Sokaklarda 'İkizin nerede?' diye soruyorlar

GİRİŞ TARİHİ:  23.08.2014, 15:51 GÜNCELLEME TARİHİ:  23 Ağustos 2014 Cumartesi, 15:54

ATV'de yayınlanan 'Diğer Yarım' adlı dizide 'Esma' ve 'Zeynep' adlı ikizleri canlandıran Gonca Sarıyıldız: Çok iyi yorumlar alıyorum. Kimse benim iki farklı karakteri oynadığımı düşünmüyor, hatta sokakta 'İkizin nerede?' diye soranlar oluyor

ATV'de yayınlanan 'Diğer Yarım' adlı dizide birbirlerinden çok farklı olan 'Esma' ve 'Zeynep' adlı ikiz kardeşleri canlandıran Gonca Sarıyıldız; hem dizinin yeni bölümleri hakkında bilgi verdi, hem de bu iki karakteri analiz etti. Genç oyuncu, kariyer planlarını ve hayallerini de anlattı...

Yeni bölümlerde seyirciyi neler bekliyor, biraz anlatır mısınız?
'Esma' ve 'Zeynep'in hem aileyle, hem de erkek arkadaşlarıyla ilişkilerinin nasıl olacağını, anne-babanın barışıp barışmayacağını, kızların erkek arkadaşlarını kabul edip etmeyeceğini herkes gibi ben de çok merak ediyorum.

AİLE ANLAMAYA ÇALIŞIYOR
'Esma' ve 'Zeynep'in birbirlerinin yerine geçtikten sonra aileleri tarafından hemen kabul görmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sabah başı kapalı evden çıkan kız, akşam eve başı açık dönüyor, diğeri de tam tersi. Aileler tabii ki ilk etapta büyük şok yaşıyorlar ama bu uzun sürmüyor. Kızlar hayatlarıyla ilgili çok ciddi kararlar alsalar da, aileleri onları bağırlarına basıp anlamaya çalışıyor. "Neden kapandın?" ya da "Neden açıldın?" diye sormuyorlar, sadece bu değişimin sebebini anlamak istiyorlar.
'Esma' ile 'Zeynep'in en büyük farkı ne sizce?
'Esma' yeni şeyler arayan, okuyan, araştıran, şiire ve edebiyata meraklı, hislerini kolayca ifade edebilen, kültürlü bir kız. 'Zeynep' ise duygularını 'Esma' kadar iyi ifade edemiyor. Annesiz büyümesinden ve karşındaki insana güvenememesinden kaynaklanan bir durum yaşıyor. 'Esma' sanat müziğini severken, 'Zeynep' daha çok popüler müzikleri tercih ediyor.
Yaşam tarzları farklı bu iki karakter hangi konularda ayrılıyorlar?
Mesela 'Esma' daha sakin yerlerde sohbet etmekten hoşlanıyor. O yüzden 'Tarık', onu Kız Kulesi manzarasına karşı bir yere götürüyor. 'Esma' her okuduğu romanın kahramanı gibi; kitapların içinde yaşıyor sanki. Bu zaman zaman onu kendi gerçekliğinden uzaklaştırıyor. Şairleri sevip sayıyor. Cahit Zarifoğlu, Necip Fazıl, Nurullah Genç ve Sezai Karakoç okuyor. İyi yazılan her şeyi, büyük aşkla okuyor.
Peki ya 'Zeynep' nasıl biri?
'Yap' denileni yapmıyor, 'Yapma' denileni yapıyor. İnat mı inat. Atarlı, giderli bir kız. Hayatla dalga geçiyor. Kimseden fikir almıyor, kimseye akıl vermiyor. Biraz sert mizaçlı ama eğlenceli bir tip. Nerede kızıp nerede güleceği belli olmuyor. Sevdiğini belli edecek tiplerden değil.
Doğal olarak ikisinin aşka karşı yaklaşımları da farklı, öyle değil mi?
Evet, 'Zeynep'e göre; aşk çok gelip geçici bir duygu. 'Zeynep' mantıktan yana. Öyle kendini bir erkeğin peşine kaptırıp perişan etmeye hiç niyeti yok; hafiften feminist takılıyor. Mantık evliliği yapmayı düşünüyor. 'Esma' inançlı bir kız olduğu için daha stabil bir hayatı var. İzinsiz evden çıkmıyor, fazla gezip tozmuyor. Bugüne kadar hiç kimseyle çıkmamış. Teklif gelmemiş mi? Gelmiştir elbet ama hep kendini kollamış, hep bu tür şeylerden çekinmiştir. Aşka inanıyor.

