Şiir; duygunun kelimelere dökülmüş şekli. Aşkın, acının, umudun, hürriyetin, doğanın, ölümün dile gelip de bizleri vurma hali. Attila İlhan'ın "bazıları şiir sevmez; çünkü yaraları yoktur, yaraladıkları vardır" sözünün üstüne diyecek çok söz yoktur aslında şiir için. Feride "şiir bilen insan hayatı da bilir" demişti, ne kadar haklıydı! Karadayı'da üç sezon birbirinden güzel şiirler dinledik. Buyurun şiirlerin listesi; 3. Bölüm - Haydi Abbas 9. Bölüm - Güzel günler göreceğiz 12. Bölüm - Bugün Pazar 13. Bölüm - Dünya adaletsiz çocuk 13. Bölüm - Ben sana mecburum 17. Bölüm - Gönlümde bir tufan 17. Bölüm - Umut 21. Bölüm - Hapiste olanlara öğütler 36. Bölüm - Hasretinden prangalar eskittim 37. Bölüm - Küsmek nedir bilir misin? 43. Bölüm - Ben gene sana vurgunum 59. Bölüm - Veda 60. Bölüm - Yine sana dair 66. Bölüm - Ölüme dair 71. Bölüm - Önceleyin 76. Bölüm - Hüzün geldi 85. Bölüm - Artık sen de herkes gibisin 86. Bölüm - Sen nerdesin 87. Bölüm - Şehir 90. Bölüm - Beni kör kuyularda Çoğunluğu Çetin Tekindor'un sesinden can bulan, Bergüzar Korel ve Kenan İmirzalıoğlu'nun da içinde olduğu o güzel şiirlerden bir derleme hazırladık.
9. Bölüm – Söyleyen: Çetin Tekindor Güzel günler göreceğiz (Nikbinlik) Şiirin kelime manası iyimserliktir. Umutludur, ümitlidir her satırı, geleceğe dair. Yani en sevdiğim şey umut. Karadayı'nın bizler için ana teması aslında umut etmek, ettirmek! Nazif Baba'nın hapishane günlerinin başında ailenin babasız günlerine inat Umut'un habercisiydi. Umut diye uyanmak hayata bu şiirle, her şeyin zamanı var der gibi. Sahi nasıldır 160 kilometre giderken öpüşmesi? Nazım Hikmet
12. Bölüm – Söyleyen: Çetin Tekindor Bugün Pazar Özgürlüğün ne kadar kıymetli olduğunu ancak bu şiirle ifade edebilir insanoğlu! Bir insanın günler süren esaretinden sonra gökyüzünün mavisiyle buluştuğu anı anlatan enfes bir şiirdir. Peki ya insan son defa gökyüzüne bakıyorsa? Ya son defa havayı ciğerlerine çekiyorsa. Dizide Vural'ın idamından önce gökyüzüne son defa o acılı bakışıyla hatırladım bu anı. Bir masumun hayattan kopuşunu gördüğümüz ve içimi her defasında sızlatan anlardı. Nazım Hikmet
13. Bölüm – Söyleyen: Kenan İmirzalıoğlu/Bergüzar Korel Ben sana mecburum Neredeyse tüm âşıkların, aşka vurulanların, sensiz olmaz diyenlerin ortak dizesidir aslında "ben sana mecburum". Mesafelerin, imkânsızlıkların, vazgeçememenin ortak dili belki de. İlk buse ertesinde ortaya çıkan ve artık kalbe sığmayıp coşan duygular karşı karşıya gelemeden dile gelmişti. Mecburiyet bir kalbe, kalp nereye derse yürekler de oraya gidiyor. Bu ikilinin sesinden böylesi güzel bir aşk şiirini duymak şahaneydi. Attila İlhan
17. Bölüm – Söyleyen: Kenan İmirzalıoğlu Gönlümde bir tufan Aşkın en zor halidir imkânsızlıklar. Kalbimizin içinde oradan oraya sürüklenirken buzu ateşe, ateşi de buza çevirendir imkânsız aşk. Aşk gelir ve sonrasında onun adıyla kurduğunuz tüm cümleler yarım ve boynu bükük kalır. Yağmur altında çaresizliğine yürüyen Mahir'in duygularının en güzel tercümanı oldu bu dizeler. Sen hep iyi ol ve yaşa ama bırak(ma) beni!
37 Bölüm – Söyleyen: Bergüzar Korel Küsmek nedir bilir misin? Bergüzar Korel'in o güzel sesiyle buluşunca daha da değerlendi sanki bu şiir. Hasretini çektiği ve kırıldığı sevdasına minicik bir sitem niteliğindeydi dizeler. Küsmek eylemine hiç böyle güzel tanımlar düşünmemiştim. Küsmek; bir çocuk gibi kaderine ama ısrarla küsememek kalbindekine! Şiire dair araştırma yaparken EkşiSözlük'te kendi yazdığıma rastladım. Aynen şunu yazmışım; küsmek umuttur! Umutları biten birine ne güzel sözsün sen. Nasıl küseyim ben sana insan yüreğine küser mi?
43. Bölüm – Söyleyen: Çetin Tekindor Ben gene sana vurgunum Bazen bazı şiirleri, kitapları okurken kapıldığım; "ne yaşadın da bu kadar yandın" ve neticesinde böyle şeyler yazıldı hissimin olduğu şiirlerden biridir. Sabahattin Ali'nin Raif Efendi'ye selamı mı bu şiir bilemiyorum. Ama içinde olan "gene" vurgusu benim en sevdiğim vurgudur. Mahir'in Nazif Baba'yı hapishane ziyaretinde okunan bir şiirdi. Ailesine, çocuklarına hasret kalan bir babanın ağzından "gene" tüm hasret çekilenlere ve hasret çekenlere selam niteliğindeydi. Sabahattin Ali
71. Bölüm – Söyleyen: Bergüzar Korel Önceleyin Aşkın kural ve nizam tanımadığının dizeleri, en güzelinden bir aşk şiiri. Feride'nin ağzından; sınır tanımayan ve sürekli başını derde sokan Mahir'in bir nezarethane ziyareti esnasında dile geldi. Bir hakim olarak masanın üstüne konan kurallara inat aşık olarak çekilen hasret. Tüm kuralları boş ver, gel aşk kazansın. Cemal Süreya
76. Bölüm – Söyleyen: Çetin Tekindor Hüzün geldi Diziye gelen hüznün habercisiydi bu şiir. Ölümlerle beraber gelen hüzün, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını anlatıyordu. Hayat arkadaşının geceliğine sarılıp ağlayan Nazif Baba'nın eşinin ve torunun ardından okuduğu, okurken bizleri de ağlatan bir şiirdi. Ve artık hüzün geldi başköşeye kuruldu. Bedri Rahmi Eyüboğlu
85. Bölüm – Söyleyen: Bergüzar Korel Artık sen de herkes gibisin Herkes gibi olmayanlara adanan bir şiir gibi. Bir nevi içimizin başkentini kırıp dökenlere, taş üstünde taş bırakmayanlara "sıradan biri olmayı başardın" deme şekli. Aynı Feride gibi. Mahir konusunda büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Feride'nin "sana artık kinim bile yok" derken bile buram buram sevda kokan bir andı. Nazım Hikmet