Genç komedyenleri korumalıyız

Salih Kalyon, 'Ezel' dizisinin yanı sıra Ata Demirer'in 'Eyyvah Eyvah' filmlerinde rol aldı ve kendini çok sevdirdi. 'Ezel'de canlanlandırdığı 'Serdar' karakterinin ölmesinin ardından da, TRT'deki 'Küstüm Çiçeği' dizisiyle yoluna devam etmeye başladı. 47 yıldır oyunculuk yapan Kalyon ile 'Eyyvah Eyvah'ı ve Türk sinemasını konuştuk...

Filmin bu kadar beğenileceğini tahmin etmiş miydiniz?
Senaryo elime geldiğinde bu kadar beğenileceğini tahmin etmiştim, evet! Ülkemizde bugüne kadar yapılan komedi filmleri içinde eli ayağı düzgün, dedeyle torunun birlikte izleyeceği düzeyde bir aile komedisi olduğu için beğenildi. Ata Demirer bütün bu tipleri sahnede tek başına canlandıracak yetenekte bir kardeşimiz. Tek başına, küçük bir dev kadro.

HİÇ SEÇİCİ OLMADIM
2 milyondan fazla kişinin izlediği bir filmde rol almak nasıl bir duygu?
Çok keyif verici bir duygu... Bu anlamda şanslı bir oyuncuyum. 1964 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda ilk profesyonel olduğum oyunla dolu dolu başladım, öyle de devam ediyor. Tam 47 yıldır kapalı gişe oynamanın hazzını biliyorum.

İlk filmde sizin birçok sahneniz çıkarılmış. Bir küskünlük yaşadınız mı?
Yok hayır, bunları hoş görmek lazım. İlk heyecanla çok çektik. Yönetmen de zaten kıyamaz çektiği sahneleri atmaya. Ancak filmin belli bir süresi var. Yapımcının ve yönetmenin takdiridir, saygı duymak lazım. Ama bütün dünyada "Yapımcı ve yönetmen montaj odasına girmez" diye bir kaide vardır. Bu işin ustaları vardır. Tarafsız bir gözle sahneleri birleştirir. Ama bizde maalesef o profesyonellik yok.

Bu filmde size fazla diyalog yazılması bir özür olarak nitelendirilebilir mi?
Alakası yok... Ata benim kardeşim. Öyle bir insan değil. Zaten az olması, çok olması önemli değil. Önemli olan, tek bir söz bile etsen, hafızada iyi yer bırakman. "Aktörün küçüğü, büyüğü olmaz; rolün küçüğü, büyüğü vardır" derler. Benim için de küçük rol, büyük rol yok. Bu konuda hiç seçici olmadım, hepsini keyif alarak oynadım.

HEPSİNİN TADI FARKLI
Sizi yardımcı oyuncu olarak tanımlamak doğru mu?
Ben yardımcı oyuncu sözünü kabul etmiyorum; yardımcı oyuncu diye bir şey yok. Eskiden bunun adı karakter oyuncusuydu, "Yıldız oyuncular karaktersiz mi?" diyerek değiştirdiler. Bunlar, Amerikan sinemasının bizim sinemamıza etkileri...

Tuncel Kurtiz abimiz Adana'da 'yardımcı oyuncu' seçildi, yanındaki iki yıllık genç bir oyuncu ise 'en iyi oyuncu' ödülünü aldı...
Ne kadar yanlış! Tiyatro okullarında bir söz vardır, "Sahnede her parıldayan altın değildir" diye... Özellikle ödül konusunda sabırlı olmak lazım.

'Eyyvah Eyvah' aile komedisi diye tanımlanıyor. Bu kavram 'Recep İvedik' filminden sonra mı oluştu sizce?
Aile komedisi kavramını biz de çok tartıştık. 'Recep İvedik' sinemanın önünde durup zorla adamları içeri sokmuyor ki. Talep görmüş demek ki. 'Recep İvedik' filmini yaptı diye Şahan Gökbakar'ı suçlayamayız.
O bir film yapmış, biz bir film yapmışız. Cem Yılmaz'ın filmleri de var. Zaten ülkemizde bu işleri yapan kaç kişi var ki? Bizlerin bu kardeşlerimizi pamuklara sarıp camekanlarda korumamız lazım. El üstünde tutmamız gerekir. Hepsinin tadı farklı.

KÜFÜR YOKSA AİLE FİLMİ
Hepsi olsun diyorsunuz...
Kalkıp onu bunu suçlayarak bir çıkış bulamayız. Önce kendimize bakacağız. Biz buyuz. 'Recep İvedik' toplumun aynası. Beğenirsin, beğenmezsin...
Recep İvedik', "Toplum işte bu" diyor. Şahan gişe anlamında başarılı bir film yapmıştır. Şapkamızı önümüze koyup "Neden bu kadar gişe yaptı?" diye düşünmeliyiz. Ama tabii bu nedenle küfür içermeyen filmler aile komedisi diye adlandırılıyor.

KENAN YURT DIŞINDA BAŞARILI OLUR!
'Ezel' niye çok beğenildi sizce?
Türk televizyonlarında çığır açtı, çıtayı yükseltti. Ezber bozdu, farkındalık yarattı.

Oyuncuları için de bir şans oldu mu?
Gayet tabii... Oyuncular çok güzel senaryo bulunca kendilerini gösterme şansı buldu. Ülkemizde dünya çapında oyuncular var. Kenan İmirzalıoğlu da bunlardan biri. Bu işin okullusu, alaylısı yok. Bu yetenek işi. Kenan çok yetenekli bir oyuncu. Eğer yabancı dil öğrenirse yurt dışında başarılı olur.

Canlandırdığınız 'Serdar'ın ölmesi sizi üzdü mü?
Ölmesi gereken bir karakterdi. Zamanında gitti, iyi oldu. İnanın üzülmedim.

SİNEMAMIZ İYİ KAZANDI BİR SENARİST
Demet Akbağ'ın filmin afişinden Özge Borak'ın fotoğrafını çıkarttığı iddia edildi...
Olayın yansıtıldığı gibi olmadığını tahmin ediyorum. Bunlara hiç gerek yok. Orada zaten başrolde olan isimler belli. Esas oğlan, esas kız var. Şimdi ben adım büyük yazılmadı ya da resmim küçük diye itiraz mı edeyim? Benim hiçbir zaman öyle bir derdim olmadı. Bu konudaki tartışmaları çok yersiz buluyorum.

Ata Demirer'in oyunculuğu mu senaristliği mi sizi daha çok tatmin etti?
İkisi de... Çok iyi oyuncu olduğunu önceden kanıtlamıştı. İlk TV şovunu yaptığında görmüş ve "Tamam" demiştim. 'Eyyvah Eyvah' filmleriyle çok iyi senarist olduğunu da kanıtladı. Sinemamızının iyi bir senarist kazandığını söyleyebiliriz.

Sizce Ata Demirer sadece senaristliğe mi devam etmeli yoksa kendi yazdığı senaryolarda aynı zamanda rol de almalı mı?
Yazsa, oynasa ve hatta yönetse daha iyi olur. Çünkü bir yönetmen onun yazdığını iyi yansıtamayabilir. Kendi yazdığını iyi oynuyor, bir de yönetirse tadından yenmez.