Deli Tahir ise, onu iyice delirten kıskançlığın acısını hem Nefes'ten hem Mercan'dan çıkarır. Yakıp yıkarken bir yandan da yanar. Kıyamadığı tek kişi vardır; Yiğit.
Yeni sözlenmiş bir adamın çocuklu bir kadınla Gürcistan'a gitmesi, köyde dedikoduların yayılmasına ve dünürlerin ayağa kalkmasına yol açar.
Tahir, Batum'da Nefes'ten gelecek "sağ salim vardık" haberini beklerken, Vedat, Nefes'ten oğlunu da ayırır, Yiğit'i annesinin kollarından koparıp İstanbul'a gönderir.
Nefes'in Yiğit'i kendisine emanet ettiğini duyar ve Vedat'ın silahından çıkan merminin sesiyle büyük bir karanlığın içine gömülür.