Sıla dönmeyi çok istediği İstanbul'dadır artık. Özgürlük umduğu hayatında yeni bir tutsaklıkla karşı karşıyadır. Kale gibi korunan bir ev, etrafında etten bir duvar ve omuzlaması gereken sorumluluklar Sıla'yı ezer. Bedar, kocasını, Kevser'i ve hatta töreyi karşısına alma pahasına, aşiretin kararına karşı durur. Emre'nin Sıla'yı korumak için aldığı bütün tedbirleri almıştır.
Boran herkesten gizli Sıla'nın burnunun dibine kadar sokulur. Sıla'yı gölge gibi izletir ve onu yalnız yakalayacağı anı kollar. Boran'la Sıla birbirlerini hala özlemektedirler ama gururları birbirlerine ulaşmalarına engel olur.
Sıla hayatındaki en önemli anlardan biri olduğunun bilinciyle elindeki teste bakar kalır. Yaşadığı şoku atlatamadan Azad'ın verdiği haberle ikinci darbeyi alır; Celil intihar etmiştir. Narin,, Celil'in intihar girişiminden çok etkilenir. Omuzlarına çöken yükü taşıyamaz, kararını verir ve gözleri yaşlı Azad'ı terk edip Boran'a teslim olur. Acaba Sıla, Narin'i kurtarmak için Boran'la karşı karşıya gelecek midir?
Silahlar patlar ama ateş edenin kim olduğu akıllarda büyük soru işaretleri yaratır. Boran da Sıla da birbirlerini gizli gizli izlettirmekte, atacakları adımları önceden bilmeye çalışmaktadır. Boran'a olan duyguları arasında sıkışıp kalmış, aşkı ve nefreti daha da büyümeye başlamıştır. Sıla, Boran ile ilgili neler öğrenecek? Öğrendikleri ile birlikte aşkı mı yükselecek nefreti ağır mı basacaktır?
Sıla, Boran'ın kendisini sevip sevmediğinden bile emin olamazken, öğrendiği yeni bilgiler sonucunda bir de onu kıskanmaya başlar. Bu kıskançlık Sıla'nın öfkesini körükler. Sıla, bebeği aldırmak için doktora gider. Çıkışta Sıla ve Boran'ı büyük bir sürpriz beklemektedir. Sevdalarına karşı olan, onları sürekli savuran hayat, acaba bu sefer onları buluşturacak mıdır?
Sıla, Boran ve Gizem'le karşı karşıya kalır. İkisi de tutku ve öfkeli bakışlarla birbirlerini süzerler. Bu sürpriz karşılaşma ikisini de derinden etkiler. Bebeğin hayatta olup olmadığını bilemeyen Sıla'nın ailesi endişe içinde onun eve dönüşünü beklemektedir. Boran, tam Mardin'e dönmek üzereyken, Sıla'yı vurmak için Mardin'den gelenler olduğunu öğrenir. Boran arada kalmıştır. Ya sevdiği kadının yaşamasına izin verecektir ya da törenin yerine getirilmesine… Bu karar Boran'ın hayatını tümden değiştirecektir.
Babasından Sıla'nın hamile olduğunu öğrenen Cihan, oyunun kurallarını değiştirir. Artık daha keskin silahlar kuşanmıştır. Sıla ve etrafındakiler için yeni kötülükler peşindedir. Korku dolu geçen gecenin sabahında Sıla, Boran'la ilgili haberleri yine Abay'dan alır. Öğrendiklerini ailesiyle paylaşan Sıla'nın Emir için mutlu haberleri vardır.
Cihan, Boran'a karşı giriştiği savaşta taktiklerini değiştirmiş, belirlediği yeni hedefler üzerine yoğunlaşmıştır. Babasının uyarılarını kulak ardı eden Cihan, Sıla ve bebeği için çirkin işler peşindedir. Firuz da Cihan'ın oyununun kurbanı olur ve duyduklarının hesabını sormak için yollara düşer. Sıla ve Boran kaçmaktan vazgeçmiş, gerçeklerle yüzleşmeye karar vermiştir. Evde bir tek Bedar bu gerçeği bilmekte, merak içinde sonucu beklemektedir.
Sıla'nın Boran'la iş yerine gelmesi korumaları tedirgin eder. Sıla ve Boran çok mutlulardır. Emre bu manzara karşısında çok sinirlenir. Sıla'dan nerede ve kiminle olduğunu öğrenmeye çalışır ama Sıla yalan söyler. Boran'a gelen telefon, Sıla'yı harekete geçirir. Töre kurbanı bir kız kaçmıştır. Boran ve Cihan, farklı sebeplerden dolayı kızın peşindedir. Sıla böyle bir durumda Boran'ı yalnız bırakmaz.
Boran ile Emre'nin karşı karşıya kalması yüzünden kime inanacağını şaşıran Sıla vicdanı ve iddialar arasında sıkışıp kalır. Kenan oğlunu kimin, neden vurduğunu araştırır. Emre için endişeli ve zor bir bekleyiş vardır. Sıla çözümsüzlükler içinde bir çıkış yolu bulur. Abay'ın ısrarlı itirazlarına aldırmaz ve olayın asıl suçlusu olarak gördüğü Cihan'la buluşmaya karar verir. Cihan ve Sıla'nın kaçınılmaz karşılaşması büyük tehlikeler içermektedir.