Ama tabi ki de o acıda bana sahneyi oynamamda çok yardımcı oldu. Çünkü elim acıyor, canım acıyor… Öyle, o yüzden de devam ettik. Ama çok da güzel olduğunu düşünüyorum.
Bu sürat sahneleri aşırı keyifliydi ya gerçekten. Buradan sonra bir İstanbul'a gidip o deniz havası almak, özgürce dolaşmak.
Bir de mutlu sahneler çok başka oluyor şimdi ne olursa olsun. Özge'yle çektiğimiz bu flashback sahnelerinde de aşırı keyif alıyoruz. Kendimizi tamamen böyle serbest bırakıp, anın sahnenin keyfini çıkarmaya çalışıyoruz.
Burada yine evet gördüğünüz üzere Feraye'ye abimle evlenme yapma, yapma diye bağırıyorum. Ve bilin bakalım ne yapıyorum? Bir şeyi tekmeliyorum.
Oradaki hoparlörü tekmeledim. Çünkü dayanamıyorum bir şeyi tekmelemeden, durmadan. En sevdiğim şey sahnede bir şeyleri tekmelemek.
Vallahi öyle denk geliyor yani o sırada hiç kurgulamıyorsunuz buna bakmıyorsunuz. Ama oradan oraya giderken, yani o anda ne varsa bilmiyorum. Denk geliyor vuruyorum böyle, bir şey oluyor.
Sonra şey de düşünüyorum, ya bu acaba gerçek miydi? Ev sahibinin mi? Bizim sanat ekibimiz mi bunu getirdi? Ne olur buraya? Falan gibi düşünceler sonrasında geliyor ama. Ee ne yapalım? Yaman yapıyor bunları.