'Kızım Nerede?' bugün atv'de başlıyor

atv'nin yeni dizisi 'Kızım Nerede?'de kızlarını kaybeden bir çifti canlandıran Ece Uslu ve Hüseyin Avni Danyal, seyircinin farklı bir yapım izleyeceğini söylüyor: "Dizi, anne-babaların kendilerini sorgulamalarına neden olacak ve çocuklarıyla ilişkilerini kökten değiştirecek..."

İki yıldır ekranlardan uzak olan Ece Uslu ve 'Kurtlar Vadisi'nde dört sezon 'Yalçın Bulut' karakterini canlandıran Hüseyin Avni Danyal, atv'nin yeni dizisi 'Kızım Nerede?' de buluştu. Senaryosunu Makbule Kosif ve Murat Koca'nın yazdığı, Ersoy Güler'in yönettiği dizide kızları kaçırılan bir anne-babayı canlandıran iki oyuncu, 'Kızım Nerede?'yi izleyen ebeveynlerin, çocuklarıyla iletişimlerinin değişeceğini söylüyor.

'Kızım Nerede?'de sizi cezbeden ne oldu?
ECE USLU: Projeyi dokuz aydır biliyordum. Daha önce başka projeler de geldi ama içime sinen bir iş olmadı. 'Kızım Nerede?'ye çok inandım. Çok heyecanlı ve farklı bir iş bence.

HÜSEYİN AVNİ DANYAL: Bu işin, Türkiye'deki klasik diziler arasında ezberi bozan bir yapısı var. Hem işleyişi hem de işlediği konu bakımından bir sürü şeyi kapsıyor. Dizinin hikayesi bana çok cazip geldi. Çünkü bir diziye başladığınızda önünüzü göremezsiniz. Bunda öyle bir durum yok. 100 bölüm sonrasında ne olacağını biliyoruz. O açıdan çok avantajlıyız...

SOSYAL SORUMLULUK İÇERİYOR
Dizide kızınız ilk bölümde kayboluyor. Dizi devam ettiği sürece 'Zeynep' aranacak mı?
H.A.D.: Bütün dizi boyunca bunun üzerine gidilmeyecek. İleriki bölümlerde kızla ilgili farklı durumlar ortaya çıkacak. Hikaye bu durumlar üzerinden şekillenecek.

Bu projenin aileler üzerinde sosyal bir sorumluluğu olduğunu düşünüyor musunuz?
E.U.: Çok evrensel bir hikaye... O yüzden de ister istemez sosyal bir sorumluluk içeriyor.
H.A.D.: Sanırım Türkiye'de kayıp oranı dünyaya göre daha fazla... Türkiye'nin kanayan bir yarasına hizmet ediyorsanız, o konudaki sosyal sorumluluğu üzerinize alıyorsunuz demektir.
E.U.: 'Kızım Nerede?' aile içi ilişkileri anlatan bir hikaye. Bu anlamda anne-babalara çok soru sorduracak. "Bir hatam var mı? Çocuklarıma nasıl davranıyorum? Onlarla ilişkim nasıl?" gibi sorularla kendilerine dönecekler.
H.A.D.: Bence seyirci bu diziyi izledikten sonra çocuklarına biraz daha farklı bakacak. 'Benim çocuğumun başına da böyle bir şey gelirse ne yaparım?' diye düşünecekler. İlişkiler daha farklı bir konuma gelecek. Bu diziyi izleyen ailelerde, çocuklarla anne-babalarının iletişimi eskisi gibi olmayacak, kökten değişecek.

BU ACI DİZİDE KALSIN DAHA İYİ
Dizi ailelerin kafasında soru işareti uyandıracak dediniz. Bu işin içinde olan insanlar olarak bu konuda kendinize sorular sorudunuz mu?
H.A.D.: Tabii ki... Ben de bir genç kız babasıyım. Bir kız çocuğunu bu yaşlara getirmek için neler yapıldığını, nasıl uğraşıldığını biliyorum. Çok şükür şimdiye kadar bir sorunla karşılaşmadım. Kendimi en azından şu ana kadar başarılı görüyorum. Ama Allah kimseye böyle bir acı vermesin. Çocuğunun kaybolması bir anne-baba için ölümcül bir acıdır. Böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyorum, dizide kalsın daha iyi...

Çok yakınınızı kaybetme duygusu size ne hissettirdi?
E.U.: Ölüm anlamında kaybetmeyle kaybolma arasında önemli bir fark var. Yakınınızın başına ne geldiğini bilmemek çok garip bir duygu. O çaresizlik gerçekten çok zor.
H.A.D.: Bu tip bir olayda her ebeveyn aynı şeyi hisseder diye düşünüyorum. 'Zafer Demiray' canı pahasına kendini siper ederek, hayatından vazgeçerek çocuğunu bulmaya çalışıyor. Aynı olay Hüseyin Avni Danyal'ın başına gelecek olsa, yapılacak şey aynıdır.

Ece Hanım, siz dizide canlandırdığınız 'Suna Demiray'ın yerinde olsaydınız ne yapardınız?
E.U.: Herhalde delirirdim. Çocuğum olmasa bile bir kadın olarak bu duygular bende var. Çok zor bir şey. Daha güçlü durmaya çalışırdım. Çünkü o zaman bir şeyler yapabilme şansınız oluyor.