Asıl önemli olan içinizin yenilenmesidir

GİRİŞ TARİHİ:  04.10.2011, 11:46 GÜNCELLEME TARİHİ:  04 Ekim 2011 Salı, 11:49

atv'de yayınlanan 'İstanbul'un Altınları' dizisine dahil olan başarılı oyuncu Günay Karacaoğlu: Kostümler, aksesuvarlar olması gereken şeyler. Ama bence bir oyuncunun içini yenilemesi daha etkileyici

atv'de yayınlanan 'İstanbul'un Altınları' dizisine dahil olan başarılı oyuncu Günay Karacaoğlu: Kostümler, aksesuvarlar olması gereken şeyler. Ama bence bir oyuncunun içini yenilemesi daha etkileyici
atv ekranlarında yayınlanan ve başrollerini Haluk Bilginer ile Demet Akbağ'ın paylaştığı 'İstanbul'un Altınları' dizisinin geçen haftaki bölümüne, Günay Karacaoğlu da 'Uğur' karakteriyle katıldı. Geçtiğimiz sezonda 'Gönülçelen' dizisinde 'Gülnaz'la ekrana gelen Karacaoğlu, yeni rolünde sakar ve beceriksiz bir menajeri oynuyor. 'Uğur' adlı karakterin dizideki ilişkileri dengeye sokacağını ve her şeyi düzelteceğini belirten oyuncuyla yeni rolünü konuştuk.
'Gönülçelen'de canlandırdığınız 'Gülnaz' karakterinin ardından yeni sezonda 'İstanbul'un Altınları'na dahil oldunuz. 'Uğur' rolünde sizi çeken ne oldu?
'Uğur' değişik ve renkli bir karakter... 'Gülnaz'ın ardından çok farklı bir rol oldu. Farklı rolleri oynamak da çok keyif veriyor. 'Uğur' karakterinin beceriksizliği ve başarısızlığı bana etkileyici geliyor. Sanki çok başarılı olmuş havası ve kendi ironisi çok keyifli...
Yeni karakteriniz 'Uğur'a gelen tepkiler nasıl?
Gelen tepkiler çok olumlu. Biz oyuncuyuz ve bize verilen rolü de performansımız yettiğince en iyi şekilde oynamaya çalışıyoruz. Yaptığımız rollerin içine kendimizden bir şeyler kattığımız zaman sevdirmek çok daha kolay oluyor.
Dizide bakır tonunda bir saçla ekrana geliyorsunuz. Sizde kendinizde böyle bir yenilik yapmayı düşündünüz mü?
Çok iddialı... O zaman ben olmam, 'Uğur' olurum diye düşünüyorum. Bence bir oyuncunun kendisini, içini yenilemesi daha etkileyici. Kostümler, aksesuvarlar olması gereken şeyler. Ama saçınızı, görüntünüzü ne kadar değiştirirseniz değiştirin, kendinizi geliştiremediğiniz sürece bu sizi hiçbir yere götürmez. Bana bakan saçıma bakmıyor bunu biliyorum. Söylediğim lafa, gözümün içindeki sahiciliğe bakıyor. 1997 yılında 'Hababam Sınıfı' adlı tiyatro oyununda saçlarımı kazıtıp 'İnek Şaban'ı da oynadım. Böyle düşüncelere karşı da değilim. Ama şimdi radikal değişiklik yapılacak bir rol gelmedi.
Komedi çok zor
Yine komedide yer almayı tercih ettiniz. Hiç dramda oynamak istemediniz mi?
Komedi oynamak daha zordur. İzleyiciyi güldürmek zordur. Ama dram gelse onu da oynarım. Komediden çok zevk alıyorum. Kendime de gülüyorum. Biraz eğlenmek lazım diye düşünüyorum. Oynarken de eğleniyorum.
'Uğur' karakteriyle benzeyen özellikleriniz var mı?
Benim de sakarlığım, beceriksizliğim olabilir ve bunlar role yansıyabilir. Aslında bu soruya nokta atışı yapacak cevabım yok. Bunu dramalarda söylemek daha kolaydır. Dramatik rollerde bunun net cevabı verilebilir.
Peki, yeni rolünüz size bir şeyler kattı mı?
Kıvrak zeka kattı diyebilirim. Senaryoyu okurken "Hiç böyle düşünmemiştim" dedirtiyor. Ama final hep başarısız. Eğlenceli olan da bu...
'İsmet'in bundan sonra sivri huyları törpülenecek mi?
Evet, öyle olacak. Çünkü aşk herkesi ve her şeyi değiştirir. Özellikle kadının aklını başından alır.

UĞUR'UN HAYATINI DÜZENLEYEMEDİM
Sizin rolünüz diziyi nasıl şekillendirdi?
'İsmet' operacıydı ama onun dizide şarkıcılığını görememiştik. 'Uğur'un girmesiyle birlikte Türk Sanat Müziği söylediğini ve repertuvarının çok geniş olduğunu öğreniyoruz. 'Uğur' 'İsmet'in hem iş hem de aşk hayatını dengeye sokuyor. Ama ben 'Uğur'un hayatını henüz düzene koymadım.

ANLATTIKLARIM ARAMIZDA KALSIN
'Basit Bir Ev Kazası' adlı tiyatro oyununuz bu sezon da devam ediyor. Sahnede tek kişi olmanın zorlukları var mı?
Çok zor. O kadar büyük bir yalnızlık ki... Bir o kadar da keyifli. Oyunu oynarken hep beraber bir maceranın içine girmek çok keyifli... Aynı masalın içinde yer alıp her birini masal kahramanı ilan etmek ve oyun bittiğinde de "Ben bir şey anlattım ama aramızda kalsın" demek çok keyifli bir şey. Oyunun 5'inci senesindeyim. 21 Ekim'de Caddebostan Kültür Merkezi'nde, 10 Ekim'de Ankara ODTÜ'de, 30 Ekim'de Kozzy Alışveriş Merkezi'ndeki tiyatro sahnesinde oyunum olacak.
Beş sezondur aynı oyunu sergiliyorsunuz. İlgi devam ediyor mu?
Sahne üzerinde iyi bir şey yapıyorsanız mutlaka geliyorlar. Ben 4 yıldır oynuyorum 5'inci yılıma giriyorum. İyi bir şey yapıyorum demek ki seyirciler geliyor. Sahne üzerinde iyi şeyler yapmak lazım.
Turneye çıktığınız şehirlerde ilgi nasıl?
Anadolu'da ilgi çok daha iyi. Oralara tiyatro az gittiği için saçlarını yaptırıp geliyorlar. Onlar için sosyal bir etkinlik. Yurt dışında da bu böyle.
CANLI YAYIN