Biyolojik babasının Türk olduğunu öğrenince Müslüman oldu!
Evlatlık olarak büyüdüğü ailede Hristiyan olarak yetiştirilen Ahmed yani Christian 18 yaşını doldurur doldurmaz evlatlık verildiği yetiştirme yurduna gitti. Orada çalışan bir yurt görevlisi Ahmed'i görünce onu tanıdığını ailesiyle ilgili bilgisi olduğunu söyledi. Biyolojik anne ve babasıyla ilgili tüm bildiklerini ona da anlattı ve ardından resmi belgelerin birer fotokopisini ona verdi. Christian babasının bir Türk olduğunu öğrenince Müslümanlığı araştırdı ve ismini de Ahmed olarak değiştirerek Hristiyanlıktan vazgeçti ve Müslüman oldu. Daha sonra eline geçen bilgilerle annesini de aramaya başladı. Fakat annesinin 2015 yılında epilepsi hastası olduğunu, vefat ettiğini babasının ise Türkiye'de Samsun'da olabileceğini öğrendi. Ailesini bulmak isteyen Christian Ahmed; 'Biyolojik annemle hiç tanışmadım, onu bulduğumda vefat etmişti. Eğer babamı bulursam çok mutlu olacağım. Onun nüfusuna geçip, onun soyadını almak istiyorum. Beni yetiştiren ailemi de çok seviyorum. Onlar beni her zaman benimsediler. Din değiştirdiğim zamanlarda bile bana destek çıktılar. Ama benim bir ailem olduğunu biliyorum. Bir babam var. 40 yaşındayım hayatımda eksik kalan bölümdeki yerleri doldurmak istiyorum. Yıllardır beni tanımayan görmeyen bir aileyi bulmaya çalışıyorum sonu ne olacak bilemiyorum.' diyerek Müge Anlı' ya içini döktü.
Bugün ise canlı yayında yıllardır aile hasreti çeken Christian Ahmed'e Müge Anlı çok uzatmadan müjdeli haberi verdi. Babası 75 yaşındaydı ve Antalya'da yaşıyordu. Beklediği haberi duyan Ahmed ise gözyaşlarıyla Müge Anlı'ya sarıldı. Baba Kemal, şeker ve prostat hastası olduğu için stüdyoya oğlunu görmeye gelemedi; fakat yayına telefonla bağlanarak oğlundan af diledi. Ona karşı çok mahcup olduğunu dile getirerek özür diledi. 'Size minnettarım beni oğluma kavuşturdunuz. Buralara kadar beni bulmak için gelmiş. Ama ben kirasını bile ödemediğim bir barakada kalıyorum. Oğluma verecek bir kap yemeğim bile yok. Çünkü bana da komşularım getiriyor, bana onlar bakıyor. Ona ancak bir bardak kahve ikram edebilirim, yatıya bile kalamaz yaşadığım yerde. Hem bunca zaman oğlumun yanında olamama mahcubiyeti hem de içinde bulunduğum durum beni çok utandırıyor. Annesi epilepsi hastaydı. Onu emzirirken sürekli uyuyakalıyordu. Birkaç defa boğulma tehlikesi atlattı Ahmed. Ben de çalışıp onlara bakıyordum. Annesi bakamayacağını söyleyince yardımcı olacak kimsemiz de olmayınca onu mecburen yetiştirme yurduna verdik. Her Pazar gidip görürdüm. Fakat sonra bir gün annenin yanında başka birini gördüm. Ağırıma gitmişti gururuma dokunmuştu. Ona olan kızgınlığımdan dolayı görmeye gitmeyi de bırakmıştım. Evlatlık verildiğinden haberim bile yoktu.' dedi.
Hem babasını arayan bir evladın halini gören, hem de yaşam koşullarının iyi olmadığı için oğluna kavuşamayacağını dile getiren babanın bu sözlerine karşılık Müge Anlı Ahmed'i Antalya'ya göndereceğini ve ikisini de kavuşturacağının sözünü verdi.
