Saadet Ailesi Konağı'nın son varisi Saadet Hanım hayata gözlerini yumar. Bir üvey oğlu olan Saadet Hanım'ın son günlerinde yanında, bakımını üstlenen hemşiresi Gönül ve eski dostu Avukat Fikri'den başka kimse yoktur. Konak, Avukat Fikri'nin araştırmaları sayesinde Saadet Hanım'ın üçüncü nesil akrabalarına kalır.
Yükselmek için düşmek, arınmak için kirlenmek, çıkmak için batmak lazım.
Anneannesi Salime'yle birlikte yaşayan Murat'ın yüklü miktarda kumar borcu vardır.
Murat, zeki ve becerikli biri olsa da hayatı oyun gibi görüp karanlık geçmişinden bir türlü uzaklaşamaz. Torununu kusursuz biri sanan Salime'nin tek hayali ise onun mürüvvetini görmektir.
Emin mahallenin en güvenilir esnaflarından biridir, karısı Öykü ve çocukları Şiir ve Roman ile yaşadığı mahallede kuyumculuk yapmaktadır. Mahalleye hırsız çetesinin dadanmasıyla mahalleli altınlarını kasasına koymak için Emin'in dükkanına emanet eder. Ancak çırağı tarafından dolandırılan Emin, dükkanın soyulduğunu fark edince ortalık karışır. Emin, hem adını temize çıkarmaya hem de ailesini korumaya çalışırken ev sahibi Asker Abinin de altınları çalınınca evden çıkmak zorunda kalır.
Zengin bir iş insanı olan Harun, karısı Tülay, kızı Maya ve oğlu Pars'la aynı evde yaşasa da aralarındaki ilişki çoktan kopmuştur. Konuştukları tek şey paradır.
Şirketinin iflasın eşiğinde olduğunu öğrendiği gün küçük bir kalp krizi geçirir; hastanede başucunda sadece sağ kolu Nuri vardır. O gece evine döndüğünde ailesi hâlâ onu değil, ne kadarını kaybettiklerini merak eder.
Harun bunun üzerine her şeyini elden çıkarır ve tüm mal varlığını Nuri'ye devredip ortadan kaybolur. Artık ne serveti ne de bir evi vardır.
Akraba olmalarına rağmen birbirlerinden habersiz olan bu üç aile Gönül Hemşire'nin de geçici olarak kaldığı konağa sığınmak zorunda kalırlar.
