Büyüdükçe küçülmeyi öğrendim

GİRİŞ TARİHİ:  30.07.2010, 09:56 GÜNCELLEME TARİHİ:  30 Temmuz 2010 Cuma, 09:56

Komedi dizilerinin sevilen oyuncusu Hakan Yılmaz şöhreti arttıkça mütevazılaştığını söylüyor: Sonuçta çok önemli bir iş yapmıyoruz. Ameliyatla hayat kurtarmış beyin cerrahı yolda normal yürürken, ben ünlü bir oyuncuyum diye kasıla kasıla mı dolaşacağım?

Son yılların en başarılı komedi oyuncularından Hakan Yılmaz şimdilerde atv'de yayınlanan 'Yahşi Cazibe' dizisiyle ekrana geliyor. Rol aldığı her projede başarılı performansı ile ön plana çıkan Yılmaz, oyunculuğa bakış açısını, boşanma sürecindeki evliliğini, yeni rolünü ve hedeflerini anlattı...

Her şey yahşi mi?
Şu anda yahşı. 'Yahşi' diye biliyoruz biz ama doğrusu 'yahşı'ymış.

Sit-com deyince ilk akla gelen isimlerden birisiniz. Her şeyin yahşi olmasında bunun da etkisi olsa gerek...
Ben her yıl "Bu yıl sit-com yapmayacağım" diyorum ama öyle bir iş geliyor ki çok hoşuma gidiyor. Bu da çok farklı bir iş. Gerçi gene karı-koca hikayesi, yıllardır oynadığım şey ama bu sefer ilk defa bir dizide işe bekar olarak başladım. Ama sonradan sahte bir evlilikle yine evli hale geldim.

Sit-com'a devam etmenizin nedeni farklı bir projenin gelmemesi değil o zaman...
Hayır, değil. Geliyor proje de; içine sindiremediğin zaman yapamıyorsun. Her şey para değil, benim için ikinci planda kalıyor para. Çünkü sonuçta ömür boyu bu işi yapmak istiyorum. Saçma sapan bir projeyle de ekranda olmayı tercih etmiyorum.

'HAYIR' DİYEMİYORUM
Sit-com denince ilk akla gelen isimlerden biri olmak egonuzu okşuyor mu? Gurur duyuyor musunuz?

Biz zaten yaptığımız işle egomuzu okşuyoruz, Türkiye'de bir sit-com çevrilecekse akla gelen üç-dört isimden biri olmak tabii ki güzel bir şey. Türkiye'de ne kadar sit-com çekiliyorsa, hepsinin senaryolarını okumuş oluyorum. Sonra da içlerinden birini kabul ediyorum.

Son üç-dört dizinizde asabi, geçimsiz adamları canlandırıyorsunuz. Neden hep böyle denk geliyor?
Evet geçimsiz, evliliği yürütemeyen adamlardı çoğu. 'Yahşi Cazibe'de de adam bekar ama para için birisiyle evlenmek zorunda kalıyor. Haliyle lay lay lom yapabileceği bir durum yok. Bu adamın asabi olması için taşlar yerine oturmuş, ne yapsın?

Bu son projeyi kabul ederken sizi en çok cezbeden ne oldu?
Bu projenin bana gelişi çok enteresan oldu. Bir akşam senaristimiz Gani Müjde ve yapımcımız Ali Gündoğdu aradı, sabah 09.00'da bana kahvaltıya gelmek istediklerini söylediler. Ben "11.00 falan olsun" dedim ama illa "09.00" dediler. Kahvaltıda bana projeyi; "Hocam bekarsın, paran yok ve Azeri bir kızla para için evleneceksin" diye anlattılar. Hikayenin sadece bu kadarını duydum. "Bize güven, çok güzel bir iş çıkartacağız" dediler. Gani'nin birçok işini beğendiğim için ve Ali Gündoğdu da işlerinin arkasında duran bir insan olduğu için, senaryoyu okumadan, kimle oynayacağımı bilmeden "Tamam, kabul ediyorum" dedim.

SEYİRCİ BİZİ SAHİPLENDİ
Çok olumlu, kolay ikna edilebilen biri gibi görünüyorsunuz...

Biraz "Hayır" diyemeyen bir tipim ben, belki bu yüzden birçok şey kaybettim. Ama proje kafama yatmasaydı Gani'ye "Ben bu işin içinde olmak istemiyorum" derdim. Yani iş konusunda biraz daha disiplinliyim özel hayatıma göre. Normal hayatımda gerçekten çok saf bir adamım, her şeye "Evet" diyebilirim, herkes beni kandırabilir. O yüzden iyi ki ticaret yapmıyorum, yoksa batardım, biterdim, hayatım kayardı.

Yazın herkes tatil yaparken sette olmak nasıl bir duygu?
Zor oluyor ama artık sezonun yazı kışı kalmadı. Yazın başlayan birçok iş eğer seyirci isterse kışın da devam ediyor. Biz çok mutluyuz, dizimiz sadece üç bölüm yayınlandı ama çok sevildi. Seyirci bizi ilk bölümde tanıdı, ikinci bölümde sahiplendi. Reyting listelerinde yukarı doğru çıkıyoruz. İnşallah böyle devam eder. Ben biraz şanslıyımdır, girdiğim dizilerde uzun oynuyorum. En son 70 bölüm 'Yalancı Romantik' çektik.

PEKER'LE OLMAK GÜZEL
Televizyon yapımcıları ondan da istiyor olabilirler mi sizi?

Belki de uğurum vardır diye düşünüyor olabilirler. 30-40 bölümden aşağı bırakmıyorum birçok diziyi. 'Ayrılsak da Beraberiz'i 500 küsur bölüm çektik mesela.

Peker Açıkalın'la aynı sette olmak biraz zorlayıcı olabiliyor diye haberler çıkmıştı geçmişte. Sizin aranız nasıl?
Peker'le ikinci kez aynı sette buluştuk. 'Hababam Sınıfı Üç Buçuk'ta da aynı setteydik. Süt gibi geçiniyoruz, kuzu gibiyiz ikimiz de, kimsenin kimseye kaprisi yok. Belki onun ters zamanına gelmiştir, sonuçta hepimiz insanız. Belki karşı taraf onun damarına basmıştır ya da Peker karşı tarafa bir şey söylemiştir. İş içinde kavgalar olabilir ama ben asla "Peker Açıkalın çalışılması zor bir adam" diyemem. Çalışılması çok kolay bir insan.
CANLI YAYIN