"Kötümser ve Gerçekçi Bir Yapım Vardır."

GİRİŞ TARİHİ:  19.11.2012, 10:26 GÜNCELLEME TARİHİ:  20 Kasım 2012 Salı, 14:41

Karadayı'da rol alan Melike İpek Yalova "Çok sevdiğim insanlarla ilgili kayg��lı, gergin olabiliyorum. Bu okuduğum bölümle de alakalı olabilir çünkü realist ve pesimist olmayı öğretiyor" diyor...

Melike İpek Yalova; eski bakanlardan Yüksel Yalova'nın tek çocuğu. Şimdilerde atv'de yayınlanan 'Karadayı' dizisinde 'Mahir'in nişanlısı 'Ayten'i canladıran Yalova, uluslararası ilişkiler üzerine eğitim almış. Oyunculuğa tesadüfen başlayan Yalova; Yeni Aktüel dergisinden Neslihan Perker'e konuştu.

Artık ünlüsünüz... Hayatınızda ne değişti?
Daha az sosyalleşebiliyorum, fazla dışarı çıkmıyorum. Bazı insanlar vardır hem çok çalışırlar, hem de güzel gezerler; ben onlardan değilim. Ya dinleneceğim, ya da çalışacağım.
Ünlü olmayı ister miydiniz çocukken?
Ben şuna inanıyorum; neyi çok iyi yapıyorsanız onunla ünlü olursunuz. Elbette ki oyunculuk gibi işlerde daha çabuk üne kavuşuyorsunuz ama bir şeyi çok iyi yapan eninde sonunda tanınır. Şöhret benim için birinci unsur değil.
Nasıl bir süreçti tek çocuk olarak büyümek?
Çok yakın iki arkadaşımla birlikte büyüdüm, tek çocuk gibi hissetmeyelim diye ailelerimiz büyük çaba harcadı. Dolayısıyla pek de bilmiyorum tek çocuk olmak nasıl bir şey.

EKRANDA ŞANS ÖNEMLİ
Annenize mi, yoksa babanıza mı benziyorsunuz?
İkisinde de benziyorum, küçükken babama daha çok benziyordum.
Çocukken oyuncu olmayı hayal eder miydiniz?
Hayır, ben buna cesaret etmezdim aklıma da gelmezdi. Sektör, son 10 seneden beri her çalışanın emeğinin karşılığını verebilecek kıvama geldi. Çocukluğumdan itibaren siyaset görerek büyüdüm, üniversitede de uluslararası ilişkiler okudum. Bu anlamda asla bir baskı olmadı üstümde ama başka bir şansım yokmuş da bu çok doğalmış gibi hissettim. O dönemde "Oyunculuk yapmaya çalışacağım" demezdim.
Oyunculuk konusunda şanslı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Ekrandaki işlerde şans çok önemli bir faktör. Akıllı, güzel biri olabilirsiniz ve bu işi yapmayı çok istersiniz ama olmayabilir. Bu bir kumar ve ben de durduk yere oynamaya kalkmazdım bu kumarı. Benim şansım, çok iyi bir projeden teklif geldi ilk başta. Hep yapacağım bu işi diye tutturmadım.
Siyasetle oyunculuk birbirine benziyor mu?
Siyaset de, oyunculuk da bireyleri bire bir etkileyen meslekler... Siyasette bir karar alındığında, toplumun her kesimi ayrım olmaksızın bundan etkilenir. Oyunculukta da gerçek hayatta olan en gerçek şeyleri kurgulanmış haliyle yansıtıyorsunuz. Siyasette de, oyunculukta da ağzınızdan çıkan bir kelime birçok şeyi etkileyebilir. Ya da yaptığınız bir hamle kötüyü düzeltip iyiyi mahvedebilir. Her iki meslekte de gerçek olmak çok önemli. Bir siyasetçi çok gerçekse, rol yapmıyorsa, başarılır olur.

HAYAL KURMAK GÜZEL
Rahat mısınız, yoksa kaygılı mı?
Bu duruma göre değişir... Çok sevdiğim insanlarla ilgili kaygılı, gergin olabiliyorum. Bu okuduğum bölümle de ilgili olabilir; realist ve pesimist olmayı öğretiyor eğitim aldığım alan. Ben en kötüsünü düşüneyim ki, ona göre alternatifle devam edebileyim düşünce sistemindeyim.
Çok hayalperest değilsiniz galiba?
Hayal kurmak güzel, karşı değilim ama ben şuna inanıyorum; insan sağlıklıysa, sevdikleri yanındaysa oturup da "Şuyum olsun, buyum olsun" diye söylenmemeli. Elindekilere değer vermeli. Sağlığın gitmesine ve ölüme çare yok, geri kalan her şeye çare vardır.

