Görüntüme değil işime bakarım

10 yaşımdan beri Türkiye'ye gelir giderim. Belki bu 100'üncü gelişimdir! Burada olmayı seviyor ve gelmek için karşıma çıkan her fırsatı değerlendirmek istiyorum...
İnsanlarınız çok hoş, mutlu ve enerjik. Yemeklerinizin hepsi güzel. Ama benim burada en sevdiğim şey ekmek...

MODAYI SEVERİM AMA
İnsanın kendini sevmesi, güvenmesi önemlidir. Ben yaptığım işte nasıl göründüğüme değil ne yaptığıma önem veririm. Çalışırken sadece bununla ilgilenirim...
Modayı sever ve sıkı şekilde takip ederim ama basit, klasik ve rahat bir giyim tarzını tercih ediyorum. Eğer mutluysam makyaj yapmaya ihtiyaç bile duymuyorum.

Dün başlayan İstanbul Fashion Week için Türkiye'ye gelen dünyaca ünlü tenisçi Anna Kournikova, "Türk insanlarını çok egzotik buluyorum" dedi ve ekledi: "Türkiye'ye gelmek için her fırsatı değerlendirmeyi seviyorum. Modayı da çok sevdiğim için IFW gibi bir organizasyonda yer almayı hemen kabul ettim."

GELİRİ YILDA 10 MİLYON DOLAR...
2003'ten beri 'sırt ve bel problemleri nedeniyle geçirdiği sakatlıklar yüzünden' hiçbir WTA (World Team Tennis) turnuvasında yer almayan Kournikova; sadece yardım amaçlı gösteri maçlarına çıkıyor... Aldığı kupalardan çok dergi kapakları için verdiği pozlar ve katıldığı televizyon şovları ile konuşulan Anna Kournikova'nın yıllık geliri 10 milyon dolar civarında. 'IFW 2010' için İstanbul'a gelen güzel tenisçinin, bu organizasyon için de 20 bin Euro aldığı söyleniyor... Ünlü tenisçi, Türkiye hayranlığını ve özel hayatını sadece GÜNAYDIN'a anlattı...

BU BELKİ DE YÜZÜNCÜ GELİŞİM
Dört yıl önce bir otomobil tanıtımı için Türkiye'ye gelmiştiniz...
En son geçen sene buradaydım. NATO vasıtasıyla bir askeri üssü ziyarete gelmiştim. Türkiye'ye çok fazla geldim. Bu belki de yüzüncü gelişimdir.

Türkiye'de nereleri gezdiniz?
Her yerin adını hatırlayamıyorum ama 10 yaşımdan beri Türkiye'ye gelip gidiyorum. 13-14 yaşlarındayken Türkiye'de gençler arası tenis turnuvalarına katılmıştım. Son yıllarda da Antalya, Adana, Ankara ve İstanbul'u gördüm.

Ülkemizi nasıl buluyorsunuz?
Burası zaten ilerlemiş bir ülke, çok fazla anlatmaya gerek yok. Zaten her şey ortada...

İstanbul Fashion Week için Türkiye'ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
Türkiye'ye gelmek için her türlü fırsatı değerlendirmeyi seviyorum. Buradaki organizatörler beni İstanbul Fashion Week'e davet edince bu benim için çok kolay bir karar oldu. Moda beni her zaman çok heyecanlandırmıştır. Koza Genç Tasarımcılar Yarışması'nı izlemek de beni çok heyecanlandıran bir organizasyon oldu. Defileleri izlemeyi de çok seviyorum. Modayı severim ama basit, klasik ve rahat şeyler giyerim.

Türkiye'de sizi en çok etkileyen nedir?
İnsanlar çok hoş, mutlu ve enerji dolu... Burada ilginç olan bir şey var; birçok insan Rusça konuşabiliyor. Bu da çok hoşuma gidiyor. Genel olarak da bu ülkeyle ilgili söyleyebileceğim her şey çok olumlu... Türkiye'de dışa dönük ve mutlu insanlar var. Ayrıca yiyecekler de çok güzel...

En çok hangi Türk yemeğini seviyorsunuz?
Türk yemeklerinin hepsi çok güzel... Ben basit yiyeceklerden hoşlanıyorum. Baharatlı şeyleri sevmiyorum ama burada en sevdiğim şey ekmek. Türk yiyecekleri daha çok Asya mutfağından geldiği için benim gayet sevdiğim şeyler.

Türk mankenlerini nasıl buluyorsunuz?
Egzotik görünümlü kişiler... Ben zaten egzotik görünümlü insanları seviyorum ve Türk insanlarının da böyle olduğunu düşünüyorum.

ÖNEMLİ OLAN ÖLÇÜLERİMİZ DEĞİL
Ünlü mankenlerimizden Selda Car, Fashion Week'te defileye Victoria's Secret mankeni Alessandra Ambrosio ile çıkacağı için daha çok spor yapmaya başladığını açıklamıştı. Sizce bu doğru bir davranış mı?
Bu çok zor bir soru... Belki işi için böyle bir şeye ihtiyacı vardır ama bence önemli olan sizin kendinizi nasıl hissettiğinizdir. Kendinizi iyi hissedip, kendinize güvenip, kendinizden emin olmanız önemli... Ben yaptığım işte nasıl göründüğüme önem vermem. Ne yaptığıma önem veririm. Burada önemli olan şey de sağlıklı olmak. Bence önemli olan ölçüleriniz değil sizin kendinizi iyi hissetmenizdir. Çok kilolu veya çok ince olmak yerine dengeyi sağlamak önemli...