Saba Tümer sordu: Kul hakkı ödenir mi?

GİRİŞ TARİHİ:  09.05.2020, 18:20 GÜNCELLEME TARİHİ:  11 Mayıs 2020 Pazartesi, 13:03
Saba Tümer sordu: Kul hakkı ödenir mi?

atv ekranlarının vazgeçilmez Ramazan programı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile İftar canlı yayınına bu defa da deneyimli televizyoncu Saba Tümer katıldı. Türk televizyonlarında şen kahkahası ile tanınan Saba Tümer, Nihat Hatipoğlu'na bir video kaydı gönderdi. Tümer, yerli yersiz yere yemin etmenin hükmü ile, kul hakkının ödenip ödenmeyeceğini sordu. Nihat Hatipoğlu, Saba Tümer'in merak ettiği iki konuya da açıklık getirdi.

"Yerli yersiz yemin edilir mi?"

Saba Tümer: "Merhaba hocam iyi akşamlar, hayırlı ramazanlar dilerim. Hocam size iki tane sorum olacak. Birincisi, böyle yerli yersiz yere, hani ağzımız alışmıştır, yemin ederiz. Bunun bir hükmü var mıdır? İkincisi de, kul hakkı yemenin hükmü nedir? Ve kul hakkını nasıl öderiz? Çok teşekkür ediyorum, dört gözle bekliyorum cevabınızı. İyi yayınlar, iyi geceler dilerim Allah kabul etsin hocam"

Saba Tümer ile yıllar önce aynı televizyonda çalıştıklarını belirten Nihat Hatipoğlu, Konunun Maide Suresi 89. ayette geçtiğini söyledi.

"Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tutmaz, fakat bilerek ettiğiniz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da kefâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalama seviyesinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek ya da bir köle âzat etmektir. Buna imkânı olmayan ise üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğinizde (bozarsanız) yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinize bağlı kalın. Allah âyetlerini sizin için bu şekilde açıklıyor ki şükredesiniz."

Hatipoğlu 3 türlü yemin olduğuna dikkat çekti. "Bu yeminlerden birisinin hepimizin günü kullandığı yeminler. Diyorsun ki 'bunu sen mi getirdin?' 'Vallahi ben getirmedim.' Dil alışkanlığı yani. Bu tasarlanmış bir yemin değil. Bazı bölgelerde çok yemin edilir Allah adına peygamber adına çok yemin edilir. Bu yeminden dolayı bir şey gerekmez. Kasti bir şey yok bundan dolayı herhangi bir kefaret de ödemek gerekiyor. Buna lağv i diyorlar. Halkın da bol bol çokça kullandığı bir yemin tarzıdır. Hepimiz kullanıyoruz. 'Billahi yapmadım, vallahi yapmadım.' ama tasarlamıyorsun, yalan da söylemiyorsun. Ağzından böyle birdenbire çıkıyor. İkincisi ğamus diye bir yemin var. O yemin de, geçmiş bir olayla ilgili bilerek yalan yemin. Yalan şahitlikte bulunmak. İşte felâket olan budur. Bu yemin türüdür yani. Diyorsun ki, 'Billahi ben bu işi yapmadım.' Halbuki yapmış. 'Şu şudur.' diyorsun adaleti kandırıyorsun. Karşındaki muhatabını kandırıyorsun. Olmayan bir şeyi var gösteriyorsun. Olan bir şeyi yok gösteriyorsun. Yemin ederek, Allah'ın adını istismar ediyorsun. Allah'ı yalanına şahit tutuyorsun. Peki bunun kefareti var mı? Hanefilere göre yok. Hanefiler diyor ki, 'Tövbe edecek. Allah dilerse tövbesini kabul eder; dilemezse etmez.' İmam-ı Şafi de diyor ki, 'Hem tövbe edecek; hem de kefaret ödeyecek.' Kefaretin ne olduğunu Maide Suresi 89. ayette söyleniyor. Hangisi için söylüyor? Kastedilmiş, tasarlanmış mün'akide dediğimiz yemin türü için söylüyor. O nedir? Diyorsun ki, kalpten söylüyorsun ' Vallahi (Allah'a yemin ederim ki) ben sana iyilikte bulunacağım.' diyorsun. Ya da 'Allah'a yemin ederim ki, ben bu işi buradan kaldıracağım.' diyorsun. Niyeti de kaldırmak ama kaldıramıyorsun. Niyetin yardım etmek ama yardım edemiyorsun. İşte bundan dolayı akdedilmiş, tasarlanmış yemin yerine gelmezse, bundan dolayı 10 fakiri sabahlı akşamlı (iki öğün) doyuracaksınız. 10 gün bir fakire, ya da 10 ayrı fakire günlük 27 lira para verilecek. Fitre miktarı fidye miktarı verilecek. Bunu da yapamıyorsa kişi 3 gün oruç tutacak Maide Suresi 89. ayetin beyanına göre. Birinci sorunun cevabı bu."

