Pınar kadar cesaretli olamazdım!

Uçurum dizisinin Pınar'ı Funda Eryiğit: "Pınar'ınki biraz da safça bir cesaret, bir kızı kurtarmaya yönelik. Ben o kadar cesur değilim. Ayrıca bireysel çözümlere inanmam. Kurtaracağınız tek bir hayat vicdanen sizi rahatlatır ama toplumsal bir sorunu çözmez..."

'Canım Ailem' dizisindeki rolüyle tanınan Funda Eryiğit, şimdilerde atv ekranlarında yayınlanan 'Uçurum' dizisinde 'Pınar' karakteriyle ekrana geliyor. Dizinin, insan ticareti konusunu işleyişi açısından, kolay izlenebilir bir iş olmadığını; rahatsız edici ve sert bir iş olduğunu belirten Eryiğit ile diziyi konuştuk...

'İstanbul'un Altınları'ndan sonra yeni bir dizide ekrana gelmeye başladınız. 'Uçurum'un kadrosuna nasıl dahil oldunuz?
İlk teklif geldiğinde, 'İstanbul'un Altınları'nda oynuyordum; işim devam ettiği için yapımcıyla görüşememiştik. Oynadığım dizi bittiğinde önce yapımcıyla bir görüşme yaptım sonra dizinin yönetmeni Cem'le (Karcı) buluştuk. Beni ikna eden daha çok o oldu. Sonra, karakter ve hikaye hakkında senarist Kerem'le (Deren) konuştuk. Kısa bir süre sonra da fotoğraf ve tanıtım filmlerini çekmeye başladık.

ASIL SORUN SİSTEMDE
Sizi, son olarak komedi dizisinde izledik. Bu kez bir dramada yer almak istemenizin bir nedeni var mıydı?
Aslında ilk kez bir dramda rol almıyorum. Tiyatro ve sinemada yer aldığım işler, komedi değildi. Bir dramda yer almak gibi özel bir isteğim yoktu ama gelen teklifler doğrultusunda böyle gelişti diyebilirim.

Düzgün ve mutlu bir hayatı olan 'Pınar'ın kendisini bu durumun içine dahil etmesinin nedeni nedir?
Vicdani bir nedeni var. 'Felicia'nın sesine; yardıma muhtaç birinin ondan yardım istemesine kayıtsız kalamıyor sadece. Yardım isteyen bir ses giriyor hayatına. O ses hep aklında dolanıyor. Safça bir davranış. İlk adımda hayatının nasıl etkileneceğini, nasıl bir belanın içine dahil olduğunu düşünmüyor bile.

Siz 'Pınar'ın yerinde olsaydınız nasıl davranırdınız?
Ben bireysel çözümlere pek inanmam. Asıl sorun kötü işleyen bir sistemle ilgili çünkü. Kurtaracağınız hayat, toplumsal bir sorunu çözmez. Vicdanen sizi rahatlatabilir ama mağdur olan ya da olacak diğer hayatları kurtarmaya yetmez. 'Pınar'ınki biraz da vicdani bir cesaret, bir kızı kurtarmaya yönelik ilk aşamada. Bu benim ilgimi çekiyor ama ben onun kadar cesaretli olamazdım açıkçası...

EŞİ ÖNCE 'PINAR'I DIŞLIYOR
Peki bu durumu yakınındaki insanlara neden açmıyor?
Yaşadığınız hayatın koşulları ve çevresi, siz farkında olmadan parçanız olur. Dışlanmayı göze alamıyorsanız, beklenen davranışları sergilemeye devam edersiniz ya da hayatınızı değiştirmek zorunda kalırsınız. Zaten eşine bu konudan bahsettiğinde, böyle bir şeyle karşılaşıyor. Hayatlarına bir anormallik sokuyor aslında, bu da eşi için 'Pınar'ı suçlama sebebi haline dönüşüyor.
TELEVİZYONDAN UZAK KALMAK İSTEDİM
Sizi 'Canım Ailem'deki 'Seyhan' olarak tanıdık. Oradaki rolünüzle bu kadar ilgi çekeceğinizi düşünüyor muydunuz? Düşünmüyordum. Hatta o dönem role adapte olmakta da zorlanmıştım esasında... Kafam biraz karışıktı. O yüzden dizinin ardından bir süre TV'den uzak kaldım.

'UÇURUM' KOLAY İZLENİR BİR DİZİ DEĞİL
Dizi, insan ticareti konusuna dikkat çekiyor. İnsanları bu konuda hareketlendirecek bir iş olduğunu düşünüyor musunuz?
Televizyon dizisinden bir hareketlenme beklenebir mi emin değilim açıkçası... İnsanları hareketlendirmek için dizilerin yanı sıra başka alanlar da olmalı. 'Uçurum' kolay izlenir bir iş değil. Konusu ve konunun işlenişi itibariyle rahatsız edici, sert bir iş. Dolayısıyla izleyende insan ticaretiyle ilgili bir merak uyandırabilir. Bu ihtimal bile iyi bir şeydir.

PEK AKILLICA DEĞİL
Genelde insanlar sorunlu olaylardan uzak dururken 'Pınar' kendisini bu olaylardan uzaklaştıramıyor. Cesur mu sizce bu konuda?
Cesaretse de çok bilinçli ve akıllıca bir cesaret değil. Mükemmel hayatından çok uzak, başka bir hayatın varlığını somut olarak fark ediyor. Baştan düşünüp başına neler geleceğini kestirebilse, hiç bulaşmazdı belki de. Ama ilk adımı attığında uzaklaşamayacak noktaya geliyor zaten. Sandığından fazlasına çomak sokuyor farkında olmadan.

Merve Yurtyapan, Sabah'la Günaydın, 17.04.2012