Asrın'ın hayali Kibariye

GİRİŞ TARİHİ:  31.07.2010, 12:16 GÜNCELLEME TARİHİ:  31 Temmuz 2010 Cumartesi, 12:17

2005'te kimliği belirsiz kişilerden demir sopalarla yediği dayak yüzünden komaya giren ve geçici hafıza kaybı yaşayan rock'çı Asrın, yoluna kaldığı yerden devam ediyor. Asrın, Kibariye'yle düet yaptığı 'Uzunca Bir Aşk' şarkısıyla yeniden gündemde...

Asrın, 1996 yılında uzun saçları ve rock şarkılarıyla girdi hayatımıza; Af grubuyla birlikte şarkı söylüyordu. Beş yıl önce ise, yüzlerini beyaz çoraplarla gizleyen üç kişi tarafından demir sopalarla dövüldü. Dayağın ardından komaya giren, kafa travması geçiren ve kısa süreli hafıza kaybı yaşayan Asrın, müziğe ara vermek zorunda kaldı. Kısa süre önce ise aramıza geri döndü. Dört ay sonra yeni albüm çıkaracak olan ünlü rock'çı; 2005 yılında çıkardığı albümden üç parçayı da kendini hatırlatmak için yeniden gündeme getirmeye karar verdi. Asrın, albüm çıkmadan önce, yaşadığı zor günleri anlattı...

Müziğe biraz da zorunlu olarak ara verdiniz. Geri döndüğünüzde neler buldunuz?
Profesyonel manadaki aradan bahsedersek, beş yıl oldu evet ama bu zaman zarfında hep müzik yaptım ben. Ama 2005'de çıkartıp hiç duyuramadığım şarkılarımı yeniden müzikseverlere sunuyorum. Çünkü o dönemde elde olmayan olaylar yüzünden promosyonu yarım kalmış bir işti o. Anne-babamın ölümü, geçirdiğim kafa travması; her şeyi yarım bıraktı...

Yeni bir albüm yapmayı neden düşünmediniz?
Yeni albümüm de hazır aslında; Ekim, Kasım gibi çıkacak. Bir önceki albümümde yer alan üç şarkıyı yeniden gündeme getiriyorum şimdi: Biri Harun Kolçak'ın yaptığı 'Ben Böyleyim', diğeri Kibariye'yle düet yaptığımız, teyzemin oğlu Koray Erentürk'ün eseri 'Uzunca Bir Aşk', üçüncüsü de Barlas'ın 'Hastayım'ı.

Bir rock'çı, Kibariye'yle düet yapmayı neden istedi?
Çocukluk hayalimdi. Aynanın karşısında gitar çalar gibi yaparken de istiyordum Kibariye'yle düeti. Ablam onun söylediği 'Kim Bilir'i çok dinlerdi, herhalde ondan! Severim ben öyle paradoksları.

Beş yıl önce anne-babanızı kaybettiniz, sonra feci bir dayak yiyerek kafa travması geçirdiniz...
Demek ki hepsinin yaşanması gerekiyormuş. Şu an bambaşka şeylerle uğraşıyor olabilirdim ama olaylar birbirini kovaladı ve bugün buradayım. Tabii ki iyi de dövmüşler demiyorum ama...

'O dönemden bir şeyler öğrendim' mi diyorsunuz?
Neden dövdüklerini bilsem bir şeyler öğrenecektim ama hiçbir şey bulunmadı, kimin yaptığı bilinmiyor, şüphelendiğim birileri de yok.

Yakalanan yok mu?
Gözaltına alınan bile yok! Sorgu yapılmıştır illa ki ama o sorgulardan sonuç çıkmadı. Gördüğüm bir kare var; hızla bana doğru gelen yüzü beyaz çoraplı biri. Başka hiçbir şey hatırlamıyorum maalesef.

'Kız meselesi yüzünden dövüldü' denilmişti...
Evet, ismini verdikleri kızın o dönem albümü çıkıyormuş, onun menajeri de öyle bir haber çıkartmak istemiş ama alakası yok.

Yüzü beyaz çoraplı adamı gördüğünüz andaki hissiyatınızı hatırlıyor musunuz?
Hiçbir şey hatırlamıyorum. Zaten ancak olaydan 2.5 ay sonrasını hatırlıyorum. Darbe aldığımı bile hatırlamıyorum. Kafa travması geçirdim, komada kaldım. Ama 12 gün sonra sahneye çıktım. Üç gün sallandım sahnede alkolikler gibi ama sonra toparladım.

Derdiniz neydi de komadan çıkıp sahneye koştunuz?
'Adamı dövdük buradan gönderdik' ya da 'dövdük indi sahneden' türünde şeylere meydan vermemek istedim. Başardım da!

Kafa travması geçirdiniz, hafızanızı kaybettiniz, peki 12 gün sonra şarkıları nasıl hatırladınız?
Yakın hafızayı, uzak hafızadaki bazı bilgileri kaybettim ama beynimin şarkı söyleme merkezi etkilenmemiş. Mesela konuşmam bozuldu, alkollü gibi konuşuyordum ama zaman içinde geçti hepsi. Mesela sahnede şarkı söylüyordum ama şarkı bittikten sonra konuşamıyor, cümle kuramıyordum. Nereden başlamıştım bu cümleye dediğim anlar oluyordu.

Bana bunu kim yaptı diye içiniz içinizi yemiyor mu?
Demek ki yaşanması gerekiyormuş, diyorum. Şöyle düşünelim; Barış Akarsu benim iyi arkadaşımdı. Albümünü çıkardıktan sonra bayağı maddi zorluk çekti. Diziye başlayınca onun için çok sevindik. Ama dizi çekimleri için gittiği Bodrum'da Barış'ı kaybettik. Şimdi diziye başlaması hayırlı oldu diyebilir miyiz? Ben de yaşadıklarıma böyle bakıyorum.

Sizin yaşadığınız olayda ne gibi bir hayır olabilir?
İlla ki vardır. Belki beni bir şeylerden geciktirmiştir ama yaşayacağım negatif şeylerden de geciktirmiş olabilir. İşte bunun gibi şeyler düşünmeye çalışıyorum.

BİREYSEL YAŞAMAK NANKÖRLÜK DEĞİL
Bu sektör için nankör derler. Kötü günlerinizde destek geldi mi?

Kimseden köstek de, destek de görmedim. Hayat o kadar hızlandı ve insanlar o kadar bireyselleşti ki, 'herkes nankör' diye ortaya çıkmak çok saçma olur.

Ölümün eşiğinden dönen herkes hayatın kıymetini daha çok bildiğini söyler. Siz?
Bence de. Başka bir açıdan bakmaya başlıyorsun hayata...
CANLI YAYIN