"Aşkın tanımı olmaz"

GİRİŞ TARİHİ:  26.01.2011, 09:36 GÜNCELLEME TARİHİ:  26 Ocak 2011 Çarşamba, 09:38

Sinan Tuzcu ve Ahu Yağtu, yeni dahil oldukları atv'nin 'Aşk ve Ceza' dizisi ile özel hayatlarında aşkı nasıl yaşadıklarını anlattı.

atv ekranlarında ikinci sezonu yayınlanan "Aşk ve Ceza" dizisine "Hakan" ve "Pelin" karakterleri ile dahil olan Sinan Tuzcu ve Ahu Yağtu, canlandırdıkları karakterleri, dizide yaşadıkları yakınlaşmayı, aşka bakış açılarını ve gelecek planlarını anlattı.

- Oturmuş bir diziye adapte olmak zorluk yaşattı mı?
Sinan Tuzcu:
Hayır. İşini seven ve iyi yapan bir ekiple çalışıyoruz. Bir çoğuyla daha önce çalıştım. Oyuncunun sete ilk gün ya da sonradan dahil olmasının yaşayacağı sorunlara bir etkisi olacağına inanmıyorum.

Ahu Yağtu: Ekiple setin ilk gününden itibaren çok iyi anlaştık ve öyle devam ediyor. Birbirlerini iyi tanıyan ve sorunsuz bir ekibe dahil olduğum için şanslıyım.

- Dizide nasıl rollerdesiniz?
S.T:
Hakan, genç yaşta evlendiği, üniversiteden beri sevgilisi olan karısını kaybediyor ve kızı ile bir başlarına kalıyorlar. Eşinin kaybı ve bu kayıptan dolayı kızının yaşadığı sorunlarla Amerika'da uzun süre bocalayınca, Türkiye'ye dönme kararı alıyor.

A.Y: Ben dizide Pelin karakterini oynuyorum. Pelin açık, kendine güvenen ve çok rahat, hesapsızca hareket eden ve enerjisi yüksek bir karakter.

KENDİME SINIR KOYMAM
- Canlandırdığınız karakterlere benzer yönleriniz var mı?
S.T:
Hakan'ın ailesine verdiği önem, inatçı kişiliği ve dostlarının her daim yanında oluşu benimle benzer yanlarım olduğunu söyleyebilirim.

A.Y: Ben de özel hayatımda Pelin gibi açıklık ve özgüven yönleri olan biriyim.

- Pelin'le Hakan'ın aradığı gibi bir aşk bulduğu söylenebilir mi?
S.T:
İkisi de yurtdışında eğitim görmüş, sosyo-kültürel alanları ortak olan karakterler. Birbirlerinin dilinden anlıyorlar diyebiliriz. İlişkiyi yaşamaları kolay olmuyor. Bence birbirlerine yakışıyorlar.

A.Y: Özellikle Pelin öyle bir aşk acısı yaşamış ki bir daha aşkı yaşayabileceğine dair hiç ihtimal vermiyor. Bu durum onun hayat enerjisini geri getirecek sanıyorum. Sinan ile bu rolde iyi bir ikili olduk diye düşünüyorum.

- Peki siz aşkı nasıl yaşar ve tanımlarsınız?
S.T:
Aslında nasıl yaşadığım ortada. 5 yıldır Dolunay Soysert ile mutlu bir evlilik yaşıyorum. Aşk'ın tanımı olmaz ki... Tanımsız, tutarsız, sınırsız yaşanır aşk. En azından ben öyle yaşıyorum.

A.Y: Aşkı bir kalıba veya şekle sokamıyorum. Duruma ve kişiye göre değişir.

- Rol gereği sınırlarınızı ne kadar zorlarsınız?
A.Y:
Oyunculuk anlamında kendime sınırlar koymuyorum. İşimde ve günlük hayatımda da 'asla'lara pek yer vermemeye çalışıyorum. Beni zorlayacak roller arasında ihtiyarlara zulüm eden veya çocuklara işkence yapan karakterleri canlandırmak yıpratıcı olurdu sanırım.
CANLI YAYIN