"Aşık Olduğumu Söylemesem Aklım Gider!"

GİRİŞ TARİHİ:  16.11.2012, 14:30

Alev Alev dizisinde sorunlu, genç bir kızı canlandıran oyuncu Hande Soral: Birine aşık olduğum zaman gider söylerim... Bir şey yaşamak için değil. "Ben sana aşık oldum" diyebilirim. Çünkü onu demezsem kendi akıl sağlığımı kaybedebilirim...

Tolga Çevik'in 'Komedi Dükkanı' adlı oyununda sahneye çıktıktan sonra üne kavuşan Hande Soral; şimdilerde atv'nin beğeniyle izlenen dizisi 'Alev Alev'de 'Ümran' karakteri ile ekranlara konuk oluyor. Güzel oyuncu; 'Komedi Dükkanı'nda ilk kez sahneye çıkışından mutluluğun formülüne her şeyi Touch İstanbul dergisinden Ümit Buget'e anlattı:

PSİKOLOG OLABİLİRDİM
'Komedi Dükkanı'nda iyi ki o sahneye çıkmışım. 'Orada sahneye çıkmasaydım şimdi nerede olurdum?' diye düşünüyorum. O kadar çok istedim ki şimdi bulunduğum yerde olmayı... Orada sahneye çıkmasaydım; ya şu anda yurt dışında eğitimimi tamamlıyor olurdum ya da tamamlamış burada psikolog olarak çalışıyordum ama hep içimde oyunculuğa dair bir şey kalırdı.

HAYATIN FORMÜLÜ VAR
Bilgisayar oyunlarında oyunu daha çabuk ve kolay bitirmek için kullanılan hileler var; bana göre hayatta da mutluluğun bir formülü var. Bunlar herkes için değişen hileler. Hayat; ne için yaşamak istediğine karar verirsen çok daha kolaylaşıyor. Şu an burada bulunmaktan mutlu değilsem bunu da söylemeyi bilmek zorundayım. Formül, bu. Hayatta hiçbir şey için zorunluluklarımız yok, sadece tercihlerimiz var.

MAHALLEDE BÜYÜDÜM
Bence hâlâ mahalle ortamının yaşandığı yerler var. Çocuğumu bir sitede büyütmektense Kuzguncuk'ta, bahçeli bir evde büyütmeyi tercih ederim. Ben de mahallede büyüdüm ve buraya geldiğimde de ilk oturduğum semt Kurtuluş'tu. Orada manavım belliydi, kasabım belliydi. Hepimiz birbirimizi tanıyorduk.

400 YILLIK BİNADAYIM
Günümüzde binalar yukarı doğru büyüyor ama ben 400 yıllık bir binada oturuyorum... Daha önce Cenevizliler oturmuş. 'Burada kimler oturmuş, bu duvarları kimler ellemiş' diye hissediyorsunuz. Çok güzel bir şey bu.

PAZARLAMA ARACI
Sosyal medya, yeni çağın gerekliliği. İnsanın kendini her türlü ifade edebilmesi için çok güzel bir mecra. İnsanları tanımak için de öyle ama diğer yandan da o kadar da gerçek değil. Bir tweet okudum; 'Hiçbir insan kimlik fotoğrafındaki kadar çirkin, Facebook'taki kadar güzel, Twitter'daki kadar gerçek değil' gibi bir şey. Evet, aslında çok da sahici gelmiyor bazen ama doğru kullanıldığı zaman hem çok iyi bir pazarlama aracı, hem de dünyayı takip etme aracı diye düşünüyorum.

TWITTER'LA TANIYORUM
Twitter sayesinde insanları tanıyorum. Zeki Müren de bizi görüyor artık! Twitter'dan takip edip insanların fikirlerini öğrenebiliyoruz. O insanlar zaman içinde başka türlü de iletişime geçiyor. Mektup gönderiyorlar, hediye gönderiyorlar. Yani tanımak için zaman ayırırsanız tanıyorsunuz aslında.

EN ÖNEMLİSİ RUHTUR

İnsanların hiçbir zaman fiziksel özellikleriyle ilgilenmedim. Bugün örneğin 'Aslı gözlük takmış mı?' diye sorsanız söyleyemem. Bu onu tanımadığımdan ya da yüzüne bakmadığımdan değil. Ben bu tarz ayrıntılarla ilgilenmiyorum. Birinin hangi marka telefon kullandığıyla, nerede yaşadığıyla hiç ilgilenmiyorum. Gerçekten ruh önemli benim için.

