Ağalığın Boran'ın elinden alınması şüphesiz yeni bir dönemin başladığına işarettir. Bundan sonra Boran, o topraklardaki herhangi bir insan olarak yaşamına devam edecektir. Uygulanmayan hükümler uygulanmalı, meclisin ağırlığı ispatlanmalıdır. Ancak bir insanı yıkma planlarında önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırır herkes. Boran'ın yanında Sıla'sı vardır. Ve onun yanında olması Boran'a yeter...
Ağalığın alınmasının ardından Boran ve ailesi aşiretten de atılırlar. Böylece aşiret içi meselelerde Boran'ın hiçbir söz hakkı kalmaz. Bundan böyle her şey Zinar Ağa'nın ağzından çıkacak sözlerle belirlenecektir. Ailesinin de tam desteğini alan Boran için, yüzünü, Sıla ve Bedirhan'la birlikte kuracağı aydınlık geleceğe çevirmekten başka seçenek yoktur.
Dilaver'le evlenmeyi kabul etmeyen Ümmü son çare olarak Boran'ın evine sığınır. Sıla da kararından dolayı Ümmü'yü destekleyecektir. Bu durum ev içinde gerginlik yarattığı gibi Boran ve Sıla arasındaki ilişkiyi de etkiler. Öte yandan Zinar cephesinde yükselen tansiyonla bütün gözler Sıla'ya döner.
Üst üste gelen zorluklara karşı birlikte direnen Sıla ve Boran, hiç beklenmeyen bir durumla sarsılırlar. Artık aynı değil farklı cephelerden birbirlerine bakmaya başlayacaklardır... Bu sürpriz onların mutluluğuna ne kadar gölge düşürür bilinmez...
Sıla zor bir kararla karşı karşıyadır: Ya çok sevdiği insanların bin bir emekle kurup kendisine emanet ettiği holdingi gözden çıkaracak… Ya da Boran'ın karşı çıkacağını bile bile İstanbul'a gidip işlerle ilgili kontrolü ele alacaktır. Bu karar süreci, Sıla ve Boran arasında ciddi bir gerilime neden olur…
Sıla, Boran'ın telefonundan gelen silah sesleriyle çılgına döner. Artık başına kötü bir şey geldiğinden emindir. Buna rağmen Boran'a ulaşamamak, yanında olamamakla çaresizliğin en acısını yaşar. Geçen her dakikanın hayati önem taşıdığı bu sırada Boran ise sevdiklerinden ve sevenlerinden uzakta öylece yatmaktadır.
Herkes Boran'ı bulmak için seferber olmuşken, kötü haber duyulur.
Sıla, kabullenmek istemese de her an Boran'ı kaybetme korkusuyla adım adım çökmektedir. Ancak öyle büyülü bir şey olur ki her şeyin akışı bir anda değişir. Boran'ın iyileşeceğine dair inancıyla yaptıkları, herkesi ayakta tutmaya yetecektir. Boran'ın yaşam savaşı devam ederken onu bu hale getirenler ise kaçmayı başarırlar.
Sıla, sonunda hislerinde haklı çıkar. İnancı ve sevgisiyle beslediği Boran, nihayet uyanır. Öte yandan Boran'ın vurulmasıyla durulan şirket meselesi yeniden gündeme gelir. Dilaver, Sıla'nın Boran'la ilgilenmesini fırsat bilerek harekete geçer. Hazırladığı planla Sıla'ya yeni bir darbe indirmek niyetindedir. Sıla ise, yaşadığı üzüntü ve endişe dolu günlerin ardından, Boran ile aralarına hiçbir şeyin girmesine izin vermemekte kararlıdır.
Zeynep'in Boran'a olan özel ilgisini hisseden Sıla'nın tedirginliği artar. Ancak bunu sadece kendi içinde yaşayacaktır. Herşey normalmiş gibi davranmaya çalışsa da üst üste gelen olaylar Sıla'nın kendini kontrol etmesini zorlaştırır. Tüm bunlar olurken Sıla, kendisini bekleyen tehlikeden habersizdir.