Onur Seyit Yaran ile gerçekleştirdiğimiz özel röportaj

Onur Seyit Yaran'a merak edilenleri sorduk. Sette ilk günün nasıldı? Sette ilk günüm heyecanlıydı, kolej sahnesi çekiyorduk. Zaten bir lafım vardı ama o bir laf bile beni bayağı bir yormuştu. Çünkü heyecanlıydım, ekibi yeni tanıyordum, arkadaşlarımla yeni tanışıyordum. Yani benim için çok heyecanlı bir gündü. Ama bir o kadar da keyifli bir gündü tabii. Sence Doruk nasıl biri? Bence Doruk özünde çok iyi birisi. Ama içinde bulunduğu durum başlarda onu biraz çıkmaza sürüklediği için ister istemez karşısındaki insanlara biraz sert ve kaba olabiliyor. Yani gücünü göstermek için her yolu denemekten çekinmiyor diyebilirim. Hayatındaki birkaç değişiklikten sonra içindeki iyi insan da çıkmaya başlıyor. Kardeşlerim dizisinin Doruk'u olmasaydın hangi karakteri olurdun? Kesinlikle Akif Atakul olurdum. Hiç düşünmeden Akif Atakul olurdum. Neden Akif Atakul olurdum? Beni çok eğlendiren bir karakter. Aslında kötü gibi gözükse de çok eğlenceli bence oynaması aşırı keyiflidir. Celil ağabey de zaten fazlasıyla hakkını verip eğleniyor ve en güzelini yansıtıyor diye düşünüyorum. Gülmekten çekmeye zorlandığın bir sahne oldu mu ya da çekerken aşırı duygulandığınız bir sahne oldu mu? Evet gülmekten çekmeye zorlandığım bir sahne aslında olmadı yani gülmek istiyorum ama bu konuda biraz dalağım kuvvetli diyebilirim, yani gülmüyorum tutuyorum kendimi. Duygulandığım bir sahne de dokuzuncu bölümde bir Asiye, Doruk sahnesi vardı. Onu okurken böyle tüylerim diken diken olmuştu. Bayağı bir duygulanmıştım aslında o sahne için. Sette sizi en çok kim güldürüyor? Celil Nalçakan. Babamı oynayan Akif Atakul beni en çok güldüren. Onur olarak Doruk'a bir tavsiyede bulunsan ne derdin? Biraz sakin olmasını söylerdim özellikle Asiye konusunda. Biraz daha yelkenleri yavaş suya indirmesini tavsiye ederdim herhalde. Setin en düzenlisi? En düzenlisi herhalde Yiğit'tir, Yiğit Koçak'tır. Çünkü onun senaryosunda falan hep böyle bir şeyleri not almış olarak görüyorum. Büyük ihtimalle en düzenlisi odur. Setin en gecikeni? Şimdi en gecikeni söylersek sanki hedef göstermek gibi olur. En gecikeni söylemeyeyim. Setin en tez canlısı? En tez canlısı Cihan, Cihan Şimşek. Hiç bitmeyen bir enerjisi var. Sürekli konuşuyor ve espri yapıyor ama tabii ki onu çok seviyorum. Kardeşleriniz var mı onlarla aranız nasıl? Ailenin haşarı çocuğu musunuz? Kardeşlerim yok ama ablam var. Aram onunla iyi. Aramda yedi yaş var, benden yedi yaş büyük, evlendi. Aramız iyi güzel bir çocukluk geçirdik herhangi bir problemim yok şu an için. Ailenin de evet birazcık yaramaz çocuğuydum çünkü evin en küçüğü olmak. Birde spor geçmişim olduğu için biraz heyecanlıydım, tez canlıydım. Birazcık onları yordum diyebilirim evet. Doruk'un en çok hangi huyunu ya da özelliğini seviyorsun? Ben Asiye'nin yanında her şeyi unutmasını ve özgürleşmesini seviyorum. Herkesin yanında farklı ama Asiye'nin yanında farklı olmasını seviyorum. Herkese pençe ama Asiye'ye mırlayan tarafı seviyorum. Doruk'un en çok sevdiği repliği ne? 'Ömercik nasılsın?' olabilir. Çocukluğunuza dair en çok özlediğiniz şey nedir? Ben Fatih'te büyüdüm. O yüzden orada Çukurbostan vardı Fındıkzade'de. Çocukların eğlendiği, top oynadığı ufak bir alan. Büyük bir park daha doğrusu. Orayı çok özlüyorum. Hatta tam oranın abonesi olduğum zaman, yani kartla giriş yapabilecek duruma geldiğim zaman. Taşınmıştık bu benim içimde kalmıştı çok üzülmüştüm o dönem. Çocukluğuma dair en çok özlediğim şey Çukurbostan. Çocukken en sevdiğin oyuncak? Çok oyuncaklarla oynamıyordum. Top oynadığım için futbolcu olduğum için genelde top oynuyordum, çok fazla oyuncağım yoktu. Aslında ablamdan kalan çok oyuncak vardı ama ben onları çok kullanmayı tercih etmiyordum. Asla vazgeçmeyeceğiniz bir zevkiniz, keyfiniz var mı? Her boşlukta, her bulduğum fırsatta yurt dışına gitmek isterim. Bundan vazgeçemem herhalde her fırsatta bir ülke görmek isterim. Bu benim en büyük zevkim, keyfimdir. Gün içinde en çok kullandığın kelime nedir? Estağfurullah. En çok nerenize ya da neyinize iltifat alırsınız? Spor yaptığım için herhalde fizikten iltifat alırım diye düşünüyorum. Genelde fiziğim ile ilgili iyi şeyler söylüyorlar sağ olsunlar arkadaşlarımız, çevremizdekiler. Hatırladığınız