Bu fizikle şöhret olunur

GİRİŞ TARİHİ:  07.09.2010, 10:01 GÜNCELLEME TARİHİ:  07 Eylül 2010 Salı, 10:02

19 yaşında olmasına rağmen bir film ve üç dizide rol alan Serenay Sarıkaya bunu fiziğine bağlıyor: Türkiye standartlarına göre farklı bir fiziğim var. Gerçek sarışınlık çok rastlanır bir şey değil. Geleceğim yeri tahmin ediyordum

Seranay Sarıkaya henüz 16 yaşındayken 'Plajda' filminde rol aldı. Ardından da 'Limon Ağacı ve 'Adanalı' dizilerinde oynadı. Yeni sezonda ise 'Lale Devri' adlı zengin aile dizisiyle ekrana gelmeye hazırlanan Serenay Sarıkaya, Cosmopolitan dergisinin Eylül sayısında Ece Bildiren'e oyunculuk hikayesini, hedeflerini ve aşka bakışını anlattı.

Henüz 19 yaşında olmanıza rağmen sizi epey bir süredir tanıyoruz. Dizi oyunculuğuna bu kadar küçük yaşta kimin yönlendirmesiyle atıldınız?
Aslında yönlendirme değil, tamamen şans eseri oldu diyebilirim. Ben önce istediğim mesleği, yani psikoloji okumayı, ondan sonra oyunculuk ya da modellik gibi bir şeyler yapmayı istiyordum. Ama işler benim beklediğimden çok daha çabuk ve farklı şekilde gelişti. Bir anda kendimi setlerde buldum.

Şöhret olmadan önce aynaya baktığınızda kendinizi bu dünyaya mı ait hissediyordunuz?
"Farklı olduğumun bilincindeydim" diyelim. Türkiye standartlarına göre çok farklı bir fiziğim var. Gerçek sarışınlık da çok rastlanır bir şey değil. O yüzden bu fiziksel farklılığımı eğer doğru adımlar atarsam istediğim gibi yönlendirebileceğimi tahmin ediyordum. Ve düşündüğüm gibi de oldu.

Aileniz ne işle uğraşıyor?
Annem ve babam ayrı. Annem eskiden bir kuruluşta yönetici asistanlığı yapıyordu. Babamsa Ankara'da amcamla ortak başka bir iş yapıyor.

YARIN HERKES SİZİ UNUTABİLİR
Oyunculuğa bu kadar erken yaşta başlamanın en güzel ve en kötü yanı nedir?
En güzel yanı aileme destek olabilmek. Kötü yanı ise, güç ve direnç isteyen bir sektör olması. Yıkılsan bile ayakta durmak zorundasın. Yarın çok kolaylıkla unutulabilirsiniz.

Neden psikolog olmak istiyordunuz?
Öğrencilik zamanlarımda bütün arkadaşlarım "Serenay sevgilimden ayrıldım, ailemle bir şey yaşadım anlatmak istiyorum" diye gelirlerdi. Ben de çocuk aklımla Güzin Abla gibi onlara yardım etmeye, sorunlarını çözmeye çalışırdım.

Yeni dizinizde kötü bir karakteri canlandırıyorsunuz. 'Yeşim' neden kötü biri sizce?
'Yeşim' aslında kötü bir kız değil, çok enteresan bir karakter. Kendi istekleri, heyecanları ve mutluluğu için her şeyi yapabilecek bir kız. Fark edilmeyi ve beğenilmeyi seviyor. Bu yüzden de kötü biri gibi algılanıyor. İstediği erkeği elde edebilmek uğruna zaman zaman biraz da kötüleşiyor.

BİR ADAMA AŞIKSAN PEŞİNDEN KOŞ
Sizce hoşlandığı bir erkeği elde etmek için kötüleşen bir kadın mazur görülmeli mi?

Bence bir kadın hissettiğinin gerçek aşk olduğundan eminse sonuna kadar peşinden koşmalı.

Bu onu kazanmak için yeterli olur mu sizce?
İlişki, aşk gibi hassas şeyler sistematik üzerine kurulmamalı. Bunun bir formülü yoktur. O yüzden biri 'Ben aşığım' diyorsa onun peşinden gitmelidir.

Birinin peşinden koşmanız gerekti mi hiç?
Yok koşmadım. Karşıma öyle bir ilişki yaşayacağım biri çıkmadı. Ama gerçekten hayatımda olmasını istediğim insanlar için bir şeyler yaptım.

Peki, nasıl bir erkek sizi peşinden sürükler?
Elektrik almak ve tabii ki karşı tarafta bir ışık görebilmek çok önemli. Olmayacak bir şeyin peşinden körü körüne gitmenin de alemi yok. Akıllı erkeklerden hoşlanıyorum. Zekası beni etkiler. Aslında tamamen duygusal hareket ederim bu konuda. Ama egosu çok yüksek birinden rahatsız olurum.

SEVGİLİSİYLE AYNI DİZİDE
Dizide gerçek hayattaki erkek arkadaşınız ile birlikte oynuyorsunuz değil mi?

Aslında o konuda fazla konuşmak istemiyorum. Bunun dizinin önüne geçmesini istemiyorum. Evet, Tolgahan Sayışman'la birlikte oynuyoruz. O da 'Çınar' karakterini canlandırıyor.

Oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?

Onunla ilgili özel şeyler konuşmak istemiyorum açıkçası.

O zaman şöyle sorayım, birbirinizin eksik yönlerini eleştiriyor musunuz?
Hayır, sette herkes işini yapıyor. Fikir alışverişleri oluyor ama genelde kimse kimseye karışmaz.

ÇOK YERİM AMA KİLO ALMAM
Kötü denilecek bir huyunuz var mı?

Biri beni kırdığında surat asmak isterim ama bunu asla başaramam. Bu huyumu hiç sevmiyorum.

En sevdiğiniz özelliğiniz nedir?
Kendime yetebilmem. Annem çalıştığı için bunu küçük yaşta öğrendim. Yalnız kaldığımda mutlaka yapacak bir şey bulurum.

Ne gibi?
Mesela şu aralar delirmiş gibi film izliyorum. Üç-dört tane arka arkaya izlediğim bile oluyor. Hollywood filmlerinin hastasıyım. Ve yatarak yemek yiyorum! Yeni yerler keşfetmeyi severim.

Yemeğe bu kadar düşkün olup 34 beden kalmayı nasıl sağlıyorsunuz?
Yediklerime dikkat etmem ama çok hareketliyim. Metabolizmam çok hızlı çalışıyor. Zaten haddinden fazla fitness yapıyorum ve yüzüyorum.

MODAYI PEK TAKİP ETMEM
Alışverişle ve modayla aranız nasıl?

Alışverişle aram fazla iyi. Bazen sinir bozucu oluyor. Modayı ise çok takip etmiyorum. Kendime has bir tarzım var. O gün kendimi nasıl hissediyorsam öyle giyiniyorum.

En çok ne giydiğinizde kendinizi iyi hissediyorsunuz?
Mini kot şort ve topuklu ayakkabı kombinasyonunun hastasıyım. Yorgunluktan ölsem de topuklu ayakkabı giymekten kendimi alamıyorum. Uzun olmayı seviyorum. Ayakkabılarımı Flower'dan alıyorum ama beğendiğim modelleri yaptırdığım da oluyor.

Genç kızlara bir güzellik tüyosu verir misiniz?
Özellikle koyu renk göz makyajı ve doğal saç kullanmayı seviyorum. Ama verebileceğim en iyi tüyo kendilerini nasıl iyi hissediyorlarsa öyle olmaları.
CANLI YAYIN