KASLI OLSUN!
Biri bana "Şu yakışıklı mı?" diye sorduğunda; 'Nasıldı, gözleri ne renkti?' diye düşünürüm. Hiç benim tarzım değil ama etrafımdaki insanlardan fark ettiğim de şu; 'Sevgilim kaslı olsun!' Arkadaşım, tabağa konup yenmiyor ya bu!

KARŞIDAN BEKLEMEM
Birine aşık olduğum zaman gider söylerim. Üstelik karşı taraftan bir şey beklemeden söylerim bunu, bir şey yaşamak için değil. "Ben sana aşık oldum" diyebilirim. Çünkü onu demezsem kendi akıl sağlığımı kaybedebilirim.

PLANLARIM KISA VADELİ
Mesleki anlamda kısa vadeli planlar yapıyorum. Ekranda kendimi, benmiş gibi seyretmezsem rahat ediyorum. Fatih Akın filminde oynamak istiyorum! O kadar değerli ve önemli insanlar var ki, hayatım ve sağlığım bana yardım ettiği müddetçe o ustaların hepsiyle çalışmak isterim ama bunu bir hayal ya da bir hedefmiş gibi koymuyorum. İstiyorum, isteyince olur.

HAYAT SANATI TAKLİT EDİYOR"
Hayat, sanatı taklit eder. Kapalı kapılar ardında neler yaşanıyor hiçbirimiz bilmiyoruz. Ya da bilenler yazıyor, biz onları oynuyoruz ama sanat, hayat kadar gerçek olamayabiliyor bazen. Gümbür gümbür şeyler de yaşanabiliyor! Onların bir kısmı sanat olabiliyor."

'ÜMRAN'IN İÇİNDE BAŞKA BİRİ YAŞIYOR
Hande Soral; 'Alev Alev'de canlandırdığı 'Ümran' karakterinden şöyle bahsediyor: "Onunla uğraşmayı çok seviyorum. 'Ümran' değişik biri, ben de yeni yeni tanıyorum. O nedenle hakkında çok az şey anlatabilirim. Bir travması var; annesiyle babasını trafik kazasında kaybetmiş. O yüzden zor bir hayat yaşıyor. Maddi bir zorluğu yok ama ruhsal problemleri var. İstediği olmadığında intihara kalkışan biri. Öfkelendiğinde gözü hiçbir şey görmüyor. İçinde başka biri yaşıyor gibi."

YOGA YAPMAYI ÇOK İSTİYORUM
Yoga yapmayı çok istiyorum ama bir türlü kurulu düzene geçemedim diziden dolayı, spor yapıyorum. Rahatlamaktan anladığım şey; spor yapmak. Spor yapmak bende acayip bir endorfin salgılatıyor, herkeste de öyle galiba!
Uzakdoğu mutfağını çok severim. Bir de soyasız suşi yiyebileceğimi öğrendim diyette. Bu benim için büyük bir nimet.


İSTANBUL SEVGİLİ GİBİ, UZAK KALINCA ÖZLÜYORUM
İstanbul'u seviyorum çünkü birçok şeyde ilk benim için. Uğruna o kadar güzel şiirler yazılmış ki benim söylediğim laf çok çelimsiz kalacak! İstanbul'u seviyorum, çünküsü yok. Sevgili gibi İstanbul, uzak kalınca özleniyor.
Boğaz Köprüsü'nün fotoğrafını çekmek isterdim ama tercihim terasımdan İstanbul'u çekmek olurdu. Çünkü hem köprüyü, hem Galata Kulesi'ni, hem de Kız Kulesi'ni görüyor.


İSTANBUL ÇOK BÜYÜK
"İstanbul sen mi büyüksün ben mi?" diye, sormuştu ya biri; İstanbul "Ben büyüğüm! Bana iyi bakın sahip çıkın, Fatih burayı kolay almadı' derdi! Bence hepimizi yutabilecek kadar büyük!
Beş senedir doğum günümü de kutladığım, Tünel'deki Akbabalı Meyhane'ye sık giderim. Onun dışında Teşvikiye House Cafe'ye çok sık gidiyorum. Ben biraz sahiplenmeyi seviyorum gittiğim yeri, rahat hissetmeyi seviyorum. Keşfetmeyi de severim ama hemen bir yere gitmek istiyorsam eğer rahat ettiğim yere gitmeyi tercih ederim. Elli Bistro var. O da arkadaşımız, Nevizade'de. Sahilde oturmayı seviyorum, çay bahçelerini seviyorum. Emirgan'ı seviyorum. İstanbul'u çok seviyorum.

CANLI YAYIN