Maceracı bir ruhum var

Beyazıt Öztürk'le yaşadığı aşkla gündeme gelen güzel sunucu Tanem Sivar, InStyle dergisi için Cape Town'a iki saat uzaklıktaki bir safari merkezinde, kuzeni ünlü fotoğrafçı Yağmur Kızılok'un objektifinin karşısına geçti. "Yağmur ile küçüklükten beri 'fotoğraf çekmece, poz vermece' oynardık biz. Ama herhalde fotoğraflarını çekmediği bir ben kaldım" diyen Sivar; o gün hem çok sevdiği hayvanlarla ilginç bir tecrübe yaşayacağı, hem de bu tecrübeyi kuzeni ölümsüzleştireceği için çok mutluydu...

BENCE SADELİK EN BÜYÜK ŞIKLIK
Sivar'ı ekranda kısa bir süredir görüyoruz. Oysa onun televizyon macerası çok daha öncelere gidiyor. Daha çok işin mutfağında yer almış. "Televizyona ilk adımımı 'Acun Firarda' isimli programla attım. Ardından pek çok programın yapım ve prodüksiyon bölümlerinde yer aldım. Ekran önünde de çalışarak tecrübe kazanmaya çalıştım. Yer aldığım her proje bana kariyerimle ilgili önemli deneyimler kattı" diye anlatıyor hikayesini. Gelecek ile ilgili planları da televizyon üzerine elbette. "Neler yapabileceğimi zaman ve karşıma çıkacak fırsatlar gösterecek. Ama neler yapmayacağımı çok iyi biliyorum" diyor Sivar. Moda ile arası, vitrinlerde neler olduğunu bilecek kadar... "İlgilenmeseniz bile, vitrinlere bakınca nelerin moda olduğunu rahatlıkla fark ediyorsunuz zaten" derken onun için önemli olanın rahatlık olduğunu vurguluyor. "Hiçbir zaman çok iddialı bir giyim tarzım olmadı. Bence sadelik en büyük şıklık. Çok iddialı giyinmek demek, kıyafetlerin gerçek görüntünün önüne geçmesi anlamına geliyor" diyor.

FEAR FACTOR'A KATILAMAM
Galata'daki La Marqueita en çok uğradığı adreslerden. "Vakit açısından daha pratik olmasına rağmen alışveriş merkezleri yerine, kişiliği ve farklılığı olan butiklerden alışveriş yapmayı tercih ediyorum. La Marqueita her zaman çok zevkli kıyafetleri ve takıları bulabileceğiniz bir butik" diyor. Sivar, kendini 'maceracı' olarak tanımlıyor tanımlamasına ama hemen ardından bir not düşüyor: "Ama 'Survivor' ya da 'Fear Factor' yarışmacısı olamayacağımı biliyorum. Dünyayı dolaşmayı, yeni yerler görmeyi, keşfetmeyi seviyorum. Bırakın dünyayı kendi ülkenizde bile bilmediğiniz sokakları, köyleri dolaşmak, yeni insanlar tanımak çok keyifli ve değerli."

FİLLERİ BESLEDİ ÇİTALARIN BAŞINI OKŞADI
Tanem Sivar, Cape Town'ı çok sevdi: "Şehrin konumu, iklimi, doğası, insanı, sunduğu güzellikler gerçekten harika..." Sivar'ın safaride hayvanlarla arası da harika. Bir çitanın yanına yaklaşıp başını okşuyor, kocaman bir file yemek yediriyor, hiç korkmadan devekuşlarının yanında poz veriyor. Tüm gün boyunca safari parkının engebeli yollarında dolaştığı eski jeep'in sarsıntısı bile yüzündeki gülümsemeyi solduramıyor. Günün sonunda durumu şöyle özetliyor: "Bu tecrübeyi hayatım boyunca unutmayacağım."