Bir çocuk sulu boyayı karıştırıp babasına gazoz diye içirir mi ya. Ben yaptım penaltı, vur sen penaltıyı. Ben yaptım hep. Bütün gün oynuyorsun tetris devamlı. Karizmatik bir lider gibi görünüyorum. Ama içimde tepinerek ağlayan şımarık bir çocuk var. Ne yapıyım ben biliyor musun sana? Nostaljik bir misafirlik paketi sunayım. Mesela çiçek, çikolata, baklava, börek sonra da bir ıslak mendil ve erkenden kalkış. Allahım ben senin en iyi kulların arasında ilk 100 bin’e girebileceğim kanısındayım. Allahım lütfen benim dualarımı kabul et. Kim? Ben? Üşeniyorum? Kırdın kırdın. Ee ne demişler? Okey eşi gibi bile olsa eş eştir. Kalkamam ben şu anda uykumu daha doymadım ben. Doymadan kalkmam sofradan. Daha karabasanlarım uyanmadı. Üff lanet olsun. Ne geldiyse başıma yakışıklılıktan geldi. Bütün insanlık telef oldu bu yüzden ya. De ki; seni gördüğü yerde zümzüğü basacakmış. Ya ben seninle aynı takımda olacağıma ben direkt karşıya geçerim ya. Kulağımı niye yiyorsun oğlum. Ananı kaçırıyorlar, ananı kaçırıyorlar. Bu benim başıma niye geliyor? Bunu bana niye yaptılar abi? Bayağı uyuyorsun sen ya. Senin sesinde uyku var. Sesinde yastık var. Arkadaşlar bu bavul kimin? Bavul kaybeden var mı? Kime ait bu bavul ya. Bana bak sen bana aşık mısın? Demez miyim sana Zeynep seni deliler gibi seviyorum. Ölüyorum aşkımdan. Kıpırdayamıyorum, nefes alamıyorum. Ben kendi akışına bırakacağım. Organik çözeceğim meseleyi. Kız bana gelecek. Allah aşkına git bırak şunu. Düşecek burnun, kulağın. Tifo olacaksın. İçinde ‘iş’ kelimesinin geçtiği bir olayı biz Can’la mı tartışacağız? Çünkü yani biraz absürt oluyor.