Kadınımı asla kıskanmam!

GİRİŞ TARİHİ:  31.07.2010, 12:22 GÜNCELLEME TARİHİ:  31 Temmuz 2010 Cumartesi, 12:22

Tolga Savacı, kadınların kendisinden en çok şikayetçi olduğu huyunu anlattı: Kadınımı kıskanmam. Bu da her kadını sinir eder. Bundan şikayet alıyorum

Önce podyumlarda sonra da oyunculukta fırtına gibi esen Tolga Savacı şimdi gözlerden uzakta bir yaşam sürüyor. Vaktinin çoğunu tehlikeli sporlar yaparak geçiren 47 yaşındaki Savacı, bir süredir Nermin Bezmen'le (56) yaşadığı aşkla adından söz ettiriyor. Savacı; yaşadığı ilişkiyi, uğraşlarını, kadın erkek ilişkilere bakışını Marie Claire dergisine anlattı:

Son yıllarda biraz uzaklaşmıştınız basından. Sonra bir aşk doğdu ve bir anda Tolga Savacı efsanesi geri döndü.
Tanınmaya başladığım ilk dönemden itibaren hep işimle anılmak, özel hayatımı gözlerden uzak tutmak istedim ama beraber olduğunuz kişi de tanınan, ünlü biri olunca ister istemez böyle bir gündem doğdu.

Ne kadar oldu Nermin Bezmen'le ilişkiniz başlayalı?
12 Aralık'ta tanıştık. Aslında çok yeni. Beş ay oluyor.

Başlangıç tarihini net olarak hatırlamanız şaşırtıcı...
11 Aralık oğlumun doğum günü. Ayrıca ikimizin de çok sevdiği bir ahbabımızın doğum gününde tanıştık, sohbet ettik. "Beraber bir şeyler yapılabilir mi?" diye konuştuk. Sonra yakınlaşma başladı.

Bir kadının sizden etkilenmemesi imkânsız gibi...

Muhakkak etkilenmeyen de vardır. Bu bir zevk meselesi.

Kadınların dilinden iyi anlar mısınız?
Kadından korkmayan ya aptaldır ya şeytan. Bu kötülüklerinden kaynaklanmıyor ama. Kadın erkeğe göre fiziksel olarak daha zayıf. Dolayısıyla eğer kadın vurmaya karar verirse, çok iyi vurması gerektiğini bilir. Kadınlar anlaşılmamayı seviyor. O zaman ilgiyi üstlerinde tuttuklarını düşünüyorlar.

Bu güvensizlikten mi kaynaklanıyor?
Çok güzel bir söz var; "Kadınlar dünü ve yarını düşünerek yaşadıkları için huzursuz, erkeklerse bugünü düşünerek yaşadıkları için anlayışsızdır." Çok doğru bir yaklaşım. "Fatma bana bunu yapmıştı, Şükran da bana bunu yapar mı" gibi bir yaklaşım erkeklerde yok ama kadınlarda var.

Erkekler daha mı cesur?
Daha cesur değil ama daha sabırsızlar. Daha sade düşünmenin getirdiği bir şey bu. Bir an önce hedefe gitme isteği.

Çok yoğun bir aşk yaşadıktan sonra birçok erkek bir daha kendini teslim etmiyor bir kadına...
Çünkü uzun ilişkilerde, büyük aşklarda hep kadınların daha çok üzüldüğü düşünülür ama aslında erkekler sevdiği insanı kaybederse genelde daha büyük iç problemler yaşıyor. Türkiye'de erkek olmak hiç de kolay değil. Size ağır bir maske veriyorlar ve çocukluktan itibaren onunla yaşamak zorunda kalıyorsunuz. "Erkek adam ağlamaz, erkek adam çapkınlık yapar, şunu yapmaz" gibi yaklaşımlar beyninize yükleniyor. Oysa hayat öyle değil. Canınız yanıyor, ağlıyorsunuz, dağılıyorsunuz

Ya da başka kadınlarla...
Ama dikkat edin boşanmalardan sonra genellikle ilk evlenenler kadınlar olur. İstisnalar kaideyi bozmaz.

Gerektiğinde kötü olabilir misiniz?
Kesinlikle... Hiçbir zaman melek olduğumu savunmadım.

Ama sizin güven veren bir haliniz de var.
Hissettiklerimi gizlememeye gayret ediyorum.

SEVDİĞİN İNSANLA HEP İÇ İÇE OLMAYACAKSIN
Lütfen içtenlikle söyleyin. Kadınlar özellikle hangi yönünüzden mustarip?
Bir kere kıskanmam. Kadınlar kıskanılmayı istiyor. Bundan şikayet aldım birkaç kez. Tehlikeli sporları seviyorum. Hayatım böyle geçti. Sizi sevmeye başlayan biri de bundan rahatsız oluyor tabii. Oysa bu bir yaşam şekli, değiştiremem ki. Her şeyi en başından söylerim. Böyle yönlerim var. Kolay biri değilim.

Tehlikeli sporlarla uğraşan insanların aidiyet duygusu daha mı azdır?
Sanmıyorum. Tehlikeli sporlar adrenalin bağımlılığından ama tabii bu sporlarla uğraşan insanlar biraz daha özgürlüğüne düşkün olabiliyor. Elbette bu da birine bağlanamamak anlamına gelmiyor. Birini sevmeniz, kendi hayatınızdan feragat etmenizi gerektirmiyor. Zaten sağlıklı ilişkilere baktığınızda kadın ve erkeğin de kendine vakit ayırdığını görürsünüz. Her an, iç içe olmak zor.
CANLI YAYIN