"İşte Önceliğim Hiçbir Zaman Para Olmadı."

GİRİŞ TARİHİ:  26.11.2012, 11:48 GÜNCELLEME TARİHİ:  27 Kasım 2012 Salı, 09:56

Tamer Karadağlı, ekranda sadece keyif alacağı işler yapmak istediğini söylüyor: Para için sanat yapmıyorum ama işim para da getiriyorsa ne âlâ...

atv'nin yeni yarışma programı 'Güven Bana'nın sunuculuğunu üstlenen Tamer Karadağlı, a Haber'de Şirin Sever'in hazırlayıp sunduğu 'Jurnal' programına konuk oldu. İşte Karadağlı'nın anlattıkları: şu
an işim sunuculuk
Her zaman aktör olarak anılmayı tercih ederim ama şu anda yaptığım iş sunuculuk ve bana sunucu denmesinden rahatsız değilim. Gerçi daha önce aktörlerin sunuculuk yapmasından hoşlanmadığımı söylemiştim. 'Siz hiç Clint Eastwood, Robert De Niro'nun yarışma sunduğunu gördünüz mü?' derdim, onlar da bana 'Burası Türkiye, burada işler böyle yürümüyor' diyorlardı. Demek ki doğruymuş. Bir de sadece para için çalışmıyorum. Keyif aldığım için sunuculuk yapmaya başladım.

PAY LAŞAMIYORLAR
'Güven Bana'da birbirini tanımayan iki yarışmacı ve 15 soru var. Toplam ödül 500 bin lira. Bu çok ciddi bir para. Birbirini tanımayan iki kişinin, birbirine güvenip yarışmanın sonuna kadar gitmesi olası görünmüyor. Yolun yarısında taraflardan biri düğmeye basıp paranın yarısını alma hakkına sahip. Oysa devam etseler, belki daha yüksek meblağları birlikte alacaklar ama biz paylaşmayı bilmiyoruz galiba...

KOLAY GÜVENEMEM
Yarışmacılar düğmeye basıp parayı almışsa, karşı tarafı yarı yolda bırakmış oluyor. Neden düğmeye bastıklarını sorduğumuz zaman, genelde paraya ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar. Aktör olarak insan psikolojisini gözlemlemek çok enteresan. Birbirlerine olan güvenlerini ve güvensizliklerini görüyorsunuz. Para söz konusu olduğu anda, birçok insan şekil değiştirebiliyor. Ben insanlara çok kolay güvenmeyebilirim. Genelde dostluk ilişkilerime başlarken, sıfır noktasından başlarım. Birine bir not verip geriye saymaya başlarsanız, hayal kırıklığına uğrarsınız.
para ile saygı olm az
Marlon Brando'nun bir sözü vardır; 'Para, saygınlık kazanmanın en ucuz yoludur' diye... Özellikle mesleğiniz söz konusuysa, sadece para karşılığı saygınlık kazanamazsınız. Para için sanat yaptığımı söyleyemem ama yaptığım iş para getiriyorsa ne âlâ... Önceliğim para olmadı hiç.

KARAKTER YA PIŞMALI
Oyunculara bir karakter için 'Üzerine yapıştı' derler. Biz dizi oyunculuğunda, zaten o karakter üzerimize yapışsın diye uğraşırız ki, başarılı olsun. 'Çocuklar Duymasın', Türk televizyon tarihinde yerini almış bir iş oldu. Dizi şimdilik bitti ama yine başlayabiliriz çünkü 'Çocuklar Duymasın' ne zaman başlasa iş yapar. Çok sıkıldım demiyorum, hırsım da yok.

İÇ ALKIŞIMLA İLERLERİM
İlk yönetmenlik denemem 'Süpertürk'tü. Bu filmle Türk sinemasına çağ atlatacağız gibi bir iddiamız yoktu. Eleştirilere kulağımı her zaman kapadım. Ben hep iç alkışımla ilerledim.

TAMER OLARAK ÖN EMİM YOK

Kendimle ilgili bir algı araştırması yaptırmıştım çünkü o dönem nasıl algılandığımı merak ediyordum. Sonuçta, bizim işimiz algı yönetimiyle ilgili... Çok şaşırtıcı sonuçlar çıktı. İnsanlar beni kendimi nasıl anlattığımla değil, seyrettikleri karakterlerle değerlendiriyormuş. Tamer Karadağlı olarak önemli olmadığımı, oynadığım karakterlerin önemsendiğini gördüm. Bu beni rahatsız etmedi çünkü bir aktörün başarmak istediği budur.

(SABAH'la Günaydın, 26.11.2012)

CANLI YAYIN