Börekçinin karısı 36 beden olmaz
Börekçinin karısı 36 beden olmaz
'Babam Sağolsun'da; fırıncı karısını oynayacak olan Melek Baykal "Türk ailesinin güzel bir örneğini sunacağız. Böyle bir projeye 'Hayır' deme lüksüm yoktu" diyerek ekledi: Son üç yıldır çok kilo aldım. Seyirci tombul bir Melek Baykal görecek
Ferhunde Hanımlar'ın 'Nermin'i, 'Cennet Mahallesi'nin 'Pembe'si, 'Akasya Durağı'nın 'Melahat'ı olarak izlediğimiz Melek Baykal; bu akşam atv'de başlayacak olan 'Babam Sağolsun' dizisinde, fırıncı karısı 'Hayriye'yi canlandıracak. Baykal, "İyi ki teklifi kabul etmişim. 'Cennet Mahallesi'nden sonra ilk kez içime sinen bir iş oldu" dedi.
TEKLİF ÇOK ANİ GELDİ
Teklif size nasıl geldi, anlatır mısınız biraz?
Çok ani geldi! Ben hep sitcom yapmak istiyordum. Çünkü seyirci beni komedide görmeyi seviyor. Aslında oyuncunun yelpazesi geniş olmalı ama seyirci beni komedide daha çok yüreğine sokuyor. Sitcom dünyasının en büyük duayenlerinden biri olan Birol Güven, çok iyi yazılmış bir senaryo, çok iyi bir ekip ve iyi bir partner bir araya gelince, bu projeye "Hayır" deme lüksüm yoktu.
Neden ani oldu sizin için?
Bu rol, önce Suzan Aksoy'a teklif edilmiş. Ama kendisi rahatsızlanınca, Birol Güven onun rolünü bana teklif etti ve "13'ünde yayın var" dedi. "Mümkün değil, yetiştiremem" dedim. Senaryoyu elime nasıl aldığımı bir ben biliyorum, bir de Allah! Senaryoyu almamla, sete girmem arasında 24 saat var.
İYİ Kİ TEKLİFİ KABUL ETMİŞİM
Sizin gibi prensipleri olan bir oyuncu için biraz riskli olmuş...
Riskli tabii ki... Seyircinin gözünde iyi bir noktadaysanız, bunun sorumluluğu çok ağır! Teklifi kabul ettim ama ürkttüm de! Aslında ben bu durumdan da memnunum. Çünkü bir oyuncu; hiçbir zaman amatör ruhunu kaybetmemeli. Birol Bey iyi ki beni ikna etmiş, iyi ki onu dinlemişim. Çünkü 'Cennet Mahallesi'nden sonra ilk kez içime sinen bir iş oldu.
Dizide nasıl bir Melek Baykal izleyeceğiz?
Tombul bir Melek Baykal! Son üç senede çok kilo aldım. Hipoglisemi hastasıyım, bir de tiroid meselesi var. Bu iki rahatsızlığımdan dolayı kilo problemim oldu. Ama bundan hiç rahatsızlık duymuyorum. Çünkü dizinin konseptine o kadar uygun ki... Partnerim Settar Bey'in oynadığı fırıncı 'Ali'; sürekli börekler yapıyor. Fırıncının karısı da 36 beden olmaz, benim gibi olur.
'Hayriye' tipik Türk annesi mi?
Evet! İzleyiciye Türk ailesinin güzel bir örneğini sunacağız. Otoriter bir baba var. Onun karşısında da kocasını seven, evlatlarına düşkün bir anne var. İzleyici 'Babam Sağolsun'u kalbine yazacak.
SİNEMA BENİM EN BÜYÜK YARAM
Neden hiç filminiz yok?
Bir sürü film teklifi geldi ama dizi sektöründe o kadar yoğun çalıştım ki; sinemaya vakit kalmadı. Filmlerin çekimleri, dizi çekimlerinin bittiği yaz aylarında başlıyor. Ama o zamanı da; devam edecek dizideki performansım düşmesin diye hep tatil yapmaya ayırdım.
TİYATRO PROJEM VAR
Hangilerini reddettiniz?
Handan İpekçi'nin 'Güvercin Kanatlı Kadın' diye bir projesi vardı; çok heyecanlanmıştım. Bir oyuncu olarak ilk defa bir senaryoyu okurken titremiştim. 'Kahpe Bizans' ve 'Hababam Sınıfı' için de teklif gelmişti.
Pişman mısınız peki?
Pişman değilim belki ama rahatsızım! Sinema içimde çok büyük bir yara... İyi bir projede yer almayı istiyorum. Neyse ki; şimdi sitcom çekiyorum da, çekimlerin dışında kalan zamanda gelen teklifleri değerlendirebilirim. Ama sanırım bu yıl olmaz. Çünkü Güven Kıraç'la tiyatro oyunumuz olacak.
Sinema projesi gelirse tiyatroyu belki ertelersiniz...
'Babam Sağolsun' gibi kurallarımı çiğneyecek kadar beni heyecanlandıran bir proje olursa, tiyatroyu biraz ertelerim.
"NEDEN KAÇIYORSUN BU ŞIMARIKLIK NE!"
İzleyicinin size ayrı bir sempatisi var...