"Dikkat edin ahiretinizi yakarsınız!"

Nihat Hatipoğlu Kul hakkı ile ilgili soruyu ise şöyle cevapladı: "Kul hakkı hakikaten zor bir konu. Allah'ın katında sorgulanması hesabı zor. Çünkü kul hakkında iki şey vardır. Kulu bulup, adamı bulup 'Beni helal et, senin aleyhinde konuştum.' demesi lazım.' O da diyecek ki, 'Senin helal ettim, aleyhimde konuşmandan dolayı. Ben Senden davacı olmayacağım.' Bu önemli. Ama şimdi, ne için sosyal medya işaret ediyoruz. 'Sosyal medyadaki yaramazlıktan vazgeçin diyoruz.' Şundan dolayı. Çünkü biz sosyal medyada bir hakareti, bir yalanı, bir iftirayı, kul hakkı ile ilgili bir konuyu paylaşır ve onu da başka insanlar paylaşırsa, paylaşan herkes borçlu olacak; hakkında söz edilen herhangi bir kimse bir kurum, bir müessese kimse, O da alıcı olacak. Çok tehlikeli son derece. Eskiden birebirdi bir iş. Yani birine bir laf söylerdin, hakaret ederdin. Anlaşırdınız, kucaklaşırdınız biterdi. Cenabı Allah da affederse şayet. Ama bugün, yanlış bir haberi paylaşmazsan, 1 milyon insanın tümüne tek tek ulaşman gerekiyor. O da mümkün değil. Kim haberi, mesela bugün tweet diyoruz ya, tweet etmişse yani basmışsa, kim haberi paylaşmışsa, kim 'Bu benim kanaatime göredir.' demişse, hepsi altında ezilmeye mahkumlar. Çok çok çok önemli. Onun için ısrarla söylüyorum. 'Lütfen bu konularda dikkat ediniz. Ahiretinizi berbat etmeyiniz.' diyoruz."

Haberin videosunu izlemek için tıklayın!

Saba Tümer'den güzellik tüyoları

atv ekranlarının Ramazan neşesi Evde Bizbize programına Saba Tümer evinin kapılarını açtı. Programa renk katan deneyimli televizyoncu Saba Tümer, atv izleyicilerine karantina günlerini nasıl geçirdiğini anlattı. Bulaşık makinasının bozulduğunu, o nedenle bulaşıklarınız elinde yıkamak zorunda olduğunu söyledi. Bu dönemde kuaförler kapalı olduğu için, genç kızlığında yaptığı bir güzellik tüyosunu da verdi. Saçlarını bigudi yerine tuvalet kağıdı ya da peçete yardımı ile kıvırdığını, aynı maşalı gibi durduğunu gösterdi.

Öykü Gürman ve Ferdi Kurtuldu'nun sunumuyla Evde Bizbize hafta içi her gün atv'de!

Haberin videosunu izlemek için tıklayın!

CANLI YAYIN