Mütevazı bir yapı bu aslında...
Machiavelli en doğrusunu söylemiş diye düşünüyorum, "İnsan her şeye nankörlük göstermeye meyilli" diyerek... Hayatın adil olmasını bekleriz ama eğer bir farklılık istiyorsa biraz da kendi düşünce yapısına bakmalı insan.

DİPLOMAT OLSAYDIM KOVULURDUM

Uluslararası ilişkiler eğitimi almış birisi olarak iyi bir diplomat olur muydunuz?
Bir yere kadar belki... Ben, belli başlı milliyetçi duyguları gelişmiş bir insanım. Yurt dışında eğitim gördüğüm dönemde bu daha da belirginleşti. Farklı bir ülkeye gittiğinizde anlıyorsunuz ki orada yaşayan insanlar; çoğu şeyden bihaber ve öğrenme zorunluluğu da hissetmiyor. Diplomat olmak için sinirlerinizi kontrol etmeniz gerekir, ben diplomat olarak görev yapsaydım beşinci gün kovulabilirdim.
Peki neden?
Kendimle ilgili kişisel mevzuları alttan alırım ama ülkemizin hak etmediği bir şey görünce iyi olmayabilirdim. Fransa'ya gitmem söz konusu olmuştu. Sözde Ermeni soykırımını inkar ettiğim takdirde para ve hapis cezası gündeme gelmişti. Babam "Seni bir kere hapisten çıkarırım ama ikinci kez bilmiyorum" diye beni uyarmıştı.

'AYTEN'İN İSTEĞi ÜNLÜ BİRİ OLMAK
'Karadayı'da canlandırdığınız 'Ayten'i bir de sizden dinleyelim.
'Ayten', kötü niyetli olmayan biri. Kendi potansiyelini biliyor, 10 alabilecekken neden yediye razı olayım, diyor. Çocuksu tarafları var; anne babasını kaybettiği için travması mevcut. Çok gerçek bir karakter, hiç kimsenin pür iyi veya pür kötü olması söz konusu değildir. 'Ayten' de şarkı söylemek, ünlü olmak istiyor; birazcık gözü yüksekte. Benim bu karakteri sevilebilir bulmamın nedeni çok gerçek olması. Benim de çok iyi arkadaşlarım var, evlenirken içlerinden bir canavar çıkıyor. Kayınvalidesi bir şey taktığında "Çok güzel" diyor ama ardından "Bunu beğenmedim ki" yorumunu yapıyor. Kötü değiller, biliyorum; sonra pişman oluyorlar söylediklerine. Herkesin yaradılışında bu özellikler var.

ŞU ARALAR AŞKA PEK İNANMIYORUM
Kıskanç biri misiniz?
Kadın-erkek ilişkisinde kıskanç değilimdir. Benimle olan adam başka bir kızı beğendi diye o kız gibi olamam. Kıskansam, kendime zarar vereceğim. Lisedeyken çözdüm bunu, yormuyorum kendimi ama çok sevdiğim bir kız arkadaşım başka bir kız arkadaşıyla fazla vakit geçirirse kıskanabilirim veya babam annemle telefonda çok konuşup beni aramazsa kıskanırım...
Aşka inanıyor musunuz?
Pek inanmıyorum şu ara.
Niye şu ara?
O konuyla ilgili bir netliğe erişemedim. Herhalde bazı insanlar çok şanslı oluyor, birisiyle karşılaşıyorlar, bazılarında hemen olmuyor çünkü herkesin bir zamanı var.
Hayatınızdan çok fazla insanı elemek durumunda kaldınız mı?

Allah'a çok şükür hayır... Hayatıma çok fazla insan almam. En yeni arkadaşım yedi senelik, zaten 28 yaşındayım. En eskisi de 22... Küslük hiç sevmem, arkadaş olarak sevdiğiniz bir insanın kredisi fazla olmalı. Bozuk para gibi insan harcamayı sevmiyorum.

(SABAH'la Günaydın, 19.11.2012)

CANLI YAYIN