Çocuk denecek yaşta girdiği yeraltı dünyasının tepesine doğru tırmanmakta olan Hızır Çakırbeyli ve ailesinin hikayesi anlatılmaktadır. Yeraltı dünyasına giren her adam haksızlıklara başkaldırmaya yemin eder. Ancak güçlenip zenginleştikçe kendisi bu haksızlıkların kaynağı olur…
Ünal Kaplan'ın Hızır Çakırbeyli'ye oynadığı oyun güçler savaşındaki ateşi harlamıştır. Bunun üstüne bir de devlet ajanı olmakla suçlanan Hızır'ın koltuğu sallantıdadır. Yakın dostu bildiği Selim bile arkasından oyunlar çevirir. Masadakilerin de yönlendirmesiyle Çakır zor bir göreve, istemeye istemeye sürüklenir. Ya masanın kurallarına uyup gereğini yapacak ya da başkaldırıp en büyük olma yolunda ilk adımını atacaktır. İş hayatında bunlar yaşanırken Çakır'ın özel hayatı da iyice çıkmaza doğru yol alır. Çocuğunu doğurma konusunda eskisinden daha kararlı bir sevgili... Babanın izinden giden problemli bir erkek evlat... Geleceğin düşmanıyla hısım akraba olma yolunda ilerleyen yeğen...
Ünal Kaplan liderliğindeki masa Hızır Çakırbeyli'ye seçim şansı bırakmamıştır; ama Çakırbeyli ne kendisini ne de ailesini bu masaya yem edecektir. Güçler savaşını başlatacak ilk adımı atar ve devletle işbirliği halinde bir oyunun içine girer. Bu oyunda ona yardımcı olan kişi ise güvenilir yeğeni Alparslan'dır. Bu kararı verirken Çakırbeyli arkasından iş çevirdiği Ünal Kaplan'a en yakın olan kişinin yeğeni olduğunun farkında bile değildir.
Hızır Çakırbeyli, devlet adamı Nevzat Çankırı'nın ölümünden sorumlu olmakla suçlanır ve tutuklanır. Çok sevdiği ve saydığı Şahin Ağa karşılar Çakırbeyli'yi ceza evinde. Dışarıda ise işler veliaht olan İlyas'a kalır. Masada abisinin yerine söz hakkına sahip olan, mantığından çok duygularıyla hareket eden İlyas aldığı tam yetkiyle cesur kararlar alır ve uygular.
Bir devlet adamını gözünü kırpmadan öldürdüğü zannedilen Hızır Çakırbeyli yaptığı güç gösterisi ve korkusuzluğuyla eskisinden daha çok tehlike arz eden birine dönüşür. Artık nefes alması bile Ünal Kaplan'ı ve masasındakileri tedirgin eder. Ailesinden bildiği insanların onun için kurduğu pusular hapiste de huzur vermez.
Hızır Çakırbeyli eskiden dost bildiği düşmanlarına sonbaharı yaşatmak üzere iki ay kaldıktan sonra cezaevinden çıkar. Ama Hızır için Ünal Kaplan'ın masasında dönen olaylardan daha büyük bir sorunu vardır. Bu da Adaletine inandığı Şahin Ağa'nın kardeşi İlyas'la ilgili vereceği hükümdür.
Şahin Ağa'nın beklenmeyen infaz kararı masadaki herkesi şaşırtır. Kurulan mahkeme sonucunda İlyas için çıkan karar onu ölümden beter eder. Silahsız yaşamak zorunda kalmak İlyas'a verilebilecek en büyük cezadır. Nazlı'nın verdiği güzel haber günlerdir ona soğuk davranan Çakır'la buzlarının erimesini sağlarken, Meryem'i iyice alevlendirir.