Olay yerinde yapılan incelemerde Çağla Tuğaltay'ın öldüğü oda dışında evde bir arbede belirtisi yoktu.
Genç kızın bağırıp yardım istememesi ayrıca kapıda da bir zorlama olmaması akıllara bu cinayeti tanıdık birinin işlediği ihtimallerini güçlendirmişti.
Olayın etkisiyle eve giren Çağla'nın babası, kimse kızını yarı çıplak görmesin diye kızının eteğini düzelttiği için olay yerindeki delillerde birbirine karışmıştı.
Abisine anneannesinin öldüğünü bu yüzden acilen gelmesi gerektiğini söylenmiş ama kardeşinin öldüğünü radyodan duyunca otobüste bir sinir krizi geçirmişti.
O dönem alt komşu ifadesinde "Çağla ayaklarını vura vura yürüdüğü için evden çıktığını ve eve geldiğini anlardım. Olay günü Çağla eve geldi. Kapı çaldı ve biriyle konuşmaya başladı. Tanıdık biri olduğunu düşündüm emindim çünkü o ses tonuyla konuşuyorlardı. Ancak ne konuştuklarını duymadım" demesi üzerine şüphelinin tanıdık biri ve erkek olduğu ihtimali üzerinde daha çok durulmuştu.
Anne Gülnur Tuğaltay, kızı Çağla'nın ölümünden 6 ay kadar önce ev telefonlarını açmaktan çekindiğini fark etmişti.
Polis daha sonradan bölgedeki genç kadınları ve çocukları taciz eden ve o dönemde kasklı sapık olarak bilinen seri tecavüzcü "Şahin Öğüt" ismi üzerinde yoğunlaşmıştı.