"Ulan demiş kurt, ne öyle dik dik yürüyorsun"… İki tokat patlatmış. Kurt "lan şimdi ben bunu parçalarım da arslan dönecek mevzu bana girecek" demiş; yürümüş gitmiş.
"Bir bakmış karşısında tilki… Ulan demiş tilki arkamdan bir takım numaralar çevirmeye kalkma ağzını burnunu kırarım deyip iki tane patlatmış."
"Tilki demiş ki; ben bunu şimdi parçalarım da ama arslan gelsin öyle yapayım" demiş, planını kurmuş, yürümüş gitmiş.
"Aaa o da ne? Bir de bakmış karşısında fil. Ulan demiş fil, ben o hortumunu alır… Fil muhatap bile olmamış, yürümüş gitmiş."
Ünal Kaplan net bir şekilde Rıfkı'yı işaret ederek hikayesine devam eder; "Tavşanın karşısına bu kez de ayı çıkmış. Ulan demiş ayı oğlu ayı, tırnaklarını çıkararak, iki ayak üzerinde duruyorsun diye kendini bir şey mi sandın?"