Reyting uğruna tartışmam

GİRİŞ TARİHİ:  17.07.2010, 10:44 GÜNCELLEME TARİHİ:  17 Temmuz 2010 Cumartesi, 10:45

atv'nin yeni başlayan 'Türkünü Söyle' adlı yarışmasının jüri koltuğunda oturan Belkıs Akkale ve Zara, biraraya gelip, programı anlattı

atv'nin yeni başlayan 'Türkünü Söyle' adlı yarışmasının jüri koltuğunda oturan Belkıs Akkale ve Zara, biraraya gelip, programı anlattı. Gençlere umut verip, sonra ortada bırakan yarışmaları eleştiren Belkıs Akkale ve Zara, "Biz kimseye gül bahçesi vaad etmiyoruz. Amacımız star yaratmak değil. Halk müziğinin ihtiyacı olan yeni sesler bulmak. Biz sonuna kadar bu çocukların arkasandayız" dedi. İşte anlattıkları...

GENÇLERİN ÖNÜ AÇILACAK
Proje nasıl oluştu ve size nasıl ulaştı?

Belkıs Akkale: Proje ilk önce 'Halk müziğinin prensi' olarak tanımladığımız, çağdaş ozan Zafer Gündoğdu'ya gitmiş. Kendisi de projenin büyüklüğünü görünce, Türkiye'nin Türk Halk Müziği adına bu tür bir projeye çok ihtiyacı olduğunu düşünmüş. Bu yüzden de jürinin çok önemli olduğuna karar vermiş. Arif Sağ ustamız, beni istemiş. Ben de jüride Zara'nın olmasını çok arzu ettim. Çünkü Zara da genç kuşağın güzel bir temsilcisi... Proje, bu şekilde hayata geçti. İnşallah böyle güzel bir şekilde de devam edecek.
Zara: Ben, işlerimin yoğunluğundan dolayı bu projede olamayacağımı düşünmüştüm. Hem bir televizyon programı yapıyordum, hem bu yaz devam edecek olan bir turne programımız vardı. O noktada Belkıs Abla devreye girdi. 'Sen benim olduğum yerde nasıl olmazsın?' deyince, organize olup programa katıldım.

Bu yarışmayı sizin için değerli kılan etken nedir?
B.A.: Benim için önemli olan Türk Halk Müziği'ne yeni seslerin katılacak olması... Elemelere Ankara'dan başladık. Ankara'da 450 aday arasından beş tane seçtik. Ama 450'sini de pür dikkat dinledik. Ayaklarımız davul gibi şişti ama işimizin başında olduk. Ben umutluyum, gençlerin önü açılacak.
Zara: Yarışmacının geçmişi çok önemli bu noktada. Çok güzel bir sesinin olması da yetmeyecek. Biz bir yarışmacıya onay vereceksek eğitimiyle, kültürüyle, kendisini yetiştirebilmesiyle ve fiziğiyle yani bir bütüne onay vereceğiz. Önceliğimiz tabii ki ses ama tek kriterimiz değil. Belkıs Abla ve Arif Ağabey çok özverili çalışıyor. 12 saat boyunca yerlerinden bile kalkmadan herkese tek tek özen gösteriyorlar.

Halk müziğinin içinde olması gereken etken duygu nedir?
B.A.: Halk müziğinin en büyük özelliği 'ben' duygusundan uzak olmasıdır. Bizlerde asla 'ben' duygusu olmaz. Her zaman 'biz' deriz. Her zaman halkımızla birarada olmak isteriz. Bizler, egolarımızı yenmiş insanlarız. Halk kültüründen ve birlik duygusundan geliyoruz. Ne kadar kalabalık ve birarada olursak, o kadar iyi diye düşünürüz.

Bu yarışmada sorumluluklarınız dışında işin şov kısmıyla da ilgileniyor musunuz?

B.A.: Biz, bunun sorumluluğunu çok hisseden insanlarız. İşin şov kısmı, bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim jürimizde tartışma, çocukları aşağılama gibi en ufak bir durum olursa biz o ortamda bulunmayız.
Zara: Biz, birbirine çok saygılı bir ekibiz. Herkes tabii ki fikrini beyan ediyor ama 'Vay efendim! Sen nasıl olur da böyle düşünürsün' tartışmasına girmiyor.

KAVGAYLA İŞİMİZ YOK
Sadece ünlü olmak, kişiye jüri koltuğunda yorum yapma imkanı tanır mı?

B.A: Asla tanımaz. Jüri olmanın kriterleri olmalı. Mesela; ben TRT'deki yarışmayı çok eleştirmiştim. Bu yüzden de uzun süre TRT'deki programlara katılmadım. Ancak bu yıl yeniden gitmeye başladım. Çünkü çok yanlışlar yapıldı. Tamam, kendi dalında kusursuz bir isim olabilirsin, ama yorum yaptığın konu hakkında bilgin olmadan konuşmamalısın. O jüride birçok isim türkü hakkında yorum yapabilecek bilgiye sahip değildi. O kadar yanlış yorumlar yaptıklar ki, ben hop oturdum hop kalktım.

Jüride kavga yoksa reyting olur mu?

B.A.: Bizim programımızı izleyenler, gerçek türküseverler... Dolayısıyla türküsever insanların öyle kavgayla, tartışmayla asla işi olmaz. Bu programın çok izleyicisi ve kaliteli olacak. O yüzden reyting kavgaları söz konusu olamaz.
CANLI YAYIN