Tahir ve Nefes, kalpleri Yiğit'te birleşmiş şekilde, tek vücut onun izini sürerler ve bulurlar. Karadeniz de Yiğit için birleşir. Asiye bir yandan Mustafa'ya hayatı zehir eder, bir yandan da herkese Vedat'ın zulmünü anlatır. Gerçekleri öğrenen herkes Vedat'a cephe almaya başlar. Vedat sıkıştığı bu durumun üstesinden gelmek için Dağdevirenleri kendi safına çeker.
Nazar'ın onlara sıktığı mermi, Tahir'i yaralamasa da kalbinden vurur. Nefes'in merminin önüne atlaması, bizim deli uşağı iyice dellendirir. Bütün sülaleyi ayağa diker ve Mercan'ın intihar girişimiyle çalkalanan Karadeniz'in Nefes'e kucak açması için tedbirler alır. Ama bu tedbirlerden bir tanesi, hem Tahir'in hem Nefes'in canını çok yakacaktır.
Abisinin ihanetini öğrenen Tahir, Karadeniz gibi köpürür. Yaşadığı büyük acıyla dalgalanırken, onu sakinleştiren tek şey, artık limanı bildiği Nefes'in "sana ihtiyacım var" demesi olacaktır. Nefes daha Mustafa'nın ihanetini sindiremeden, kendisi gibi bir şiddet mağduruyla karşılaşarak bir kez daha sarsılır.
Tahir gemileri yakar ve onun sevdiği kadına zulmeden ailesiyle hesaplaşır. Vedat zulmedince boğazına sarılmaktadır ama öz anası, abisi yapınca gitmekten başka çaresi kalmamıştır. Tahir'in daha fazla canı yanmasın diye burdan götürmek için ısrar ettiği Nefes'in ise aklını kurcalayan büyük bir soru vardır. Kaleli Konağı'nda, Asiye'nin grevi vardır. Asiye, kaynanasını ve kocasını cezalandırmak için ev işleri boykotuna gider. Ancak Mustafa'nın bütün ailesine bir sürprizi olacaktır.
Mahkemenin şiddet uygulayan bir babaya velayet vermeyeceğini bilen Vedat, Nefes'in akli dengesinin yerinde olmadığını iddia eden bir dava dilekçesi hazırlamıştır. Böylece Nefes'in şiddet iddialarını uydurduğunu kanıtlamaya çalışacaktır. Berrak'ın verdiği ilaç yüzünden halüsinasyonlar gören Nefes, Tahir'in zoruyla psikolojik destek almaya başlar.
Vedat'ın şikayet etmesiyle, alıkoyma ve darp suçlarından tutuklanan Tahir, o tetiği niye çekmediği konusundaki sessizliğini korumakta, Nefes'i de kendinden uzak tutmaya çalışmaktadır. Ancak Nefes'in umudu, Tahir'in inadının kırılmasına neden olur. Vedat ise, Tahir'in esaretini kendi yararına kullanmakta, yaklaşan velayet davası için şahitlerini toplamaktadır.
Vedat, sistemli bir biçimde, tüm silahlarıyla Nefes'in üzerine gelmeye devam etmektedir. Berrak'tan sonra şimdi de Nefes'in karşısına babasını çıkarmıştır. Babasıyla tam da velayet mahkemesi sabahı karşılaşmak, Nefes'i çok sarsar ve kanında ilacın, ruhunda babasının zehriyle ilk duruşmaya çıkmak zorunda kalır. Üstüne bir de babasının bütün köye Nefes'in nikahlı kocasını bırakıp Tahir'e kaçtığını söylemesi, sadece Nefes'in değil ona destek olan insanların da zor duruma düşmesine neden olur.
Yiğit'in geçici velayetini kazanan Vedat, yine şeytani bir planın peşine düşer ve oğlunu da alıp otelden ayrılır. Yiğit'in nerede olduğunu bilememek Nefes'i ve Tahir'i çılgına çevirir. Bir de gayrı ahlaki hayat iddiası yüzünden Nefes Tahir'i kendisinden uzak durmaya zorlayınca, güçlü takımın her bir üyesi ayrı ayrı yerlere savrulur ve ayrı ayrı yanarlar.
Tahir, Yiğit için evlenme kararını bi kere almıştır; ok da yaydan çıkmıştır. Ona karşı olan tüm sesleri bastırır, hedefe kitlenir. O ses Nefes'in sesi olsa bile. Zaten yaylada söylediği "Vedat'ın artığıyla evlenecek misin?" sözünden dolayı Nefes'e çok kızgındır. Nefes'in söylediği hiçbir şeyi dinlemez, evleneceklerini herkese açıklar, ailesinin de, Nefes'in de karşısında dağ gibi durur. Nefes için ise evlilik keskin bıçaktır. Evlense yanacaklar, evlenmese yanacaklar. Büyük çelişkisinin içinde çırpınırken, hayatının herkesten sakladığı en büyük acısı, onu uykularında yakalamaya başlar.
Yiğit'i kurtarabilmek için hayatlarını birleştiren Nefes ve Tahir'in asıl savaşları şimdi başlamaktadır. İlk günden onlara zindan edilen hayata, el ele direnmeye kararlıdırlar. Tahir önce Nefes'i bir kaç kez düştüğü yerden kaldırmak zorunda kalır. Ama kendisi düştüğünde ve acıdan delirdiğinde, Nefes'in o kırılgan görünüşünün altındaki gerçek gücü görür ve büyülenir.