'Destan'ın heyecanla izlenen bölümünde, Gök Saray'a esir olarak getirilen Akkız, yaşadığı tüm zorluğa rağmen Batuga ile temas edebilmenin sevincini yaşadı. Sarayın tüm gizli geçitlerine hakim olan Batuga, Akkız'ın tutulduğu zindana ulaşmanın yolunu da buldu.
Zindanda Gök Hanlığı'nın kızları ile birlikte esir tutulan Akkız kurulan oyunu anlamaya çalışırken, esirlerin başı farelerle dertteydi. Akkız farelerden kurtulmaya çalışırken duvarda bir boşluk buldu ve duvarın arkasında Batuga'nın olduğunu fark etti. Batuga, Akkız'a kızlar uyuduğunda buraya gelmesini tembihledi.
Gece çöktüğünde Akkız ve Batuga yeniden buluştu. Akkız, Çolpan Hatun'un fidye ödeyip esirleri kurtaracağını ve zindandaki son gecesi olduğunu söyleyerek Batuga'ya "Senin de son gecen olsaydı. Bizimle gel. Ananın yurduna. Tegini olduğun Dağ'a gel" dedi. Batuga bu teklif karşısında heyecanlansa da "Gelemem. Babam ölünce bu taş duvarlar kandaşlarımın üstüne yıkılacak. Taht savaşı çıkınca onları korumam lazım" cevabını vermek zorunda kaldı.
Batuga ardından çok merak ettiği annesinin obasını sordu Akkız'a. Ardından Akkız, çocukluklarındaki karşılaşmanın hayatını nasıl etkilediğini ve Çift Başlı Kurt efsanesinin nasıl doğduğunu anlattı. Akkız'ın sözleri sarayın taş duvarları arasında mahkum hayatı yaşayan Batuga'yı derinden etkiledi.
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Emir Khalilzadeh'in yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.
