Şeyh Edebalı, "Kayıların töreli beyi buyurasın" sözleriyle karşıladığı Osman Bey'e "Halkını ve dahi düşkünleri baş tacı yaptın. Rab'bin sana bahşettiği Kut'a layık olduğunu gösterdin" sözleriyle teveccüh gösterdi.
Şeyh Edebalı sözlerine şöyle devam etti: "Bir sözümüzle bağırına taş basıp sevdiceğini üzmek pahasına nikaha karar verdin. Böyle bir kararı ancak boyunun selametini düşünen bir bey alabilirdi. Bu karara da ancak o beyin selametini düşünen bir hatun rıza gösterirdi. İkiniz de yüzümüzü ağarttınız. Rab'bim sizden razı olsun. Yarın Türkmen beylerinin de teşrifiyle düğün toyumuz var. Mübarek olsun!" Şeyh Edebalı ardından "Osman Bey! Boyun beylik, beyliğin devlet, alpların ordu olacak inşallah! Şimdi diyesin; bundan sonra sana gereken nedir?" sualini yöneltti.
Osman Bey'in "Töremiz kanun, kalelerimiz şehir, ahalimiz müreffeh olmalıdır şeyhim. Gaza ile fethedilen yerler imar olmalı, halk idaremizden hoşnut olmalıdır" yanıtı, Şeyh Edebalı'yı oldukça memnun etti. Şeyh Edebalı ardından "Hakça konuştun Osman Bey! Söğüt için ne yapmak niyetindesin?" diye sordu. Osman Bey "Civar şehirlerden mahir bina ve yapı ustaları istedim. Tez vakitte işe koyulacaklar" sözleriyle yanıtladı.
Şeyh Edebalı, Osman Bey'e adalet vurgusu yaparken şöyle konuştu: "Maşallah! Amma bunu yaparken Müslüman kadar gayrimüslimlerin haklarını ve hukuklarını da gözetmelisin. Malumdur ki güneşin ışığı cümle canlıya eşit dağılmaktadır. Sen de adaletini eşit dağıtasın…"
Osman Bey ise şeyhinin sözlerini "Ta ki töre güneş gibi olsun, cümle halkı aydınlatsın. Kayı'ların Kut'u o güneşle parlasın ve beyliğimiz devlete tebdil olsun!" sözleriyle tamamladı.
Şeyh Edebalı kurulacak devletin adalet üzerine tesis edileceğinin garantisi olan bu sözlerden memnun oldu.
