Aşkta politik olmak şart!

GİRİŞ TARİHİ:  03.02.2012, 11:06 GÜNCELLEME TARİHİ:  03 Şubat 2012 Cuma, 11:07

atv'de yayınlanan 'Hayat Devam Ediyor' dizisinde 'Siraç'ı canlandıran 27 yaşındaki Onur Tuna; genç kızların son gözdelerinden...

27 yaşındaki oyuncu "Bu işte yeniyim, öğrenecek çok şey var. Ama Cannes'da yürümek gibi bir derdim yok" dedi ve aşk hayatıyla ilgili konuştu: Kadın-erkek ilişkisi bir tür sanat. Her konuda olduğu gibi aşkta da politik olmak şart! Ben de tepkilerimi frenlemeye çalışırım!
Mahsun Kırmızıgül'ün senaryosunu yazdığı ve genel yönetmenliğini üstlendiği, atv'de yayınlanan 'Hayat Devam Ediyor' dizisinde 'Siraç'ı canlandıran 27 yaşındaki Onur Tuna; genç kızların son gözdelerinden... Tuna; diziyi, rolünü, özel hayatını ve kadınerkek ilişkileri hakkındaki düşüncelerini Marie Claire dergisinden Arzum Uzun'a anlattı.

SİSTEME KARŞIYIM!
Kimsiniz, nerelisiniz ve neden herkes sizden söz ediyor?
1985 Çanakkale doğumluyum. 9 Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü'nü kazanınca İzmir'e taşındım. Uzun yıllar basketbol oynadım. 10 yıldır gitar çalıyorum; 70 şarkım var. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde eğitim aldım. Ailenin yaramaz çocuğuydum; sisteme aykırıyım. Okula konsantre olamazdım.
Yine de zeki bir öğrenciymişsiniz...
Aptal değildim, derslerim iyiydi. Yaramazdım ama serserilik boyutunda değildi. Ekonomik kaygılar ve yetersizlik yüzünden müfredat bir hayat yaşıyoruz. Ortaokul, lise, sınavlar, üniversite... Sonra üniversitenin son iki yılında kendine göre bir kız bul, askere gitmeden yüzük tak, maddi birikim yap ve evlen... Bu nakille büyümektir. Akılla büyümekse, istediğin insan olmaktır.

AYNI OLMAK ZORUNDA DEĞİLİZ
Dayatılmış hayat standartlarına karşısınız, öyle değil mi?
Bazı adamlar 22 yaşında üniversiteyi bitirir, bir kadınla evlenir. O kadın, hayatlarında çok büyük yaralar açabilir. Çünkü elle tutulamayan konularda kendini geliştirmemiştir.
Kadın-erkek ilişkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Mesela politik misiniz?
Sosyal hayatta barınmanın bazı kuralları var. İnsanlar bu kuralları yetişkinlik olarak adlandırıyor. Bana sorarsan yetişkinlik; dünyada dönen çarkları izleyip sindirdikten sonra, kendine bir yer edinip, rengini göstermeden kendini koruma sanatıdır. Buna politiklik denilirse, evet aşkta da, her konuda politik olmak zorundayız.
Tepkilerinizi mi frenliyorsunuz, karşınızdakini idare mi ediyorsunuz?
Tepkilerimi frenliyorum. Karşımdaki kadına düşüncelerimi ifade ederim, sonra cevabını beklerim. Tek bilmek istediğim ne düşündüğüdür; benimle aynı şeyi düşünmek zorunda değil! Kadın- erkek ilişkileri bir tür sanat bence!

