Ramazan boyunca atv ekranlarına gelecek olan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile İftar programına video mesaj yollayan bir mezarcının şahit olduğu olay günün merak edilen konusu oldu. Arama motorlarında 50 binden fazla aranan ilginç olay, 30 senedir mezarcılık yapan Emin Ertürk isimli bir kişinin başından geçti. Mezar taşı yapmak için kenarını kazdığı mezarın içinden ölü bir yılan çıktı. Üstelik 5 yıl önce gömülen kadının kefeni bile bozulmamıştı. İlk defa böyle bir durumla karşılaşan mezarcı, çektiği videoyu Nihat Hatipoğlu ile İftar programının whatsapp hattına yolladı.
"30 yıldır böyle olay görmedim!"
Ankara'nın Çamlıdere ilçesinde bulunan Şeyh Ali Semerkandi Türbesi'ni eşiyle sık sık ziyaret ettiklerini anlatan Hatipoğlu, Ali Semerkandi'nin Hz. Ömer'in soyundan geldiğini söyledi. Orada tanıştığı mezarcının programa gönderdiği videoyu yayınladı. Mezarcı yaşadığı ilginç olayı Nihat Hatipoğlu'na anlattı:
Hocam Selamün aleyküm. Ben Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin medfun olduğu yerden Emin Ertürk. 30 seneden beri Çamlıdere'de mezarcıyım hocam. 30 seneden beri başımdan çok olaylar geldi geçti ama sadece birini anlatmak istiyorum. Ben bir gün mezar yaparken, kocaman bir yılan mezarın yarısına kadar girmiş, daha fazla girememiş, oraya sıkışmış ölmüş. O arada küreği vurdum, ben bunu biraz genişlettim. Oradan yılanı çıkarınca şöyle bir baktım ki; Kadın öleli 5 sene olmuş kefeni bile bembeyaz. Tahtalar bile çürümemiş. Hâlbuki 5 senede tahta bile kalmaz çürür. Orada onu görünce çok duygulandım. Orada oturdum ve ağladım hocam. Sonra ben bunu araştırdım. Kadın abdestsiz yere basmazmış. Kocasının önünü kesinlikle kesmezmiş, elinden geldiği kadar fakir fukaraya yardım edermiş."
Hatipoğlu olayı bizzat dinlemiş!
Nihat Hatipoğlu, mezarcıyı kendisinin şahsen tanıdığı ve Çamlıdere'ye her gittiğinde görüştüğünü söyledi. Bütün Çamlıdere de onu tanır." diye konuştu.
"Bu kardeşimiz mezarı kazıyor mezar taşı yapmak için. Bir müddet sonra mezar oturunca, aile geliyor ve mezarımız kaybolmasın diye buraya bir taş yap diyor. Kazması lazım. Kazarken orada büyük bir yılan görüyor. Yılan içeriye girmeye çalışmış, içerdeki kadının yanına girecek ama tahtaya sıkışmış. Yani Türkçesi Allah müsaade etmemiş. Tahtaya sıkışmış ne girebilmiş ne de çıkabilmiş. Orada ölmüş. "Büyük bir yılan gördük onu kazdık aldık." diyor. Bembeyaz bir kefen patiska gibi. Yağmur yağar kar yağar, haşerat var toprakta biliyorsunuz. Ne vücut kalır ne kefen kalır bir şey kalmaz 5 sene. Ama diyor "Kefeni bile bembeyaz." bana bunu fiilen anlattı çünkü. Birebir orada ben hanımla beraber oradayken bana geldi ve anlattı. Hocam diyor "Bembeyazdı kefeni, vücudu da aynen duruyordu. Merak ettim bu kadını, kim bu kadın?" Sorup soruşturuyor kadın hakkında bilgi alıyor. Bir, ne diyor? "Bu kadın kimsenin gıybetini dedikodusunu yapmaz, kimsenin aleyhinde konuşmaz. Müslümanın akıllı olanıdır kendisini ilgilendirmeyen şeylerle uğraşmayan. Başkasının makamı ile mevkisi ile malıyla mülküyle, çocuğu ile gelini ile damadı ile uğraşanlar var bu şekilde piyasada çok biliyorsunuz. Bu kadın diyor bunların hiç birisini yapmazmış. Hiç kimse hakkında bir şey konuşmazmış. Bir… Kocası ile kavga etmezmiş. Kocasının önünü kesmezmiş. Çamlıdere tarafında şu anlamda kullanılıyor. Kocası ile kavga etmez, saygısızlık yapmaz. İyi geçinir, onun hatasını eksiğini hor görmez. İki… Üç… Iyilik yapar."
Haberin videosunu izlemek için tıklayın
