Yeni sezonda yokum

GİRİŞ TARİHİ:  20.06.2011, 10:07 GÜNCELLEME TARİHİ:  20 Haziran 2011 Pazartesi, 10:08

Senaryosuyla izleyiciyi ters köşeye yatıran ve bugün sona erecek olan 'Ezel'in baş kahramanı Kenan İmirzalıoğlu, "Yeni sezonda dizilerde olmayacağım ama sinemaya ara vermek istemiyorum" dedi ve ekledi: İki yıldır ruhen ve bedenen çok yoruldum. Oyuncu gibi yaşayamadım. Tiyatroya, sinemaya gidemedim. Kısa bir molayla yenileneceğim

Senaryosuyla izleyiciyi ters köşeye yatıran ve bugün sona erecek olan 'Ezel'in baş kahramanı Kenan İmirzalıoğlu, "Yeni sezonda dizilerde olmayacağım ama sinemaya ara vermek istemiyorum" dedi ve ekledi: İki yıldır ruhen ve bedenen çok yoruldum. Oyuncu gibi yaşayamadım. Tiyatroya, sinemaya gidemedim. Kısa bir molayla yenileneceğim.
Türkiye'nin en yetenekli oyuncuları arasına ismini yazdırmayı başaran Kenan İmirzalıoğlu; iki yıldır oynadığı ve bugün sona erecek olan 'Ezel' dizisinin oyunculuğunu çok geliştirdiği belirtiyor.
Dizinin finalinin çekildiği Şile'de buluştuğumuz oyuncu; dizinin son bölümüyle ilgili ser verip sır vermiyor. 'Ezel' gibi bir projenin yeniden gelmesinin zor olduğunu söyleyen İmirzalıoğlu; "10 yıl matematik okudum ama Ezel'in matematiğini çözemedim" diyor.

İki senedir devam eden 'Ezel' bugün bitiyor.Neler hissediyorsunuz?

İki yıldır durmadan, çok yoğun bir şekilde çalıştık.Dizi başladığı günden bu yana; "Neden ruhumuz bu kadar yorgun?" diye düşünüyorum. Cevabı aslında belli; çünkü büyük olayların içindeydik. Benim, özellikle de geçen sene, iki kişiyi aynı anda canladırdığım zamanlar oldu. Karakterin içi 'Ömer', dışı 'Ezel'di. İkisini dengede tutmak gerekiyordu. 'Ömer'i tanıyan arkadaşlarının karşısında 'Ezel' gibi durup fakat 'Ömer'in duygularını yaşamak zordu ve büyük bir sınavdı. Fakat bu sınavın sonuna geldik.

Dizinin bitmesi hayatınızda nasıl bir boşluk yaratacak?

Geçen hafta, işi yetiştirme telaşımız vardı ama setin son iki günü üzerime çöktü. İki yıldır bu ekiple çalışıyorum, artık aynı ekiple, aynı mesaiyi yaşayamayacağız. Burada çalışan arkadaşlarla, kadro bozulmadan yeniden buluşmamız çok zor. O yüzden birçoğuyla bu sohbetleri yapamayacağım. Bugünleri çok özleyeceğiz, bugünleri keyifli anacağız. Dizinin bitmesi elbette hayatımızda bir boşluk yaratacak ama o boşluk, başka projelerle dolacak. "

TÜRKİYE İÇİN ERKEN Mİ?" DEDİM
'Ezel'in senaryosunu ilk okuduğunuzda neler düşünmüştünüz?

Öncelikle senaryosunun farklı olması beni etkilemişti. Daha önce Türk televizyonlarında yapılan işlere hiç benzemiyordu. Ben sadece şunu düşündüm; "Bu zamana kadar yaptığımız tüm işlerin yayından kalkma ihtimali var. Benimki de kaldırılacaksa, böyle bir işte kaldırılsın."Artık diziler belli konular üzerinde dönmeye başladı. Ben farklı bir proje istiyordum. Kafamdaki tek soru şuydu; "Böyle bir hikaye; Türkiye için henüz erken mi?" Çünkü insanlar haklı olarak, akşam evlerine geldiklerinde, kafalarını yoracak birşeyler seyretmek istemiyorlar. Bütün günün stresi üzerilerindeyken, kendilerini yormayacak şeyler izlemek istiyor. O anlamda da gerçekten seyircinin rahatça izleyeceği diziler de var. Ama 'Ezel' biraz daha farklıydı. İşin sırrı; seyirciyi biraz da yormasındaydı. Ama halkımız benim beklediğimden daha iyi bir cevap verdi; dizi ciddi şekilde izlendi.

KENDİ İÇİNDE BİR GERÇEKLİĞİ VARDI
'Ezel'in bu entrikalarla dolu olan senaryosunda, seyirci gerçekliği nerede buldu peki?

Dizinin kendi dünyasında bir gerçekliği vardı. Gerçek hayatta dizideki gibi insanlar var mıdır, bunu bilmiyorum. Ama bunu sorgulamanın bir anlamı da yok bence! Sinemada veya televizyonda yapılan bir işin, esas olarak kendi içerisinde bir gerçekliği vardır. Onun, bire bir hayattaki karşılığını aramazsınız. Bir adama Süpermen diyorsanız, o adamın tek eliyle arabaları kaldırıp dünyayı kurtardığına da inanırsınız! Bizde de mesela 'Ramiz Dayı' vardı. Onun her şeyi mükemmel şekilde organize ettiğine inanıyorduk. Çünkü o 'Dayı'ydı. Yani ondaki potansiyeli ispatladıktan sonra seyirci onun her şeyi yapabileceğine inanıyordu. Bu 'Ezel karakteri için de geçerli. İnsanlar 'Ezel'in başına ne gelirse gelsin, bir şekilde o sorunu çözebileceğine inanıyorlardı.

NİYE BENİ SATTILAR?
Sizce 'Ezel' onu arkasından vuran arkadaşlarını gerçekten sevdi mi?

'Ezel'in en büyük sorunu şuydu; 'Eyşan' en büyük aşkıydı. 'Ali' ve 'Cengiz' en iyi dostlarıydı. "Ne oldu da bana bunu yaptılar?" diyordu. Niye yaptılar, beni niye sattılar? Sadece para için mi? Ancak gördüğünüz gibi hiçbir zaman da dostlarından vazgeçmedi.

Yeni sezonda sizi ekranda görecek miyiz?

Hayır, göremeyeceksiniz. Ben bugüne kadar hep başrol oynadım. Başrol oyuncularının işi gerçekten çok zordur. Hemen hemen her gün, bütün teknik ekiple birlikte sete geliyorsunuz ve işi onlarla birlikte bitiriyorsunuz. Bu tabii ki çok yorucu oluyor. Bu yüzden arka arkaya iş yapmayı çok yıpratıcı buluyorum.
İki yıl bir dizide başrol oynuyorsanız, kendinizi hem ruhsal olarak, hem entellektüel açıdan beslemeyi unutuyorsunuz. Oyuncu gibi yaşamıyorsunuz. Mesela ben birçok tiyatro oyununu izleyemedim, sinemaya gidemedim. Birçok konseri takip edemedim. Sanatsal açıdan bütün bağlarımız kopuyor. Daha önce cebinizde ne varsa onu harcıyorsunuz. Bu kısa molalar benim yenilenmemi sağlıyor.



CANLI YAYIN