Selim, Meyra'nın kardeşi Harun'u korumak için mahkemede gerçeği sakladığını öğrenir. Bu gerçek ikisi arasındaki güveni yıkar.
Yine de Selim, Harun'un suçunu polise bildirmez, bu durum aşkına rağmen vicdanla verdiği bir sınav olur.
Meyra, Selim'in bu sessiz fedakârlığı karşısında sarsılır; aralarındaki bağ bitmiş görünse de duygusal gerilim yeniden alevlenir.
Harun'un vicdan azabı ve kaçışı trajik bir zincir başlatırken, Meyra kardeşiyle, Selim ise adaletle savaşır.
Her ikisi de geçmişin yükünü taşırken birbirlerinden kopamazlar aşkları bir suçun, bir yalanın ve bir affedemeyişin ortasında yaşamaya devam eder.