Süsen: ''Gerçekten çok güzel olmuş sevgilim!'' Ömer: ''Demekki yeteneğim varmış da çıkmak için fırsat bekledi'' Süsen: ''Yani bu önümüzdeki partilere bakacağız demek mi?'' Ömer: ''Aynen öyle'' Süsen: ''İyi bana uyar'' Ömer: ''İyi herkesin keyfi yerinde, güzel...'' Ömer: ''Sen de güzelsin!'' Ömer: ''E nereye gidiyoruz ne çekti canın?'' Süsen: ''Aslında hiç aklımda yoktu ama şu neydi kızın adı, Leyla! Bir şey paylaşmış sosyal medyada çok güzel bir mekan. İtalyan restaurantı. Canım çekti valla!'' Ömer: ''Leyla'ya hem gıcık kapıp hem de takip mi ediyorsun sen?'' Süsen: ''Ne? Ömerciğim ben Leyla'yı takip etmiyorum tabiki ne alaka?'' Süsen: ''Ne? Ömerciğim ben Leyla'yı takip etmiyorum tabiki ne alaka?'' Süsen: ''Ömer karşıma çıktı ben onu neden takip edeyim ayrıca!'' Ömer: ''İyi hadi gidelim İtalyan'a madem canın çekti!'' Süsen: ''Yok işte öyle gidemiyoruz, rezarvasyon yapmadan almıyorlar!'' Ömer: ''Alırlar kızım alırlar'' Süsen: ''Allah allah bu özgüven ne ya aklında bir şey mi var!'' Ömer: ''Süsen nereye gidiyorsun ben senin için uğraşıyorum!'' Süsen: ''Sen benim için falan uğraşmıyorsun Ömer! Sen orada kabalık yapıyorsun insanlara bu!'' Süsen: ''Herşeyi parayla alamazsın böyle bir şey yok!'' Süsen: ''Herşeyin bir adabı var zengin böyle bir şey değil ya bir böyle şeyler yaparak girmiyoruz bu mekanlara!'' Ömer: ''Biz? Biz derken...'' Ömer: ''Ha gerçek zenginlerden bahsediyorsun benim gibi sonradan görenlerden değil değil mi?'' Süsen: ''Sen benim ne demek istediğimi gayet iyi anladın sakın kıvırma!'' Ömer: ''Sen diyorsun ki; 'Ömer sen bu zenginliği kaldıramıyorsun?'' Süsen: ''Ben böyle birşey söylemedim'' Ömer: ''Ama söyledin, bak şöyle yapalım; sen bana zenginlik dersi ver!'' Süsen: ''O kadar saçmalıyorsun ki şu an!'' Süsen: ''Sana afiyet olsun'' Süsen: ''Sana güvenmemem gerekiyormuş demek!'' Ömer: ''Süsen... '' Süsen: ''Sakın peşimden gelme!'' Ömer: ''Süsen konuşabilir miyiz?'' Ömer: ''Dün için ben çok özür diliyorum!'' Ömer: ''Arayamadım, peşinden de gelemedim ama işte bir sürü olay oldu'' Süsen: ''Gergin değilim şu an geçti konuşabilirsin!'' Ömer: ''O duyduğum şeylerde büyütecek hiçbir şey yok. Senin kavga ettikten sonra ben taksi bulamadım tesadüfen Leyla'yla karşılaştım işte!'' Süsen: ''Nasıl yani? Bir de siz o gece yemek yediniz öyle mi?'' Süsen: ''Bak ben bunu kaçırmışım ya!'' Ömer: ''Gerçekten büyütülecek hiçbir şey yok eve bırakıyordu beni kız birşeyler yemek istedi ben de hayır diyemedim!'' Süsen: ''Bu kadar basit yani?'' Ömer: ''Evet bu kadar basit. Yemek yedik sonra beni eve bıraktı!'' Süsen: ''Ömer, benim o kızdan hoşlanmadığımı sen çok iyi biliyorsun!'' Ömer: ''Biliyorum işte sevgilim o yüzden hemen söylemedim yalandan tatsızlık çıkmasın diye'' Süsen: ''Ben şöyle anlıyorum Ömer, benim senin hoşlanmadığın biriyle yemek yememde hiçbir sorun yok'' Ömer: ''Mantıklı bir açıklaman varsa tabi aramızda da birşey yok diyorsan anlayışla karşılarım.'' Süsen: ''Tamam'' Ömer: ''Ne tamam?'' Süsen: ''Tamam okey uzatmıyorum!'' Ömer: ''Barıştık mı? Oh be!'' Ömer: ''Süsen bir konuşabilir miyiz?'' Süsen: ''Ömer ben konuşmak istemiyorum çok geç kaldın!'' Ömer: ''Ne için geç kaldım?'' Süsen: ''Bana ben gelemiyorum, yarın anlatırım diyebilirdin ama sen yalan söylemeyi tercih ettin!'' Süsen: ''Benim kalbim bu sefer çok kırıldı!'' Süsen: ''Biz birşeyleri düzeltmek için gidecektik o yemeğe... şimdi herşey daha da kötü oldu!'' Ömer: ''Ben böyle olsun istememiştim!'' Süsen: ''İnanmıyorum size ya, filmi izlemek yerine oradan maçı mı dinliyorsunuz?'' Süsen: ''Ben sizi buraya zorla getirmedim!'' Süsen: ''Ömer sabah kahvaltısı sevgilim!'' Ömer: ''Ben sabahlardan nefret ederim Süsen'' Süsen: ''Akşam yemeği benim tercihim teşekkür ederim!'' Ömer: ''Ben üşümekten nefret ederim Süsen!'' Süsen: ''Neyse tamam sen konsantre ol sevgilim'' Süsen: ''Ömer dur heh deyip kaldırıyorsun bir dur düşün'' Ömer: ''Biliyorum sakin...'' Ömer: ''Uğurlu sayın, benim sekiz'' Süsen: ''Benim bir... en sevdiğin yemek?'' Ömer: ''Benim en sevdiğim yemek bamya...'' Süsen: ''Ciddi misin? Ben bamyaya bayılırım!'' Ömer: ''Çak bir ortak noktamız daha var'' Süsen: ''Sana aşığım...'' Ömer: ''Bak bir tane daha ortak nokta çıktı desene!'' Ömer: ''Bak biz de Asiye'ler gibi yapış yapış olduk he!'' Ömer: ''Hayır tamam ben seviyorum yapış yapış olmayı'' Ömer: ''Süsen hoşca kal bile demeden gidiyorsun bir şey mi oldu?'' Süsen: ''Yo bir şey olmadı, ne olsun?'' Ömer: ''Ne bileyim dalgınsın da sorayım dedim!'' Süsen: ''Sana öyle gelmiş heralde ya...'' Ömer: ''Benim çok uykum vardı, uykusuzluktan olabilir!'' Ömer: ''Şimdi beni niye çağırdı diye merak ediyorsun biliyorum'' Ömer: ''Ama bir şeyi öğrenmem lazım!'' Ömer: ''Sarp'la ne zamandır birliktesin?'' Süsen: ''Sen bu yüzden mi çağırdın beni?'' Ömer: ''Süsen beni seni zorla mı yanımda tuttum?'' Ömer: ''Başkasından hoşlanabilirsin aşık olabilirsin gelirsin insan gibi söylersin ayrılırız olur biter!'' Ömer: ''Hiç mi kıymetim yoktu ya, hiç sevmedin beni değil mi?'' Süsen: ''Benimle böyle konuşma, lütfen benimle böyle konuşma!'' Ömer: ''Sen ne yaptın? Gittin arkamdan iş çevirdin gittin o çocukla sevgiliyim dedin!'' Ömer: ''Seni unutabilmem için aklımdan çıkarabilmem için sen söyleceksin'' Süsen: ''Ben adilik falan yapmadım Ömer benimle böyle ağır konuşma!'' Ömer: ''Daha ağır konuşurum da dua et geçmişimiz var!'' Süsen: ''Ne konuşursun ya benimle ağır söyle?'' Ömer: ''Süsen uzatma! Söyle Ömer sen bana daha ağır ne diyebilirsin söyle!'' Ömer: ''Bence sen anladın terbiye mi bozdurma bana!'' Ömer: ''Sakın gözümde daha da düşme Süsen!'' Ömer: ''E neymiş bu güzel haber?'' Süsen: ''Anneme senden bahsettim.'' Süsen: ''Dedim ki, çok yakışıklı, çok akıllı bir çocuğa aşık oldum ben anne dedim'' Ömer: ''Kızım sen niye beklentiyi yükseltiyorsun ya!'' Süsen: ''Hiç de yükseltmedim beklentiyi neyse o'' Süsen: ''Sesimden anlaşılıyormuş bu aralar çok mutluymuşum!''