Minik öğrenciler Kertenkele setini ziyaret etti

GİRİŞ TARİHİ:  30.05.2015, 12:06 GÜNCELLEME TARİHİ:  30 Mayıs 2015 Cumartesi, 12:08

Kertenkele setini ziyaret eden küçükler, oyuncularla kitap sevgisi üzerine röportaj yaptı.

Minik öğrenciler, atv'nin sevilen dizisi Kertenkele'nin setini ziyaret etti. Dizinin küçük hayranları; Yıldırım Memişoğlu, Umut Oğuz, Fatih Doğan ve Gafur Uzuner'e kitap okuma alışkanlıklarıyla ilgili sorular sordu İşte öğrencilerin soruları ve ünlü oyuncuların cevapları...

Türk insanı günde ortalama altı saat televizyon izliyor, üç saat internette vakit geçiriyor fakat okumaya bir dakika ayırıyor. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

YILDIRIM MEMİŞOĞLU:
Her şeyin çok sanal olduğunu ve insanların birbirleriyle iletişiminin koptuğunu söyleyebilirim. İnternet ve sosyal medya hastalığı, insanları birbirinden uzaklaştırıyor. Kitap okumaya ayırdığımız zamanı mutlaka artırmalıyız.

UMUT OĞUZ:
Avrupa'ya yaptığım bir seyahatte gözlemlemiştim; sokaklarda yaşayan insanların dahi ellerinde kitap vardı. Bir kez de trene elimde telefonla binmiştim. Başımı bir kaldırdım, herkes bir şey okuyordu. Bu aslında kültürle alakalı. Okumak zihinsel gücümüzü geliştirir. İnternet ve televizyon ise görsel zekamızı geliştirir. Eğer gelişen bir toplum olmak istiyorsak, zihinsel gelişimi öncelikli tutmalıyız. Örneğin, ampul de bir hayaldi ama Edison'un uzun araştırmaları, okumaları ve deneyleri sonucu ortaya çıktı. Bu tür hayaller için de çok okumak gerekir.

FATİH DOĞAN:
Bu, çok kötü ve üzücü bir sonuç. Tabii ki televizyon ve internet hayatımızda olan şeyler fakat bunlardan doğru yararlanmamız gerekiyor.

GAFUR UZUNER: Mesleğe ilk başladığımda daha yoğun kitap okuyordum, şimdi biraz gevşedim. Millet olarak çok alışkanlığımız yok ama okumamız lazım.

Hangi tür kitaplar okursunuz?

Y.M.:
Benim bir diğer işim; güvenlik uzmanlığı. Bu nedenle bu konuyla ilgili kitaplar okuyorum.

U.O.: Kitaplarda ve filmlerde aksiyon, bilim kurgu ve macera severim. Klasiklerde de çok sevdiğim kitaplar var. 'Şu Çılgın Türkler' ve 'Semerkand'ı severim. Şu an 'Saygısız' isimli bir kitabı bitirmek üzereyim. Geçenlerde Sinan Çalışkanoğlu'nun eşinin yazdığı 'Sanrı'ya başladım. Gerçek hayattan esinlenerek yazılan kitaplar, beni heyecanlandırır.

F.D.: Tarih ve sinema kitaplarını severim. Bazen siyasetle ilgili kitaplar da okurum.

G.U.: Daha çok yaşanmışlıkları anlatan eserler hoşuma gidiyor. Özellikle meslektaşlarımın otobiyografilerini okuyorum.

Kitap yazsanız nasıl bir şey olurdu?
Y.M.:
Ben kitap yazamazdım çünkü benim o kadar sabrım yok. Hiperaktif bir insanım; konsantrasyonla ilgili problemlerim var. Ama saatlerce kitap anlatabilirim.

U.O.: Eğer bir kitap yazacak olursam başımdan geçenleri yazmak isterim. Yedi yıl köyden okula giderken otostop çektim. O yollarda çok şeyler yaşadım ve bu sayede hayatın güçlüklerini daha o yaşlarda tattım. Üniversite hayatımı da yazmak isterim.

Oyunculukta bu noktaya gelmenizde kitapların yeri nedir?

U.O.:
Kitap, diziden farklıdır çünkü olay senarist ve yönetmenin gözünden aktarılır. Ama kitapta aynı olay, senin düşünce sistemin tarafından yorumlanır. Oynadığım rollerde bu hep aklımın bir köşesinde bulunur.

F.D.: Yönetmenlik ve oyunculuktaki gelişimimde büyük bir öneme sahip.

G.U.: Mesleğimizi öğrenirken kaynağımız kitaplardı. O zenginlikler, bizi mesleki olarak geliştirdiği gibi hayatımızı da süslüyor.

Sabah/Günaydın

CANLI YAYIN