13 yıl önce başladığı
profesyonel müzik
hayatında hızla zirveye yükselen rap'çi Ceza, dört yıl aradan sonra piyasaya çıkardığı '10. Köy' albümü ile hayranlarını sevindirdi.
DUYGULARI BESLENSİN
Kalbinin sesini dinleyerek, kendisiyle dalga geçenlere inat rap müzik yaptığını belirten şarkıcı, "Rap'in
geniş kitlelerce
dinlenmesine öncülük ettim ama Ceza olmanın yükü ağır. Tanınmaktan bazen sıkılıyorum,
şöhreti kaldıramıyorum" şeklinde
konuştu.
Yeni albümünüz '10. Köy'ü nasıl tanımlıyorsunuz?
Dolu dolu, hayranlarımın sadece beni dinledikleri solo bir albüm oldu. Yurtiçi ve
yurtdışından çok
farklı prodüktörlerle çalıştım. 15 şarkının sözleri de bana ait. Uzun uzun yazdım şarkıları. İçerik olarak her
zamanki gibi duygusal ve ciddi konuları ele alıyorum.
İnsanların verdikleri
paranın karşılığını alacağı, duygularını besleyip, memnun olacakları bir albüm yaptım.
GÖZLERİM ÖĞRETİYOR İki binden fazla kelimenin kullanıldığı bir albüm yapmışsınız...
Evet öyleymiş. Ben oturup saymadım tabii ki. Ben sözleri kağıda yazarım. Kağıttan dijitale geçerken saymışlar, "İki binden fazla" dediler.
Şarkı sözlerini yazarken nelerden beslendiniz?
Benim
hayatta okuduğum iki kitap var. Biri sağ gözüm, diğeri sol gözüm. Gözlerimin yazdığı her şeyi okuyarak bir şeyler öğreniyorum. Bunlar tabii ki sadece sözlerinize değil,
hayatınıza da yansıyor.
Dünyayı gezdiğim için birçok şey öğreniyorum,
yeni
insanlarla tanışıyorum.
Hayat her
gün
yeni bir şey öğretiyor; olgunlaşıyorum. Samimi olmayan hiçbir şey yok şarkılarımda. "Nasılsa benim
kemik bir kitlem var, ne söylesem alırlar" diye basit düşünerek
hareket etmedim, etmem. Dinleyiciye sonsuz saygım var. Albümlerimde hiç küfürlü şarkı yoktur.
Sahnedeyken bazen çıkışlarım olmuştur ama durup dururken kimseye karşılık vermedim...
MAHSUNİ'NİN SÖZÜDÜR Ama bazı şarkılarınızda küfürlü sözlere rastlıyoruz... Mesela albümdeki 'Terzi' adlı şarkınızda 'hayvan oğlu hayvan' diyorsunuz...
"Senden korkan hayvan oğlu hayvandır"; Aşık Mahsuni'nin bir sözüdür aslında. Normalde küfür bile değil.
İnsanlar çok olağan sözlere bile bir şarkıda duyunca çok
büyük tepkiler veriyor. Bu toplum yıllardan beri aşk müziği dinlemiş, aşk, sevgi, ayrılık falan giderken, arada söylediğiniz 'kıç' gibi bir söz çok sert bir şeymiş gibi geliyor. O da bir organ sonuçta... Kaldı ki ben onu mecazi anlamda
kullanıyorum. Ona bile tahammülleri yok. Ben küfürden daha sert sözler yazıyorum...
Kendinizi doğru ifade edebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Müziğim sayesinde herkese kendimi anlatabildiğimi düşünüyorum. Bir
zamanlar, Türkiye'ye bizim sayemizde gelen 50 Cent gibi isimlere bakıp;
kadınları aşağılayanlarla bizi aynı kefeye koyuyorlardı. Ama gönlü açık olan,
hayata doğru-düzgün bakmayı bilen kişiler
farkı anladı. Biz, batıdaki o
ucuz örneklerle aramızdaki
farkı çok net şekilde belli ettik. En
hareketli
dans edilen parçada bile her
zaman ciddi konulardan bahsediyorum. Bu albümde de ciddiyet var.
Sizin şarkılarınız da genellikle Orhan Gencebay'ın şarkıları gibi nasihatlerle dolu...
Evet, dediğiniz çok doğru. Sonuçta ben içimden geleni yazıyorum. 30 yaşımı geçtim ve doğru olduğuna inandığım şeyler bunlar. Doğruyla yanlışın
farkındayım. O doğruları
farklı bir dille anlatmaya çalışıyorum. Karamsarların içindeki ışığı dışarı çıkarmak istiyorum. Hayat bir şekilde devam ediyor. Ben de çok sıkıntılar yaşadım, 30 yaşından sonra
para
kazandım ve
aileme bakabildim.
Zaman zaman parasız kaldım ama her
zaman şükretmeyi bildim. Şarkılarımda da bunlardan bahsediyorum...
Rap müzik denince akla ilk gelenlerden birisiniz. Bu müziği geniş kitlelere ulaştırdığınız için kendinizi öncü olarak görüyor musunuz?
Kesinlikle öncülerden biri olduğunu düşünüyorum. Yaşı
büyük olan
insanlar benim sayemde Türkiye'de rap müziği sevdi. Yaptığım düetler, reklam
çalışmaları, televizyon programları olumlu olarak döndü. Çoğu kişiye yol açtığımı söyleyebilirim. Öncü olabildiysek ne mutlu bana.
TAHAMMÜLÜM AZALDI Şöhreti kaldırabildiğinizi düşünüyor musunuz?
Kaldıramıyorum açıkçası. Birçok şeye tahammülüm çok azaldı. Herkesi memnun etmeye çalışmak çok yorucu. Siz tek başınasınız ve 100 binlerce kişiye karşı
sorumlusunuz. Dışarıdan çok sinirli, çok agresif görünüyorum ama öyle değilim. Duygusal bir
insanım.
Bilgin Özçalkan'la (Gerçek adı) Ceza arasında ne fark var? Bazen "Ben kimim?" dediğiniz oluyor mu? Ceza kimliğinin yükü ağır mı?
Evet, hem de çok. Toplum önündeyken, yani Ceza'yken daha fazla dikkat ediyorum her şeye. Çünkü
insanlar örnek alıyor. Olduğum gibi görünmeye çalışıyorum aslında. Benim de çok sinirlendiğim, hatta ağladığım anlar oluyor ama o anları
insanların görmesini istemem. Çünkü onlar hepsi
özel haller. Ama "Ben hangisiyim?" gibi kimlik
sorunlarım olmadı. Sevdiğim işi yaparak
hayatımı sürdürebilmek ve sorumlu olduğum
insanlara bakabilmekten başka hiçbir şey istemiyorum.