
10 yıl sonrası için ne hayal ediyorsunuz?
İnanın hiçbir öngörüm ya da hayalim yok. Hayal gücü bana bugünü anlamak için lazım, yıllar sonrasını değil.

ÖZGÜRCE YAŞAMAK EN BÜYÜK TUTKUM

Anadolu'da yaşarken siz de 'kasaba sıkıntısı' yaşadınız mı?
Hayır, yaşamadım. Trabzon'daki yılları kastediyorsanız, orada sıkılmanız zordur. Trabzon'da, her an her şey olabilir. Cenazede gülüp düğünde ağlayabilirsiniz. Ama özgür olduğumu hatırlıyorum o yılları düşününce. Ve çok eğlendiğimi...
Kendinize ait ev eşyalarınız olmadan, ev değiştirdiğinizi okudum; niye böyle olduğunuzu düşündünüz mü?
Nedenini düşünmeden sadece özgürce yaşamaya çalışıyorum. Gitmişsiniz, kalmışsınız; çok da önemli değil. Gitmek melankoli biraz, yani gittiğini düşünmek falan saçma şeyler; ama birkaç saatte toparlanıp taşınabilecek olmak, beni hâlâ heyecanlandırıyor. Ben bu duyguyla ilgileniyorum zaten.

CANLI YAYIN