Bugün sizden gelen soruları yanıtlayacağım. Hadi başlayalım. Kuruluş Osman için ilk görüşme ve sonra auditionda ne hissettin? Yani net bir şekilde hatırladığım iki duygum vardı. Birincisi endişe, çok endişeliydim acaba üstesinden gelebilecek miyim, diye. İkincisi de bir yandan böyle bir tatlı bir mutluluğum vardı, sanki böyle oldu olacak eminliğindeydim. Ve o hisle onu bekliyordum. Umut yani umut da diyebiliriz ona. Olunca da öyle bir mutlulukla ama hala inanmayarak çalışmaya başlamıştım. Bala'nın en çok hangi huyunu/özelliğini seviyorsun? Tabii ki ilk olarak cesaretini seviyorum. Gözü kara bir yanı var. Savaşçı yönü, güçlü kadın yönü. Onun dışında çok tatlı bir yerden böyle bir masumiyeti iyi niyeti var. İnsanlara böyle hep iyi yerden yaklaşmak istediği tarafı. O ikisini seviyorum çoğunlukla. Bala'nın en çok sevdiğiniz repliği hangisi? En çok sevdiğim, Allah sabredenlerle beraber çok seviyordum. Onu çünkü sabır olarak ben de günlük hayatımda kullanıyordum. Oynamaktan en çok keyif aldığın sahne hangisiydi? Şu karargahtaki sahneydi. Bala'nın işte Olof ve Frig ile karşı karşıya kaldığı zor mücadele verdiği atını şaha kaldırdığı, bir komutanlık yaptığı sahne. O sahneydi, o sahnelerin bütününü çok sevmiştim. Şu karargahtaki sahneydi. Bala'nın işte Olof ve Frig ile karşı karşıya kaldığı zor mücadele verdiği atını şaha kaldırdığı, bir komutanlık yaptığı sahne. O sahneydi, o sahnelerin bütününü çok sevmiştim. Bir, Osman ile Bala'nın düğün sahnesi. Bir diğeri de sanırım ilk at yarışı yaptıkları sahne. Bir de şu 100.bölümde beraber talim ettikleri sahne. Karşılıklı oynamaktan en çok keyif aldığınız oyuncu arkadaşınız kim? Bu projenin içerisinde ve sahnede ben herkese oynamaktan keyif alıyorum işte Burak'la Yıldız'la şu an mesela bizim Bengi Hatun'u oynayan Almila ile birçok oyuncuylabirçok oyuncuyla aslında. O yüzden de tek bir kişiye söyleyemem ya herkesle keyif alıyorum aslında. Setin en düzenlisi, en gecikeni, en tez canlısı kimler? Öyle bir iş ki herkes düzenli ve olmak zorunda yani o yüzden böyle en düzenlisi diye çok nitelendiremem hepimiz. En gecikeni yok. Kimsenin acil bir durum olmadığı sürece bir gecikme hiç yaşamadık. En tez canlı kimler... Ben. Her şeyi hemen yapayım edeyim bir edam vardır doğru. Tuhaf bir set anın oldu mu? Oldu. Osman'la Bala'nın bir at yarışı var. İlki değildi yanılmıyorsam ikinci miydi? Hangi sezon hatırlamıyorum ama öyle bir güzel bir tepedeyiz ki bir yamaçtayız. Oradan geliyoruz ve bir yerde yeşilliklerin altı aslında uçurum. Yani ağaçlar var. Biz onu görmüyoruz. İşte kamera yukarıdan çekiyor. Ekipte onu görmüyor. Oraya kadar gideceğimizi de planlamamıştık. Bir aldık gittik atlarla beraber. Ucuna kadar geldim yamacın sonra Burak önüme kırdı ve beni bu tarafa itti. Eğer milim olarak önemi kırılmasaydı, ben uçurumdan yuvarlanmıştım. Gülmekten çekmeye zorlandığın bir sahne oldu mu? Üç sahnenin ikisinde mutlaka gülüyorumdur. Bir tanesinde tutuyorumdur kendimi. Çok da yorulmuşumdur ondan. Ama onun dışında bütün sahnelerde böyle gülmekten çekemeyip çünkü dalağım çok düşüktür. Güldü mü tutamıyorum kendimi, zor tutuyorum. Sette sizi en çok kim güldürüyor? Şöyle diyebilirim daha çok ben güldürüyorum herkesi. Çünkü biraz rahat durmuyorum. Enerjim çok fazla yüksek. Bir taş