Benim izleyiciyle hep samimi bir iletişimim oldu. Bu; hem oynadığım rollerle, hem de sokakta sahici olmamla alakalı. Şöhret diye tabir edilen bazı dostlarımın, kendisinden imza almaya gelen hayranlarını terslediğini görüyorum. Onlar yerine ben utanıyorum! Şöhreti sindirememiş oyuncular var. Ben seyircimin ta göbeğine kadar girerim. "Yanımda korumam olsun" diye düşünmem. Şapkayı takıp siyah gözlüklerle saklanmaya çalışan oyuncuları görüyorum. Kimden, neden kaçıyorsun? Seni oraya getiren bu halk! Bu şımarıklık nedir?
TEKLİF ÇOK ANİ GELDİ
Teklif size nasıl geldi, anlatır mısınız biraz?
Çok ani geldi! Ben hep sitcom yapmak istiyordum. Çünkü seyirci beni komedide görmeyi seviyor. Aslında oyuncunun yelpazesi geniş olmalı ama seyirci beni komedide daha çok yüreğine sokuyor. Sitcom dünyasının en büyük duayenlerinden biri olan Birol Güven, çok iyi yazılmış bir senaryo, çok iyi bir ekip ve iyi bir partner bir araya gelince, bu projeye "Hayır" deme lüksüm yoktu.
Neden ani oldu sizin için?
Bu rol, önce Suzan Aksoy'a teklif edilmiş. Ama kendisi rahatsızlanınca, Birol Güven onun rolünü bana teklif etti ve "13'ünde yayın var" dedi. "Mümkün değil, yetiştiremem" dedim. Senaryoyu elime nasıl aldığımı bir ben biliyorum, bir de Allah! Senaryoyu almamla, sete girmem arasında 24 saat var.
İYİ Kİ TEKLİFİ KABUL ETMİŞİM
Sizin gibi prensipleri olan bir oyuncu için biraz riskli olmuş...
Riskli tabii ki... Seyircinin gözünde iyi bir noktadaysanız, bunun sorumluluğu çok ağır! Teklifi kabul ettim ama ürkttüm de! Aslında ben bu durumdan da memnunum. Çünkü bir oyuncu; hiçbir zaman amatör ruhunu kaybetmemeli. Birol Bey iyi ki beni ikna etmiş, iyi ki onu dinlemişim. Çünkü 'Cennet Mahallesi'nden sonra ilk kez içime sinen bir iş oldu.
Dizide nasıl bir Melek Baykal izleyeceğiz?
Tombul bir Melek Baykal! Son üç senede çok kilo aldım. Hipoglisemi hastasıyım, bir de tiroid meselesi var. Bu iki rahatsızlığımdan dolayı kilo problemim oldu. Ama bundan hiç rahatsızlık duymuyorum. Çünkü dizinin konseptine o kadar uygun ki... Partnerim Settar Bey'in oynadığı fırıncı 'Ali'; sürekli börekler yapıyor. Fırıncının karısı da 36 beden olmaz, benim gibi olur.
'Hayriye' tipik Türk annesi mi?
Evet! İzleyiciye Türk ailesinin güzel bir örneğini sunacağız. Otoriter bir baba var. Onun karşısında da kocasını seven, evlatlarına düşkün bir anne var. İzleyici 'Babam Sağolsun'u kalbine yazacak.
SİNEMA BENİM EN BÜYÜK YARAM
Neden hiç filminiz yok?
Bir sürü film teklifi geldi ama dizi sektöründe o kadar yoğun çalıştım ki; sinemaya vakit kalmadı. Filmlerin çekimleri, dizi çekimlerinin bittiği yaz aylarında başlıyor. Ama o zamanı da; devam edecek dizideki performansım düşmesin diye hep tatil yapmaya ayırdım.
TİYATRO PROJEM VAR
Hangilerini reddettiniz?
Handan İpekçi'nin 'Güvercin Kanatlı Kadın' diye bir projesi vardı; çok heyecanlanmıştım. Bir oyuncu olarak ilk defa bir senaryoyu okurken titremiştim. 'Kahpe Bizans' ve 'Hababam Sınıfı' için de teklif gelmişti.
Pişman mısınız peki?
Pişman değilim belki ama rahatsızım! Sinema içimde çok büyük bir yara... İyi bir projede yer almayı istiyorum. Neyse ki; şimdi sitcom çekiyorum da, çekimlerin dışında kalan zamanda gelen teklifleri değerlendirebilirim. Ama sanırım bu yıl olmaz. Çünkü Güven Kıraç'la tiyatro oyunumuz olacak.
Sinema projesi gelirse tiyatroyu belki ertelersiniz...
'Babam Sağolsun' gibi kurallarımı çiğneyecek kadar beni heyecanlandıran bir proje olursa, tiyatroyu biraz ertelerim.
"NEDEN KAÇIYORSUN BU ŞIMARIKLIK NE!"
İzleyicinin size ayrı bir sempatisi var...
Benim izleyiciyle hep samimi bir iletişimim oldu. Bu; hem oynadığım rollerle, hem de sokakta sahici olmamla alakalı. Şöhret diye tabir edilen bazı dostlarımın, kendisinden imza almaya gelen hayranlarını terslediğini görüyorum. Onlar yerine ben utanıyorum! Şöhreti sindirememiş oyuncular var. Ben seyircimin ta göbeğine kadar girerim. "Yanımda korumam olsun" diye düşünmem. Şapkayı takıp siyah gözlüklerle saklanmaya çalışan oyuncuları görüyorum. Kimden, neden kaçıyorsun? Seni oraya getiren bu halk! Bu şımarıklık nedir?