İSTANBUL GİBİLER
'Esma' ve 'Zeynep' için İstanbul benzetmesini yapmak yanlış olmaz o zaman...

Evet çok güzel bir benzetme olur. Tıpkı İstanbul'un iki farklı kıtayı birleştiren bir şehir olması gibi. 'Esma' muhafazakar çizgileri olan küçük bir alana sahipken, 'Zeynep' pek çok konuda daha özgür. Ama bir araya geldiklerinde aynı güzelliğin birer parçası gibiler. 'Esma' Anadolu'ysa, 'Zeynep' Avrupa yakası gibi. Bu resimden birini çıkarırsak resim eksik kalır.

OYUNCU OLMAK ÇOK RADİKAL BİR KARARDI

Siz hiç ailenizi şaşırtacak radikal bir karar aldınız mı?
Hayatımda çok büyük bir radikal karar aldım ve oyunculuğu seçtim. Ailem, oyunculuğun benim için çocukluk hevesi olduğunu sanıyorlardı. Hatta üniversitede Çalışma Ekonomisi okuyunca ve diplomamı alınca bu isteğimden vazgeçtiğimi sandılar. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne gitmeye karar verince "Oyuncu olup ne yapacaksın, parasız kalırsın" diye bana karşı çıktılar. Ancak ciddi olduğumu görünce destek verdiler. Şimdi benimle büyük gurur duyuyorlar.

İYİ OYUNCU OLMA HAYALİM VAR
Beklemediğiniz bir hızda mı ilerliyorsunuz sizce?
Böyle olacağını ben de tahmin etmemiştim. Ancak bu geldiğim nokta beni şaşırtmıyor. Star olmak yerine iyi bir oyuncu olma hayalim var.
Nasıl yorumlar alıyorsunuz?
İki farklı karakterini canlandırmak kolay değil. Hızlı bir iş yapıyoruz ve iki role de konsantre olmam gerekiyor ama çok iyi yorumlar alıyorum. Kimse iki farklı karakteri oynadığımı düşünmüyor, hatta pek çok kişi "İkiziniz nerede?" diye soruyor.

İLİŞKİMİZDE ROMANTİZM ARAMIYORUZ

Bir bölümde 'Tarık', elinde güllerle, Kız Kulesi manzarasına karşı 'Esma'nın gönlünü almaya çalışıyordu. O anlarda 'Esma'yı kıskandınız mı?
'Esma', 'Tarık'tan hiç böyle bir şey beklemiyordu. 'Mona' olayından dolayı kırgın ve kızgındı ona. Ama 'Tarık'ın jestiyle yelkenler suya indi; çok mutlu oldu. Her kadının hoşuna gidecek çok süper bir jestti ama hayır, ben 'Esma'yı kıskanmadım. Çünkü benim de hayatımda her şey çok iyi gidiyor.
Romantik misiniz ilişkinizde?
Hayır, değilim. Birbirimizi beş yıldır tanıyoruz. Her şeyi spontane yaşıyoruz. Dramatik ve romantik şeyler aramıyoruz.

BAŞÖRTÜSÜNÜ SEVDİM KENDİME YAKIŞTIRDIM

'Diğer Yarım'ın verdiği en önemli mesaj; insanları oldukları gibi kabul etmek gerektiği, öyle değil mi?
Kesinlikle. İnanç özel bir şey. Herkes birbirinin inancına saygı duymalı. 'Esma' ile 'Zeynep' yıllar sonra karşılaştıklarında birbirlerini hiç yargılamıyorlar. 'Zeynep', 'Esma'ya "Sen ne oldu da kapandın?" diye sormuyor, birbirlerini çok güzel kabulleniyorlar. Bizim dizinin farkı da bu.
Başörtüsünün kendinize yakıştığını düşünüyor musunuz?
Kesinlikle, çok sevdim. Bence yakışıyor ve her gören de çok beğeniyor.
Bir gün kapanma kararı alır mısınız?

Bilmiyorum ama şu an bu halimden memnunum. Kapalı veya açık; önemli olan insanın kendi özelindeki yaşamıdır.

İLKER GEZİCİ

23.08.2014

CANLI YAYIN