atıp karşımdaki de onu alıyorsa karşılıklı böyle gülüşmeye başlıyoruz ama genelde başlatan ben oluyorum. Bala Hatun'a bir tavsiye verecek olsan bu ne olurdu? Bu kadar iyi bakma derdim herkese. Bu kadar kendin gibi görme, derdim. Birazcık o iyi niyetini törpüle, derdim muhtemelen. Bala Hatun'u oynamasaydın hangi rolü oynamak isterdin? Sanırım istemezdim ya. Bala Hatun'da kalırdım, evet. Setin ilk günü nasıl hissettin? Şu an nasıl devam ediyor? Setin ilk günü böyle yarım yamalak aklımda. Çok heyecanlıydım. Odaklanmaya çalışıyordum. Aynı zamanda keşfetmeye başlamıştım. Aşırı heyecanım vardı. Öyle söyleyeyim ama şu an o heyecan daha kontrollü bir yerde. İyi ki mesleğim oyunculuk dedirten bir anın oldu mu? Yani işimin başında olduğum sürece aslında ben her anda buna şükrediyorum, iyi ki mesleğim oyunculuk dediğim. Çocukluğuna dair en çok özlediğin şey nedir? O çocuksu saflığımı böyle oyuncaklarımla oynadığım dönemleri, arkadaşlarım. Mahalle kültürümüz vardı şimdiki dönemde fazla yok artık. Mahalle kültürümüz vardı şimdiki dönemde fazla yok artık. Yani kendi kardeşimden biliyorum. Ama o mahallede saatlerce oynadığımız zamanları o kadar çok özlüyorum ki şimdi o zamanlar çok kıymetli geliyor bana. Kişiliğini en iyi tanımlayan hayvan hangisi? Yani burcumdan kaynaklı mı bilmiyorum ya da özelliklerini çok taşıdığım için mi? Aslan. O duruşunu, asaletini, otoritesini çok seviyorum. kendimde de onu hissediyorum herhalde böyle kedigillerdenim. Bir yandan çok güçlü ama bir yandan da çok hassas, kırılgan. En sık kullandığın üç emoji hangileri? Şu gözünde kalpleri olan emoji. Favorimdir. Peri kızı var. Onu da çok kullanıyorum. Bir de sanırım şu. Şükür emojisi. Yediğin veya denediğin en garip yemek hangisi? Çok garip ve farklı bir lezzet tatmadım. Son zamanlarda özellikle hatırladığım kadarıyla yok. Seni anlatan bir video belgesel hazırlansa jeneriğinde hangi müziğin çalmasını isterdin? Sia'nın Unstoppable parçası olabilirdi. Günlük hayatımda rutin olarak motive olmak için dinlediğim parçalardan bir tanesi, çok da güzel olurdu. Diğer insanlara göre üstün bulduğun büyülü özelliğin var mı? Bugüne kadar hiç lakabın oldu mu? Evet çilli. Çilli bom bom bom sürekli böyleydim. Çünkü inanılmaz çillerim var aslında güneşi görünce hemen çıkan. Küçüklüğümden beri bana hep çilli derlerdi. Çilli çilli. En tuhaf takıntın ne? Öyle aşırı takıntılı bir insan değilim aslında. Zaman zaman oluyor yaşadığın bir şeyi, bir düşünceyi falan ama öyle tuhaf olarak örnek verebileceğim yok. Gün içinde en çok kullandığın kelime hangisi? Teşekkür ederim, çok fazla kullanırım. Sürekli teşekkür ederim. Herşeye teşekkür ederim, evrene. Telaffuz etmekte zorlandığı bir kelime var mı? Darül, darül-ec, darülaca. Bu işte. Söyleyemiyorum o durak. İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda metrobüse bindiğimde şey durağını hala söylemiyorum. Yani ilk o gözüme çarpmıştı ve o günden beridir dört senedir bunu söyleyemiyorum ben. Darülacaz- caze, ceze. Telefonuna çektiğin son fotoğrafı paylaşır mısın? Hay hay paylaşırım. Ben size şöyle göstereyim. Arabada gelirken çekmiş olduğum bir selfie. Hangi hareketi yapan insanları derhal hayatından uzaklaştırırsın? Say-gı-sız-lık. Yani o sınırı da aşan insanlardan direk otomatikman uzaklaşırım. Kimsenin