Single yapanlar herkesi aldatıyor

1995'te 'Senden Uzak' adlı albümüyle müzik piyasasına giriş yapan Ege, sekizinci albümüyle yeniden sevenleriyle buluştu. Kendine özgü ses rengiyle ön plana çıkan şarkıcı 'Suya Düşen Sesler' adlı albümünde kendi bestelerinin yanı sıra birer Yunan, İspanyol ve Fransız şarkıyı da Türkçe seslendirdi. "90'lı yılların müziğini özlüyorum" diyen Ege, müzik yolculuğunu, albümünü, hayranlarına olan sorumluluğunu ve hedeflerini anlattı.

TANJU OKAN HAYRANIYIM
'Bu albüm diğerlerinden farklı mı?
İlk defa dışarıdan bu kadar çok şarkı aldığım bir albüm oldu. 10 şarkının altısının bestesi, sekizinin sözleri benim ama bu albümde hep sevdiğim ve söylemek istediğim şarkılara yer verdim. Bir Yunan, bir İspanyol bir de Fransız bestesinin yanında; Sezen Aksu'nun 90'larda Sertap Erener'e verdiği 'Sevdam Ağlıyor' aldı şarkıyı seslendirdim. Besteci olarak bugüne kadar sekiz dile çevrilmiş şarkılarım var. Bu anlamda kanıtlayacağım bir şey kalmadı. İlk defa besteciliğimin dışında şarkıcı olarak da kendimi görmek istedim.

Repertuarı nasıl oluşturdunuz?
Her şey tesadüfle oldu. Albüme başlarken bir parçayı odak şarkısı olarak seçerim ve ona göre diğerlerini şekillendirim. Bunda da 'Beni Yorma' odak şarkımızdı. Diğer dokuz şarkıyı da ona göre şekillendirdik. Uzun zamandan sonra, ilk defa bu kadar sevdiğim şarkılar bir arada oldu.

Bu albümünüzde Tanju Okan'dan duyduğumuz 'Hasret' şarkısına da yer verdiniz? Nereden geliyor bu Tanju Okan sevgisi?
Tanju Okan'ın son dönemlerinde çok sık ziyaretine giderdim. Benden kendi şarkılarını okumamı isterdi. Ama kariyerine yeni başlamış biri olarak Tanju Okan şarkılarını söylemek hem zor, hem de riskliydi. Bir gün stüdyoda çalışırken şarkının sözlerini yazan Nino Varon'a, 'Hasret' şarkısını dinlettim. "Bu parça Tanju Okan'dan bu yana bu kadar güzel söylenmemişti" deyince albüme koymaya karar verdik. Aslında o olaylı bir şarkı. Çünkü albüm hazırlığı bitmek üzereyken bir ses rahatsızlığı geçirdim ve iki ay boyunca şarkı söylemem yasaklandı. Fakat bu şarkıyı bitirmemiz gerekiyordu. Hasta hasta söylemeye çalıştık. Sonra albüm gecikti, "Tekrar okuyayım" dedim ama o ilk okumadaki ruhu yansıtamadığımı gördüm ve o rahatsızken okuduğum haliyle albüme koyduk.

ÇAPKINLIK GENLERİMDE VAR
'Albümünüzde 'Selanikli' diye bir şarkı var. Bunun hikayesini öğrenebilir miyiz?
Çeyrek kan Selanikli sayılırız. Mustafa Kemal ülkenin önderi ama Selanikli bir ailenin de önderi fikriyle yola çıkıp, göç olgusunu vermeye çalıştığım bir şarkı yapmaya hazırlanırken, bu Yunan parçası geldi ve Selanikle ilgili bir şarkı yapma isteğimi bastırdım. Selanikliler çok dışa dönük, sosyal, hayatı dolu dolu yaşamayı seven insanlar. Burada da Selanikli bir çapkının hayat hikayesini anlatmaya çalıştım. Bu biraz da bizim dedelerle alakalı. Bu şarkı için "Dedemin hikayesi" diyebilirim yani. Malı mülkü bir kadın için saçmış ve başı daha büyük belaya girmesin diye Türkiye'ye göç etmişler. Öyle bir hikayesi var.

Siz de dedeniz gibi çapkın mısınız?
Genlerde var ama frenliyoruz. (gülüyor)

Neden frenliyorsunuz?
Yaşadığın hayat bir disiplin gerektirir. Belirli bir yaştan sonra daha da dikkat etmek zorundasınız. Özellikle de müzik gibi bir işle uğraşıyorsanız, disiplin çok daha ön planda olmak zorunda.

VİCDANIM RAHAT OLMAZ
Şarkılarınız, İran'da hatta Hindistan'da bile takip ediliyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Dediğim gibi çeyrek kan Selanik, çeyrek kan İran, çeyrek kan Bulgaristan, çeyrek kan Mısır kökenliyiz. Haliyle bütün bu genetik kodlar benim damarlarımda var. Bu sentez de oralara çok rahat ulaşmamı ve anlaşılmamı sağlıyor.

Kriz ortamında herhangi bir geri dönüş alamadığınız halde albüm yapmak doğru mu?
Müzik benim için ticari bir meta değil. . Müziğe ticari gözle bakıyorsanız single yapmaya itirazım yok ama müzik yaşam biçimiyse albüm yapmak zorundasınız. Hayranlarınızın beklentileri var ve bu beklentiyi iki şarkıyla karşılamak bana pek inandırıcı gelmi-yor. O yüzden ben esasında bu albüme single yaparım diye başlamıştım ama vicdanen rahat edemedim. İki şarkılık bir albümü 12 liraya satmak beni rahatsız ettiği için albüme çevirdim. Ben kolay kolay single yapmam.

CANAYDIN'A ŞARKI
'Dayan' adlı şarkıyı Özhan Canaydın ve İlhan Selçuk gibi isimlere adadığınızı yazmışsınız. Hangi hissiyatla yazdınız bu şarkıyı?
O saydığınız isimler, yaşama biçimleriyle, duruşlarıyla bana örnek olan insanlar. Benim rol modellerim. 2010'da o kadar çok sevdiğimi kaybettim. Onları bir şekilde anmalıydım. Onlara karşı görevimi bir şarkıyla yerine getirmek istedim. Ben de 5 yıl önce babamı kaybettim. Onun eksikliğini çok hissettim.Yokluğunu kabullenmek kolay olmadı. Onları anarken "Hayat herşeye rağmen devam ediyor, dayanmak zorundasın" mesajı vermek istedim.