Kardeşlerim son bölümde, kardeşlerimin canını acıtmak için, Tolga ve Berk'in planları devam etmektedir. Tolga, ısırdığı tostunu Asiye'nin önüne koyar ve "artık yemekleri evine götürdüğünü için bu hareketi yaptığını söyler. Amacı onu okulda küçük düşürmektir. Kantinde yaşanan olaya, Kadir müdahale etmek istese de, fazla bir şey yapamaz. Kavgaya karışması durumunda, 'işinden atılma riski' vardır. Tek okuldan atılmayacak kişi, babası okulun da sahibi olan Doruk'tur. Doruk Tolga'ya haddini bildirir. Ona öyle bir yumruk atar ki, Tolga neye uğradığını şaşırır. Doruk'un bu hareketi sosyal medyada da çok takdir edildi. Doruk'un, Kadir işten atılmasın diye çabası, 'Kayınço - enişte ilişkisi' olarak nitelendirildi.
Okulun kantininde Oğulcan'a, matematik ve geometri dersi çalıştıran Ömer, bir hayli zorlanmaktadır. Oturdukları masada Aybike ve Asiye de vardır. Doruk da Asiye'nin yanına gelip oturmuştur. O esnada yan tarafta oturan, sınıfın kötü çocukları Tolga ve Berk Asiye'ye bir oyun oynamaya karar verirler. Tolga, bir ısırık aldığı tostunu, götürüp Asiye'nin önüne koyar. Doruk, koyduğu tepsiyi masadan geri almasını ister. Tolga ise, kötü bir niyeti olmadığını, Asiye'nin artık yemekleri evine götürdüğünü duyduğu için böyle bir hareket yaptığını söyler. Bu söz ortamdaki herkesi sinirlendirir. Yanlarına gelen Kadir, Tolga'yı dövmemek için kendini zor tutmaktedir. Ömer ve Oğulcan da aynı şekildedir. Tahriklere kapılmamak için zor dayanırlar. Kadir Tolga'nın yakasına yapışır ama Asiye abisine, okulda olduklarını, yanlış bir hareket yaparsa işten atılacağını hatırlatır. Tolga bunun üzerine, "İşsiz kaldığınızda da, martılar gibi çöpten beslenirsiniz artık" deyince, Doruk daha fazla dayanamaz. Tolga'ya "Eceline mi susadın piskopat manyak… Okulda kovulmayacak tek kişi benim galiba" diyerek, Tolga'nın yüzünün ortasına bir yumruk indirir. "Hava atmış gibi oldum, ama ne yapayım babamın okulu" der. Doruk'un bu hareketi ile, hem Asiye'ye hem de ilerde kayınçosu olacak Kadir'e destek çıkması, herkesi mutlu eder.
Sosyal medyada yapılan yorumlar ise şöyleydi;
"eline sağlık dorukçum bi tane de benim için vursaydın keşke"
"işte beklediğim birlik, işte beklediğim sahnelerrr senarist böyle sahneler yaz canımı ye ya şu sahnenin güzelliğine bakın"
"Zevkten dört köşe oldum şuan sana bayılıyorum Doruk Atakul"
"Kayınçosu için endişelenen doruk Atakul"
"Doruk Atakul sineye çekmiyor ve Dünya bir kaç dakikalığına güzelleşiyor"
"İşte görmek istediğimiz hareketler.. Bad Boy Doruk Atakul is the back"
"Var ya içimin yağları eridi öyle böyle değil"
"Doruk diye yazılır adam diye okunur…"
"sahne senin doruk paşaaa"