bilmediği bir özel yeteneğin var mı? Bence yok, öyle kimsenin bilmediği. Olanı zaten göstermeye çalışıyoruz. Lisede sınıfın neresinde oturuyordun? En sevdiğin ders neydi? Sınıfın genelde ortalarında oturuyordum. En sevdiğim ders, ben hareketi çok sevdiğim için beden eğitimi, müzik. Bunlardı sanırım benim en çok sevdiğim bir de fizik, kimya dersini seviyordum. Hangi takımı tutuyorsun? Hiç maça gittin mi? Galatasaraylıyım küçüklüğünden beri sadece o da sorsanız. Ama onun dışında hiç maça gitmedim, fanatik de değilim. Sana cevap veremeyen şeylerle konuşuyor musun, çiçek, hayvan gibi? Evet konuşurum. Özellikle hayvanlarla kedilerle, köpeklerle aram iyidir. Kuşlarla aram iyidir, onlarla çok konuşurum. Aşağıdaki durumlardan hangisinde karakterini değişir? Açken, uykusuzken, trafikte... Hepsinde. O kadar şey ki hepsi bu. Açken tabii ki değişirim, asabileşiyorum. Uykusuzken çok yorgun ve cevap veremeyecek halde oluyorum. Trafikte zaten İstanbul trafiğinde eve doğru düzgün gelemiyorum. Sinirlendiriyor şu an bile. Dünyadan, Türkiye'den herhangi biriyle kahve içecek olsan kim olsun istersin? Natalie Portman. Onunla bir kahve içmeyi sohbet etmeyi çok isterdim. Belki olur. Süper bir gücün olsa ne olmasını isterdin? Uçmak, görünmez olmak vb. Yani belki klişe ama evet görünmez olmak isterdim. Kim ne yapıyor arkamdan, ne diyor, neler dönüyor, diye. Gidemediğim ama gitmek istediğim ortamlarda da bulunmak isterdim. Zamanda yolculuk mümkün olsaydı bir günlüğüne geçmişe mi, geleceğe mi gitmek isterdin? Geçmiş geçmişte kalmış, ne yapayım artık tabii ki geleceğe gitmek isterdim. Bir günlüğüne evet, böyle gelecekten seçmiş olduğum, atıyorum bundan bir on sene sonrasında ne yapıyorum, neredeyim, diye bir günlüğüne gidip bir bakmak isterdim. Yazılı olmayan kuralları nedir Özge Törer'in? Böyle kural olarak hiç demeyeyim de tamamen spontane. Kurallarım yoktur. Bir hayvanın var mı? Varsa adı ve türü ne, adını kim koydu? Evde bir hayvanım yok evcil olarak ama işte iş yerinde sette ve dışarıda sevdiğim baktığım var. Çünkü çok kendi sorumluluğum çok fazla olduğu için ona da o ilgiyi veremediğimi düşündüğüm için hayvan sahiplenmedim. Olursa tabii kedi olmasını isterdim. Evde bir hayvanım yok evcil olarak ama işte iş yerinde sette ve dışarıda sevdiğim baktığım var. Çünkü çok kendi sorumluluğum çok fazla olduğu için ona da o ilgiyi veremediğimi düşündüğüm için hayvan sahiplenmedim. Olursa tabii kedi olmasını isterdim. Kendine çok zor bir soru soracak olsan bu ne olurdu? Kendime sormuş olduğum çok soru var. Ve sormaya devam ettiğim. Bunu neden yapıyorsun? Mesela bunu çok sorarım kendime. Bir şey yaparken. Bu güçlü ve savaşçı kadın Bala Hatun'dan neler öğrendin? Hemen her şeyi olsun isterim böyle, tak diye anlık. Ama sanırım Bala Hatun'un o sabrı o sakin bir tarafı birazcık daha bana işleri ya da bende vardı ortaya çıktı bilemiyorum. Sette en sevdiğin eşya hangisi? Bala'nın yüzüklerini çok seviyordum bir de başlıklarını çok seviyordum. Arada bir onları mesela farklı kombinlemeyi. Bir de bir ara yeleklerimiz vardı. Böyle kısa cepken uzun kostümümüzün üstüne, o kadar şık o kadar güzeller ki normal hayatta bile onları kombinleyebiliyorsun. Sosyal medya OsBal sahneleri ile yıkılıyor en sevdiğin OsBal sahnesi hangisi?