Filmle gençliğimize bir selam çaktık!

GİRİŞ TARİHİ:  21.03.2011, 10:49 GÜNCELLEME TARİHİ:  21 Mart 2011 Pazartesi, 10:52

Özel radyolar, 90'lı yılların başında yeni yeni açılmaya başlamıştı. Radyo dinleme alışkanlığı tepe noktasına ulaşmıştı.

Özel radyolar, 90'lı yılların başında yeni yeni açılmaya başlamıştı. Radyo dinleme alışkanlığı tepe noktasına ulaşmıştı. O zamanların fenomeni ise 'Kaybedenler Kulübü' adındaki radyo programıydı. Dönemin en 'underground' işlerinden biri olan bu programın yıldızları, Kadıköy'de Trip adlı barı işleten Mete Avunduk ve Altıkırkbeş Yayınları'nın sahibi Kaan Çaydamlı'ydı. İkilinin sıra dışı diyalogları bir süre sonra onlara inanılmaz bir popülerlik getirdi ve program yedi yıl boyunca sürdü. Efsane mertebesindeki 'Kaybedenler Kulübü'ne yıllar sonra hayat veren ise yönetmen koltuğunda oturan Tolga Örnek oldu. Başrolerini Nejat İşler (Kaan), Yiğit Özşener (Mete), Ahu Türkpençe (Zeynep) ve Rıza Kocaoğlu'nun (Murat) paylaştığı filmi 25 Mart'tan itibaren izleyebileceğiz. Film ekibi Yeni Aktüel'den Sebla Koçan ve Emre Ünsallı'ya konuştu.

TEZGAHTA KİTAP SATTIM
90'larda neler yapıyordunuz?
NEJAT İŞLER: Ben programın dinleyicisiydim. O dönem 'Şehnaz Tango' diye bir dizi yapıyordum, orada rock'çı bir çocuğu oynuyordum. Teşvikiye'de tezgahım vardı, kitap satıyordum. Kemancı'ya gidiyordum. Sokaktaydım yani...
RIZA KOCAOĞLU: Ben İzmir'deydim. Kent FM dinleyemiyordum çünkü radyo sadece İstanbul'da çekiyordu. Ama Altıkırkbeş Yayınları'ndan çıkan kitapları okuyordum.
YİĞİT ÖZŞENER: Üniversite öğrencisiydim. Yıldız Teknik'te, elektronik bölümünde okuyordum.
Hikayedeki karakterinizi anlatır mısınız?
N.İ: Kaan, 'Kaybedenler Kulübü'nün kaptanı. Zeynep'le aralarında öyle bir ilişki var mı bilmiyorum… Ama temiz bir aşk var aralarında.
Sonra ne oluyor?
N.İ: Zeynep başka bir dünyaya ait. Ama hikâyede birbirlerine âşık oluyorlar. Kaan'ın seçimi belli, Zeynep hayatıyla ilgili başka bir seçim yapıyor.
Hikayede Zeynep karakteri nerede konumlanıyor?
AHU TÜRKPENÇE: Kaan ve Mete daha uç noktadalar, farklı bir kitleyi temsil ediyorlar. Barda tanışıyoruz biz Kaan'la. Zeynep sabah işine giden, akşam evine gelen, üniversitesini bitirmiş ve hayatına o standart çizgi içinde devam eden ama bir yandan da açık görüşlü olmaya çalışan, uç denilebilecek şeylere adım atmaya heveslenen ama onu da yapamayan bir kadın… Daha sıradan yani.

GÖNÜLLÜ KAYBEDENLERDİ
Buradaki 'kaybedenler' aslında belki de sistemin dışında duran ve bundan zevk alan insanlar mı? Y.Ö: Karşındakinin fikrine eşit mesafede durabilmek olarak algılıyorum adamların hayat felsefesini. "Biz sadece birbirinin muhabbetinden hoşlanan iki insanız" diyorlar. Onlar 'gönüllü' kaybedenler...
A.T.: Kendi içlerinde 'kaybeden' olarak görmüyorlar kendilerini.
Size neler hissettirdi 'Kaybedenler Kulübü'?
N.İ.: Ben gençliğime selam çaktım. Başkası oynasa kavga ederdim, onu söyleyeyim. İyi ki bana geldi teklif.
Nasıldı size göre o yıllar?
N.İ.: Rahmetli Tombul, gözümüze kalemi soka soka konuşuyordu. Kadınlar da ekonomik özgürlüklerine kavuşmuşlardı ve ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Güzel günlerdi…
CANLI YAYIN