FLÖRTÇÜ SAYILMAM
Mutlu bir ailede yetişen erkeklerin, kadınları da mutlu ettiklerini ama ilişkilerinde üzülen taraf olduklarını düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Doğru. Ben de mutlu bir ailede büyüdüm ve ilişkilerimde daha çok üzülen taraf oldum hep. Herkesi mutlu etmeye çalışırken mutsuz oluyorum yani.
O zaman aldatılan ya da terk edilen taraf da siz oluyorsunuzdur?
Aldatılıyorsam bilmiyorum. Terk edildiğim oldu ama daha çok terk ediyorum galiba!
Bir kadını neden terk edersiniz?
Ben karşımdaki insanı düşünüp mutluluğu için kafa yoruyorsam, onun da aynı performansı sergilemesi gerekir. Çok konuşan ve yaşam alanıma tecavüz eden kadınlara tahammül edemem. Örneğin sabahları uyandığımda sessiz şekilde 20 dakika duvara bakma seansım var. O anda bir şey konuşulsun istemem, uyandığımda bana sarılmasından hoşlanmam. Bunlara saygı duyulmaması, ilişkinin sonunu hazırlar.
Sevgiliniz var mı?
Yakın bir zaman önce ayrıldık.
Flörtçü müsünüz?
Pek flörtçü sayılmam. Gidip tanışan ben olmam asla! Orta yolda buluşacağım insanları seçerim genellikle...
BEN DE 'SİRAÇ' GİBİ KISKANÇ BİRİYİM!
'Siraç'; yardımsever, duygusal, dürüst. Sert yapısının altında; karşısındaki kadınla nasıl konuşacağını bilemeyen, sevimli biri... Gücünün yettiğince çevresindeki herkesi sahiplenmeye çalışıyor. Bu özelliklerini seviyorum. Doğulu olması, onunla benzer yönlerimiz olmadığını göstermez. Ben de kıskanç biriyim ve bunu törpülemek için uğraşıyorum.

BU İLGİ EGOMU ŞİŞİRMİYOR!
Dizinin ilk bölümünden sonra yüzlerce mesaj geldi. Yıllardır görüşmediğim, selamlaşmadığım, hatta benden hoşlanmayan insanlar bile internetten mesaj attı. Tanınmaya başladığımı gerçekten hissettiğim ilk an, o an oldu. Dışarıya çıktığımda beni tanıyorlar, ilgi gösteriyorlar. Bu ilgi egomu şişirmiyor çünkü iş yapıyoruz.
Sabah evden çıkıp ertesi sabaha kadar çalışan biriyim. İnsanların tepkileriyle ya akşam yemek yemeye çıktığımda ya da sete geldiklerinde karşılaşıyorum; bu da beni yormuyor. Şu ana kadar, çok yeni olmama rağmen hiçbir olumsuz tepkiyle karşılaşmadım.
Hayatımda bir değişiklik yok; evimdeyim, arkadaşlarımlayım, aynı şeyleri yapıyor, aynı şeyleri yiyorum. Toplu taşıma araçlarını kullanıyorum.

ROCK MÜZİK DİNLERİM
Orta ikiden beri rock müzik dinliyorum. O zamanlar para biriktirip Metallica, Iron Maiden, Nirvana gibi sevdiğim grupların fotoğraflarını tişörtlerime bastırırdım. İleride piyasanın ne hale geleceğini bilemiyorum ama müzik hep hayatımda olacak. Çok şarkım var; eleme yapıp sunmak istediklerimi belirlemem lazım.

KENDİMİ EKRANDA İZLERKEN ÇOK RAHATSIZ OLURUM
'Hayat Devam Ediyor'un çok iyi bir proje olduğunu düşünüyorum. Büyük ustalarla çalışıyorum. Onları olabildiğince izliyorum; hepsinin kendine has metotları var. Her bölümü izleyip etüt ediyorum. Bu işte çok yeniyim, öğrenecek çok şeyim var. Kendimi TV'de izlerken, daha iyisini yapabileceğimi bildiğim için rahatsız oluyorum. Hedefim kendimi geliştirmek! Ama Hollywood'da bir yapımda rol almak ya da Cannes'da yürümek gibi dertlerim yok!
CANLI YAYIN