Yani net bir şekilde hatırladığım iki duygum vardı. Birincisi endişe, çok endişeliydim acaba üstesinden gelebilecek miyim, diye.
İkincisi de bir yandan böyle bir tatlı bir mutluluğum vardı, sanki böyle oldu olacak eminliğindeydim. Ve o hisle onu bekliyordum. Umut yani umut da diyebiliriz ona. Olunca da öyle bir mutlulukla ama hala inanmayarak çalışmaya başlamıştım.
Onun dışında çok tatlı bir yerden böyle bir masumiyeti iyi niyeti var. İnsanlara böyle hep iyi yerden yaklaşmak istediği tarafı. O ikisini seviyorum çoğunlukla.
En çok sevdiğim, Allah sabredenlerle beraber çok seviyordum. Onu çünkü sabır olarak ben de günlük hayatımda kullanıyordum.