en komik düşme anınız? Ben hiç düşmüyorum, baya düşmüyorum karda bile düşmüyorum yani. Bir şekilde düşmekten kurtuluyorum. Denge kaslarıyla mı alakalı ya da çok temkinli miyim ya da düşmeyi mi iyi biliyorum. O da bence spor geçmişinden kaynaklı ben düşme anım yok. Baya düşmüyorum şaka değil bu. Hatta bir videom var motor kayıyor orada bile düşmüyorum. Son anda bir şekilde kurtarıyorum. Rezil oldum dediğiniz bir an var mı? Mutlaka vardır rezil olduğum bir an da işte oraları da bir şekilde manipüle gücüyle falan çevirmeye çalıştığım için sanki rezil olmamışım gibi davranıyorum genelde. O yüzden rezil oldum diyeceğim bir an yoktur herhalde. Yani rezilliğe güldüğün zaman o rezillik olmaktan çıkıyor gibi oluyor senin tarafından. En tuhaf takıntınız nedir? Çorap değiştirme takıntım var. Yani gün içinde üç, dört tane çorap değiştiriyorum. Nedense sürekli çorap değiştirmek istiyorum. İki saat içinde o çorap sanki kullanılabilirliğini kaybettirmiş gibi hissettiriyor bana ve sürekli çorap değiştirme takıntım var diyebilirim. Size göre küfür etmeden küfür etkisi yaratan bir cümle söyler misiniz? Ben, seni arkadaş olarak görüyorum olabilir herhalde. Kişiliğinizi en iyi tanımlayan hayvan? Aslan, ormanlar kralı aslan. En sık kullandığınız üç emoji? Gül, gül kullanıyorum. Kral tacı kullanıyorum. Bir de şunu kullanıyorum. Bu teşekkürle amin karışımı olan bir şeyden. Sana karşı kullanılmasından içten içe nefret ettiğin üç emoji? Rahatsız olduğum bir emoji yok. Yediğin ya da denediğin en garip yemek neydi? Beğendin mi? Valla adını hatırlamıyorum ama Hollanda'dayken, Çin yemeği yemek istedim. En azından bir Çin yemeği kültürüm olsun ve birazcık alışabileyim diye Çin yemeği yemeyi çok denedim. Suşi falan değil yani onların başka çeşitlerinden. Orada çok enteresan şeyler yemiştim. Deniz mahsulü diye adlandırılan ama aslında hiç alakası olmayan garip şeyler. Yemiştim beğenmemiştim. Dinlemekten asla sıkılmadığınız bir şarkı? Nu - MAN O TO hiç sıkılmam uzun bir şarkıdır. Uyuduğunuz en ilginç yer? Ali Sami Yen Stadı baya statta uyumuştum Galatasaray maçında. Tribün doluyken uyumuştum. Uyuduğum en ilginç yer Ali Sami Yen Stadyumu. Sorulmasından rahatsız olduğun bir soru? Sevgilin var mı? Bu soru. Paranormal bir yeteneğiniz var mı? Başınızdan geçen 'tuhaf' bir olay? Böyle şeylere hiç inanmam. Paranormal bir yeteneğim de yok, başımdan geçen buna benzer bir şey de yok. Yani Allah'ın dediği olur. Telaffuz etmekte zorlandığınız bir kelime? Yok. Ne telaffuzda zorlanabileceğim bir şey deneyelim ben bildiğim yok. Diksiyon, artikülasyon bir şeylere çalıştık. Telefonunuzla çektiğiniz son fotoğrafı paylaşır mısınız? Serkan Hocam ile paylaştığım bu nadide fotoğraf. Hangi hareketi yapan insanları derhal hayatınızdan uzaklaştırırsınız? İhanet ve yalan diyebilirim. Yani özel bir hareket diyemem bunun için ama yalan söyleyen ya da ihanet eden insanlarla derhal ilişkimi keserim. Kim olursa olsun. Kimsenin bilmediği özel bir yeteneğiniz var mı? Çok uzun süre top sektirebilirim herhalde hiç durmadan bir saat boyunca top sektirebilirim. Çok yorulurum bunu yaparken ama böyle buna özel yetenek diyebilirsek hiç durmadan top sektirebilirim. Batıl inancınız var mı? Hayır, yok. WhatsApp'da yanlışlıkla göndermemen gereken birine bir mesaj gönderdin mi? Ne yaptın? Gece üç dört gibi falan arkadaşlarımızla çok eğlendikten sonra gece çekildiğimiz bütün fotoğrafları onlara atacaktım. Gece boyunca çekilen bütün fotoğrafları. O sırada watsapp grubundan dizideki oyuncu grubuna attım bütün fotoğrafları. Aradan böyle iki dakika falan geçmeden reji aradı beni. Ben de düşündüm yarın repo hani neden beni şu an reji arıyor, telefonu açtım. Meğerse bütün fotoğrafları watsapp grubundan oyuncu grubuna atmışım. Böyle bir şey yaptım. Birini etkilemek istediğinizde yaptığınız bir jest, mimik var mı? Yok böyle bir şey yani dizide tabii ki bunları kullanıyoruz ama gerçek hayatta böyle bir şey yok. Bugüne kadar hiç lakabınız oldu mu? Evet oldu. Top oynarken kramponlarım hep sarıydı. Hep sarı renk krampon giyerdim o yüzden arkadaşlarım bana taksi derdi. Nedense böyle bir şey vardı yani. Ben Onur Seyit Yaran bugün atv'den gelen soruları cevapladım. Teşekkür ederim.

Onur Seyit Yaran ile gerçekleştirdiğimiz özel röportaj

DİĞER GALERİLER